Hiç şüphesiz ki din bilgileri, dünyada ve ahirette, huzuru, saadeti kazandıran bilgilerdir. Bütün üstünlükler, faydalı şeyler, İslamiyet’in içindedir. Hakk’ı sevmedikçe, Hat Teala’yı hâkim bilip, O’na kulluk etmedikçe, insanlar birbiri ile sevişemez. İnsanların kavuştuğu her nimet, hep Hakk’a imanın hâsıl ettiği kardeşliğin neticesi ve Allah Teala’nın ihsanıdır. Yine hiç şüphesiz ki gördüğünüz her musibet ve felaket, kızgınlığın, zulüm ve haksızlık etmenin cezasıdır. Beşeriyet ne kadar uğraşırsa uğraşsın, sevip sevilmedikçe, ızdırap ve felaketten kurtulamayacaktır. Bütün insanlar birbirlerini Allah rızası için sevebilirlerse ortalığın güllük gülistanlık olmayacağını kimler inkâr edebilir? Okuyucularımıza bugün Erenlerin Şahı olan Aziz Mahmud Hüdayi Hazretlerinin hayatını gençlerimize yol göstermesi dileğiyle aşağıya almış bulunuyoruz.
1541 Yılında Şereflikoçhisar’da doğmuştur. Çocukluğunu geçirdiği Sivrihisar’da ilk tahsiline başlamış ve daha sonra İstanbul’a giderek Küçükayasofya Medresesine girmiştir. Halvetiyye tarikatına mensup Küçükayasofya camii Şeyhi Nureddinzade Muslihuddin Efendi’nin sohbeterine devam etmiştir. Hocası Nasırzade Edirne Selimiye Medresesine müderris, Mısır ve Şam’a kadı tayin edildiği yıllarda Hüdayi’yi yanından ayırmamış ve Hüdayi, hocasının ölümünün üzerinde bıraktığı derin tesir sebebiyle resmi görevlerinden ayrılarak daha önce vaaz ve sohbetlerine katıldığı Muhyiddin Üftade’ye intisap etmiştir.
Üç yıl gibi kısa bir zamanda seyrü sülukünü tamamlamıştır. Şeyh Üftade kendisini memleketi Sivrihisar’a tayin etmiştir. Burada ancak altı ay kadar kabilen Hüdayi, Şeyhi Üftade’yi ziyaret etmek için tekrar Bursa’ya dönmüştür. Fakat şeyhi bu arada vefat edince Rumeli’ye gitmiştir. Trakya ve Balkanlar’da bir süre kaldıktan sonra İstanbul’a gelmiştir. Bundan sonraki hayatını çeşitli görevlerde geçirmiştir.
Sultan Ahmed Camii’nin açılışında ilk hutbeyi Aziz Mahmud Hüdayi hazretleri okumuş ve her ayın ilk pazartesi günü burada vaaz etmeyi kabul etmiştir. Üsküdar’da bulunduğu yıllarda Bulgurlu’da da bir çilehane ile bir hamam yaptırmıştır. Bazı rivayetlere sgöre Kanuni’nin torunuyla evlenmiştir. Altısı kız olmak üzere onbir çocuğu olmuş ve nesli, kızları Ümmü Gülsüm, Zeyneb ve Fatma Zehra vasıtasıyla devam etmiştir. Otuz kadar eseri bulunan Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri’nin eserlerinden bazıları şunlardır: Nefaisü’l-Mecalis, Camiu’l-Fezail ve Kamiu’r-Rezail ve Miftehu’s-Salat ve Mirkatü’n-Necat.
Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri safer 1038 ‘de (Ekim-1628) de vefat etmiştir. Halen türbesi Üsküdar ilçesi sınırları içinde bulunmaktadır. Özellikle mensupları, sevenleri ve türbesini ziyaret edenler hakkında; “Bizi ziyaret edenler, denizde boğulmasınlar, ahir ömürlerinde fakirlik görmesinler ve imanlarını kurtarmadıkça gitmesinler.” şeklindeki duası türbesinin ziyaretine vesiledir. Türbesi hemen hemen her gün yüzlerce kişi tarafından ziyaret edilmektedir. Rabbim onların şefaatlerine bizleri de nail eylesin. Âmin.
Kaynak: Evliyalar Ansiklopedisi