HAZIRLAYAN: ŞABAN KORKMAZ
HAFTANIN AYET-İ KERİMESİNİN MEALİ: “Şeytan, fakirleşirsiniz diye korkutup size cimriliği, çirkin şeyleri emreder, sadaka verdirmek istemez. Allah ise kendi lütfundan size mağfiret ve bol nimet vaat ediyor. Allah’ın ihsanı geniştir, her şeyi hakkıyla bilendir.” (Bakara Suresi:268)
&&&
HAFTANIN HADİS-İ ŞERİFİNİN MEALİ: “Her farz namazı müteakip Ayet-i Kürsi’yi okuyan kimse, ikinci bir namaza kadar korunmuş olur. Ayet-i Kürsi’ye ancak bir Peygamber veya bir sıdık ya da bir şehid devam eder.”
(Enes bin Malik)
&&&
BAŞYAZI--- ŞABAN KORKMAZ
KALIR DUDAKLARDA ŞARKIMIZ BİZİM
Her şarkıda bir hüzün vardır, bir duygu vardır, bir düşünce vardır. O şarkının güftelerini yazan her neden etkilendiyse o etkilendiği konu ile ilgili şiirlerini satırlara döktürür. Ve bu şiirler daha sonra güfte haline, beste haline gelir ve dildin dile dolanır.
Önemli olan husus şiiri okuyup geçmek değil, okuyarak, anlayarak, irdeleyerek, ne demek istediğini düşünerek okumaktır. Okunan şiirden ders almaktır. Zaten her şair ve yazarın yazdığı irdelenerek okunsa ortalık bir başka olurdu. Millet olarak zaten okumayı sevmiyoruz. Ailemizde her bir şeyin saati var da maalesef bir hafta içinde yarım saat veya bir saat de olsa bir okuma saatimiz yok. Millet olarak bunun sıkıntısını çekiyoruz zaten. Konu ile ilgili olarak şunların üzerinde durmak istiyorum: Dünya devletleri arasında okuma oranlarına bakınca sonuncu olduğumuzu görünce tüylerimiz diken diken oluyor. Bundan sonra kendi kedimize sızlanıp duruyoruz: “Oğlum okumayı sevmiyor, oğlum okumuyor, hiçbir üniversiteyi kazanamadı. Herhangi bir mesleği de olmadı. Ne yapacağım?”
Sevgili dostum sen zamanında daha çocuğun küçükken onun en güzel bir şekilde milli ve manevi değerlerle mücehhez bir halde yetiştirseydin şimdi şikâyetçi konumunda değil, memnun olanların konumunda olurdun. Akşamları lüzumsuz televizyon programlarını seyrederken, çocuğun da semin yanandı ahlaka mugayir filmleri seyrederse tabi ortaya çıkacak tablodan sen değil hiçbir kimse memnun olmaz. Unutmayın ki yıllar önce evlerde değil televizyon radyo bile yoktu. O zamanın insanları nasıl zaman geçiriyorlardı hiç düşündünüz mü? Misafirliğe gidiyorlardı, hal hatır soruyorlardı. Köy odalarında ehli kimseler insanlara faydalı sohbetler anlatıyorlardı. Köy imamları köyde Kur’an bilmeyen insanlara Kur’an öğretme çalışıyorlardı. Eskinin insanları üniversite okuyamamışlardı ama hayat üniversiten mezun olmanın tadını çıkarıyorlardı. Gelin hep birlikte okuyalım, yazalım, güfteler besteler yapalım. Yaptığımız şiirler, besteler, güfteler kalbimizdeki imanı kuvvetlendirsin. Bu şarkılar ve güfteler dudaklarımızdan eksik olmasın. Sağlıcakla kalın, Allah’a emanet olun efendim.
&&&
GÖKTEN HİKMET YAĞAR!
Yahya bin Muaz (r.a.) şöyle diyor:
“Gökten hikmet yağar; fakat içinde şu dört şeyden birisi bulunan gönüle inmez:
1-Sürekli dünyaya meyletmek.
2-Yarının tasasını yüklenmek.
3-Müslüman kardeşine haset etmek.
4-İnsanlara karşı üstünlük sevdasına düşmek.
Hiç şüphesiz ki Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de bir hadis-i şerifinde diyor ki:
“MÜ’MİN ÖĞRENDİĞİYLE AMEL EDENDİR.”
Rabbim öğrendiğiyle amel edenlerden eylesin. Âmin.
&&&
BÜTÜN VARLIKLARIN GÖZBEBEĞİSİN SEN
(SATIRLARDAN KALPLERE YÖNELEN DUYGULAR)
Şeyh Galib’in çok güzel bir şiiri var. Şiir bir hayli uzun ve çoğu kimsenin anlayamayacağı kelimeler i ihtiva etmesi dolayısıyla ben sadece yazılmış olan şiirin daha sadeleşmiş ve herkesin anlayacağı şeklini sunmaya çalışacağım.
“Hoşca sak zatına kim zübde-i âlemsin sen. Merdüm-i dilde-i ekvan olan ademsin sen.”
Ey gönül, ey gönül, neden bu kadar gamla dolusun. Yıkıksın, kırık döküksün ama tılsımlı bir definesin sen. Meleklerin secde etmeleri emredilen kadri yüceltilmiş bir varlıksın, bildiğin gibi değil, her varlıktan daha olgun daha ilerisin sen. Ruhsun, Cebrail’in üfürmesiyle ikizsin, Allah’ın sırrısın, Meryem’in oğlu İsa gibisin sen. Kendine bir hoşça bak, âlemin özüsün sen, varlıkların gözbebeği olan insansın sen.
---
Mertebeni adlarla sanma; adların sahibindedir. Dönüp varacağın yer her şeyi yaratandır, eşyaya gideceğini zannetme. Gördüğün gerçekleri rüya sanma, sen başka bir varlıksın; kendini her sureti kabul eden Heyulanın büründüğü suret zannetme. Keşifle gerçekliği meydana çıkan manayı dava sanma, hakkında söylenen vasıfları gözüne girmek için söylenmiş sözler zannetme. Kendine bir hoşça bak, âlemin özüsün sen; varlıkların gözbebeği olan insansın sen.
---
Sırrını inleyip de sakın ağyara açma; bilmezlikle inkâr çukuruna düşmekten sakın. Ahların sarkın sevilinin kâkülüne değmesin, sonra Mansur gibi dara çıkarsın. Sakın yaradan incinip de sevgiliye aczini bildirmeye kalkışma; çaresiz kişi bulduğun kadri yüce incileri sakın. Kendine bir hoşça bak, âlemin özüsün, varlıkların gözbebeği insansın sen.
---
Sevgi sırlarının mahzeni, o sırlar hazinelerinin konduğu yer sendedir, sende. Erlik, yiğitlik nurlarının madeni sendedir, sende. Gizli gizli daha nice ruh halleri var sende. Tanıyıp anlayış sende, hüner sende, hakikat sende. Baksan görürsün ki yer de, gök de, cehennemde, cennet de sende, kürsü de sende, melek de elbet sendedir sende. Kendine bir hoşça bak, âlemin özüsün sen, varlıkların gözbebeği olan insansın sen.
---
Yazıktır, padişahken âlemde yoksul olmayasın, ümit ve yalvarışla boz bulanık bir hale gelmeyesin. Yeis vadisine düşüp bir hiç olarak yok olmayasın, yolunu yitirip bela sahrasının yolunu tutmayasın. Âdeme yapış ki gerçekten ayrılmayasın, secdeler et ki Allah reddetmesin seni. Kendine bir hoşça bak, âlemin özüsün sen. Allah’tan gayri bütün varlıklardan, çakıp sönen, gelip giden bütün şimşekler gibi geç git. Üstüne takılan, konan çerçöpe aşk ateşini siper et (onları yak yandır).
---
Gönül bağlanacak şeylerin eserleri, sakın, eteğini tutmasın. Şems gibi, Mevlana’yı isteyerek yola koyul, yol almaya bak. Aynanı ( gönlünü) arıt, bütün suretler ona vursun, görünsün. Galip, hele bir duygularını derle, topla da bak. Kendine bir hoşça bak, âlemin özüsün sen, varlıkların gözbebeği olan insansın sen. Derleyen: Mevlüt UĞUR (Emekli Hafız-İmam)
&&&
GÖRÜNMEZ
Dünya telaşına kim ki özene,
Marifet dergâhı görünmez olur,
Hasret vadisinde şaşkın gezene,
Dosdoğru yol bile görünmez olur.
Şaban KORKMAZ
&&&
BİLGİ DAĞARCIĞI
BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?
-Okyanuslarda yaklaşık 20 milyon ton altın bulunmaktadır.
-Bir gün 24 saat değil, tam olarak 23 saat, 56 dakika 4.004 saniyedir.
-İstanbul boğazı
-Çekirgenin kulakları dizlerinde bulunmaktadır.
-İnsanlar tarafından evcilleştirilen ilk hayvan Ren geyikleridir.
-Uçaklarda en çok tüketilen içecek domates suyudur.
-Emir Sultan Hazretleri Bursa ilinde meftundur.
-İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet Han’ın hocası Akşemsettin’dir.
-Hurma meyvesi kas kasılmaları için faydalı bir besindir.
-Kur’an-ı Kerim’in başında bulunan FATİHA suresi Kur’an’ın aslı ve anasıdır. O yedi ikilidir.
-La ilahe illallah hiç şüphesiz ki insanı koruyan ve kollayan bir kaledir.
-Abdesti bozulduğunda abdest alan ve bu minval üzere yaşayarak ölen kişi öldüğünde şehittir.
(Bütün Dünya Ansiklopedisinden)
&&&
SOR BENİ
:Bir gün gözlerden kaybolursam eğer,
Dağlara, taşlara, yollara sor beni.
Anladım ki, gölge avına çıkmışım ben,
Uzanıp tutamadığım, dallara sor beni.
Nice bin cefa çektim şu dünyada,
İzim sıra yürüyen, kullara sor beni.
Kerbela’da yaşadım inledim durdum,
Yanımda coşkun akan, sellere sor beni.
Koştum ulaşamadım, uzandım tutamadım,
Özünü çoktan yitirmiş ballara sor beni.
Şerha şerha yarıldı yüreğim işte gör,
Yarım asırdır inleyen, dillere sor beni.
Hedefini bulamamış gümüş ok gibi,
Durmadan savrulan küllere sor beni.
Musallada nasıl bilirdiniz dendiğinde,
Şahadet için yükselen, dillere sor beni.
Gidiyorum sessiz, sedasız, mahzun,
Taht misali giden, sal’lara sor beni.
Halil Arık (Emekli İl Müftüsü)
&&&
MESELENİN ÖNEMİ!
KARI-KOCA VE KUSURLARI ÖRTME MESELESİ
Kadının kocasına karşı sadakati, erkeğin hiçbir şeyi olmadığında test edilir ve geçerli not verilir. Erkeğin sadakati ise, her bir şeye malik olduğunda test edilir ve geçerli not verilir. Burada önemli olan mesele her ikisinin de dünya zenginliği değil gönül zenginliğidir.
Esas mesele de karı kocanın nesi varsa veya nesi yoksa hatta ve hatta hiçbir şeyleri olmasa bile birbirlerini Allah rızası için severlerse Allah onlara her bir şeyi nasip eder. Bugün evlenen eşler birbirlerini inanın Allah rızası için sevebilseler, yani sevseler boşanmalar sıfıra düşer. Çünkü insanlar kusur işlemeye meyillidir, kişinin eşi bir kusur yapsa bile onu görse de görmemezlikten gelmelidir. Seven zaten sevdiğinin kusurunu görmez ve örter.
&&&
GERÇEK HUZUR VE MUTLULUK NEREDE?
Hiç şüphesiz ki bir anlık tefekkür insanın mutlu, sevinçli ve huzurlu dakikalar, saatler ve günler yaşamasına vesile olur.
Gerçek huzur ve mutluluk bir an dahi olsa dünyayı bir kenara koymak ve unutmaktır. Çünkü Allah Teala ahireti ferahlık için, dünyayı sıkıntı içinde yaratmıştır. Bu dünyada sıkıntı çeken, hastalıklara düçar olan insan başına gelen musibetlere tahammül edecek ki Cennet’i kazanma yolunda mesafe kat edebilsin. İnsan bu dünyada her bir şeyin güzel tarafını bulunca ve görmeye
çalışınca her şeyden mutlu olur. Yeter ki insan karamsar bir hale bürünmesin. Şurası da hiçbir zaman unutulmamalıdır ki bu dünyada her bir insan her saniye, har dakika, har saat imtihandadır. Rabbim cümlemize bu yapılan imtihanlardan çok güzel notlar almayı nasip etsin.
&&&
MUKAYESE İŞTE BU!
TEFEKKÜRE DALAN BİLİR HERHALDE!
-Kısa ile uzun bir mi? -Yanlış ile doğru bir mi?
-Gece ile gündüz bir mi? -Beyaz ile kara bir mi?
-Cömertlik ile cimrilik bir mi? -Cennet ile cehennem bir mi?
-Okumuş ile cahil bir mi? -Helal ile haram bir mi?
Yukarıda zikredilenlerin bir olmadığı gibi inanan ve inanmayan insan da bir değildir. Allah bütün insanları eşrefi mahlûk olarak yarattığı ve her türlü nimeti verdiği halde hala kendisine kulluk edememeleri neyle açıklamaya çalışırsınız?
Gerçek Müslüman kendisini yaratan Yüce Allah (c.c.)’ı bilendir, O’nun emir ve yasaklarına uyandır, anne ve babasının kıymetini anlayandır, her zaman ve her yerde ve ortamda vefalıdır, müşfiktir, cana yakındır, yardımseverdir, misafir severlikten hoşlanandır, yemeyi değil yedirmeyi sevendir, sevecendir, olabildiğince cömerttir. Evine gelen misafirin dokuz nasiple geldiğini, getirdiği nasiplerin birisini yiyip sekizini bırakıp gittiğini bilen ve uygulamaya çalışandır.
&&&
BİLİR MİSİN?
Kışın güneşine,
Kadının cilvesine,
Amirin iltifatına,
Yalancının sözlerine,
Düşmanın nasihatine,
İtimat edilir mi?
&&&
SÖZÜN ÖZÜ
-YARINI ÇOK SEVİYORUM,
NEDEN Mİ, HENÜZ YARIN KİRLENMEDİ.
-BUGÜN MÜ? BUGÜN ÇAMAŞIR GÜNÜM,
DÜNKÜ GÜNAHLARIMI YIKIYORUM.
Rabbim günah işlediğimizde hemen tövbe edip yıkananlardan eylesin. Âmin.
&&&
BİR İNCİ
(ÜMMET ŞUURU VE KALPTE BULUNANLAR)
Kendisine yapılan bir iyilik karşısında teşekkür etmeyen ve kendisinin yaptığı hatalardan dolayı özür dilemeyen insanlardan mümkün olduğunca uzak durmak gerekir. Çünkü yapılan iyiliğe karşı teşekkür etmeyen ve hatalarından dolayı özür dilemesini bilmeyen insanın kalbi ayrık otu gibi kibirle kaplanmış bir haldedir. O kalp ne kadar temizlense de yine kibir orada yeniden filizlenip boy atacaktır. Şurası da hiçbir zaman unutulmamalıdır ki bir insan kalbinde ya din vardır, ya da kin vardır, her ikisinin bir arada bulunması mümkün değildir. Rabbim imanını kavileştirenlerden eylesin. Rabbim toplumumuza huzur,
neşe, birlik, beraberlik ve cömertlik şuuru versin, Ümmet için ağlama ve yardıma koşma hazzı ve hevesi versin. Rabbim İslam düşmanlarını kahr-u perişan eylesin.
&&&
ÇOCUKLARIMIZ İÇİN!
“Çocuklarımıza sokağa çıkarken, imtihana girerken, Nas surelerini okumalıyız. Çocuğunuz korunur, imanlı olur, onlar bizim ciğerlerimiz, fakat doğru yolu bıraktıklarında üzüntü sebeplerimiz olur. Çocuklarınızı nasihatle etkileyemiyorsanız, dua ederek kurtarmaya çalışalım olur mu? Anne ve babanın en önemli görevi daha küçük yaşlarda çocuklarını milli ve manevi değerlerle mücehhez bir şekilde yetiştirmeleri olmalıdır. Unutmayın ki Anne ve baba duası Peygamber duası gibidir.” (Gönenli Mehmet Efendi Hazretleri)