Merhaba kıymetli okuyucularım. Bugün başka bir konu üzerine yazacaktım. 16 Temmuz 2022 Cumartesi tarihli Türkeli gazetemizi okurken “Genç Kalem” köşesi yazarı Burak Eryıldız kardeşimizin “Sessiz Gemi” başlıklı yazısı (s. 7) dikkatimi çekti ve yazımı bunun üzerine yazma sorumluluğunu hissettim.
Bir gazetede köşe yazarı olarak yazmaya cesaret ettiği için kutladığım “Genç Kalem” kardeşimiz; “Merhabalar, bu haftaki köşe yazım da (yazımda) çok sevdiğim bir şiiri paylaşmak istedim” dedikten sonra güya Yahya Kemâl Beyatlı’nın “Sessiz Gemi” şiirinin metnini paylaşmış. Paylaşımda verilen metin, Yahya Kemâl Beyatlı’nın “Sessiz Gemi” şiirinin asıl metni olmayıp, şiirin sözlerinden hareketle Onna Tunç tarafından yapılan düzenlemenin ve birçok sanatçımız tarafından seslendirilen şarkının sözlerinin metnidir. Bu düzenlemenin Yahya Kemâl’in şiiri olarak paylaşılması ve kaynak olarak “Yahya Kemal Beyatlı”nın verilmesi doğru değildir. Genç kardeşlerimizin şevki kırılmasın, ama yazımızı yazarken özen göstermemiz ve bilhassa şair ve yazarlarımızın eserlerini paylaşırken çok dikkatli olmamız gerekir. “Genç Kalem” Burak Eryıldız kardeşimizin, bu köşemde 26 Ağustos 2020-28 Aralık 2020 tarihleri arasında Adanalı Ziya ile ilgili bir çalışmadaki fahiş hataları dile getirdiğim “Afyonkarahisar Sevdalısı Adanalı Ziya’yı Tanıyor muyuz?” başlıklı 62 tefrikaya göz atmasının faydalı olacağı kanaatindeyim.
Yahya Kemâl Beyatlı’nın (v. 01.11.1958) her beyti kendi arasında kafiyeli, aruzun “Mefûlü Mefâîlü Mefâîlü Feûlün” kalıbıyla yazılmış “Sessiz Gemi” adlı şiiri 6 beyitten ibaret olup metni şu şekildedir:
SESSİZ GEMİ
“Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhûle giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyâhatten elemli,
Günlerce siyâh ufka bakar gözleri nemli.
Bâçâre gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayâtın ne de son mâtemidir bu!
Dünyâda sevilmiş ve seven nâfile bekler;
Bilmez ki giden sevgililer dönmiyecekler.
Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden” (bk. Yahya Kemâl, Kendi Gök Kubbemiz, Yahya Kemâl Enstitüsü Yayınları, İstanbul, 1974, s. 89-90).
Konu “Sessiz Gemi” şiirinden açılmışken, Afyonkarahisar’da “Şair Ailesi” olarak tanınan “Çizmecizadeler”den yazar ve şair Osman Özkişi’nin (v. 1937) (Hayatı hakkında bk. Mehmet Sarı, Afyonkarahisar Edebiyatı, Afyonkarahisar, 2019, s. 406-408) Yahya Kemâl’in “Sessiz Gemi” şiirine, aynı vezin ve aynı beyit sayısıyla nazire olarak yazdığı “Hissiz Gemi” şiirinin metnini vermek isterim. Bu şiirinde Çizmecizade Osman Özkişi, yetmişli yıllarda yaşadığımız siyasal ve ekonomik krizi, bir “aydın insan” sorumluluğu ile dile getirmiş ve zamanın yöneticilerini mizahi bir üslupla hicvetmiştir:
HİSSİZ GEMİ
"Çoktan demir almak günü geçmişti zamandan,
Bir muhtıra verdi ona, dört tane kumandan.
Meçhûle demir al, Demirel, kalk bu limandan.
Tutmuş yükünü bir gemi, hissizce alır yol,
Sallandı o kalkış günü, yumruk, sayısız kol.
Rıhtımda kalan zamzedeler gâyet elemli,
Nurdan kararan ufka bakar, gözleri nemli.
Bîçâre vatandaş, ne hazin gam demidir bu,
Tarih boyu sevk ettiğimiz kaç gemidir bu?
Dünyada seven milletimiz, nâfile bekler,
Bilmez ki, Atillâ, Atatürk dönmeyecekler.
Birçok gidenin hepsi gözetler o yerinden,
Birçok ulu hizmet umarak soylu Erim'den..." (bk. Kocatepe Gazetesi, Sayı: 1715, 2 Nisan 1971; Mehmet Sarı, “Çizmecizâde Osman Özkişi’nin Şiirlerinde Hiciv ve Mizah”, Türk Kültürü, S. 466, Yıl: XL, Şubat 2002, s. 81-95).
Şiirleri vesilesiyle adları geçen merhum Yahya Kemâl Beyatlı’yı ve merhum Çizmecizâde Osman Özkişi’yi rahmetle yad ediyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun.
Size katılıyorum. Ayrıca Türkçeyi doğru kullanma çabalarınızı da takdir ediyorum. Yalnız sizin şiirde de zannederim dikkatsizlikten kaynaklanan yazım hataları olmuş.