NİCE MUTLU BAYRAMLARA
On Bir Ayın sultanı Ramazan Ayının son günlerini idrak ediyoruz. Rabbimizin “Oruç benim içindir onun sevabını ben vereceğim. ” dediği oruç ibadetini tuttuk. Ramazanda Teravih namazlarımızı kılarak Fıtır Sadaklarımızı ve Zekâtlarımızı vererek şükür bayrama kavuştuk.
Bildiğiniz gibi her milletin örf ve adetlerine göre Dini ve Milli bayramları vardır. Bizim Ramazan ve Kurban Bayramı olmak üzere iki Dini bayramımız vardır. Bunun yanında Cumhuriyet Bayramı, Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı, Gençlik ve Spor Bayramı, 30 Ağustos Zafer Bayramı gibi Milli bayramlarımızda vardır. Biz nasip olursa 30.03.2025 Pazar günü Dini bayramlarımızdan Ramazan Bayramını idrak edeceğiz.
Peygamber Efendimiz bir hadisinde “Rahmet kapıları Dört gece açılır. O gecelerde yapılan dualar ret edilmez. Bunlar Ramazan ve Kurban Bayramının birinci geceleri, Berat Gecesi ve Arife Gecesi. “ buyuruyor. Hadis-i Şeriften anlaşılacağı üzere Bayram gün ve gecelerinin faziletleri çok büyüktür. “Niçin oruçtan sonra bayram yapıyoruz, Oruçtan kurtulmak için mi? “ diye Bayram soruları sık sık sorulmakta. Biz Bayramı GÜNAHLARIMIZIN AF OLDUĞU İÇİN, BÜYÜK SEVABA VE NİMETE KAVUŞTUĞUMUZ İÇİN, ORUÇLARIMIZI TUTARAK ALLAHU TEÂLÂ’NIN “ORUÇ BENİM İÇİNDİR ONUN SEVABINI BEN VERECEĞİM. ” DEDİĞİ İÇİN ALLAHU TEÂLÂ’NIN VADETTİĞİ CENNETE GİREBİLMEK ÜMİDİYLE bayram yapıyoruz. Hani bir iş yaptığımızda ücretini öderiz ya, Ufak bir iyilik gördüğümüzde teşekkür ederiz ya, Bir başarı kazanıldığında hemen bir ödül veririz ya. İşte bu da Allahu Teâlâ’nın bir ay oruç tutan kullarına verdiği ufak bir hediye ve ödüldür. Bu ödüle oruç tutanlar hak kazanacak. Açıktan Müslümanların orucuna saygı göstermeyen, sigaralarını oruçlunun yüzlerine bu ödülden faydalanamayacaklardır. Kimsenin oruç tutup tutmadığı bizim sorunumuz değil. Kimseye karışamayız. Amma oruç tutan da saygı göstermek gerekir. Elin gâvuru dahi çocuklarına Ramazanda dışarıda yemek yemelerini yasaklıyor. Bizim enteller oruçluya saygı göstermiyor. Ne mutlu bu ödüle layık olan Müslümanlara!
Evet, kardeşlerim Bayrama kavuştuğumuzda neler yapmamız gerekir? Kısaca ondan da bahsedelim. Bayram günü erkenden kalkıp mümkünse gusül etmeli, temiz elbiselerimizi giyip güzel kokular sürünmeliyiz. Bayram namazına camiye giderken ayrı ayrı yollardan gidip gelmeliyiz. Karşılaştığımız kimselere güler yüzle selam vermeliyiz. Fakirlere sadaka verip, küslerin barışmalarına vesile olmalıyız. Yakınımızda bulunan yetim ve öksüzler ziyaret edilmeli, mümkünse onlar giydirilip ceplerine de Bayram harçlıkları konularak sevindirilmelidir.
Bayramlar son yıllarda moda olan evlerimizi kapatıp sahil kenarlarına tatile gidilecek günler değillerdir. Bayramlarda mutlaka aile büyüklerimizden başlayarak, hısım, akraba, tanıdık ve komşular ziyaret edilmeli, büyüklerimizin ellerini öperek onlara sağlık ve mutluluk dilemeliyiz. Bayram günleri sevinç ve neşe günlerimizdir. Hz. Ebu Bekir kızı Hz. Aişe’nin evine vardığında iki cariyenin tef çalıp oynadıklarını görüp Rasulüllahın evinde oynamanın doğru olmadığını söylemesi üzerine Peygamber Efendimiz Hz. Ebu Bekir’e “Onlara mani olma. Her kavmin bir bayramı vardır. Bu da bizim bayramımızdır. Bayram sevinç günleridir. “ diyerek cariyelerin oyunlarına müsaade etmiştir. Bayramlar küslerin barıştığı günlerdir. Küs olan komşular mutlaka barıştırılmalıdır. İslam dininde dargınlık üç günden fazla sürmemelidir. Peygamber Efendimiz bir hadisinde “Birbirine dargın iki kişiden hangisi önce selam verirse günahları af olur. Verilen selamı öteki almazsa melekler alır. Selam almayana da şeytan sevinçle iltifatta bulunur. “ buyurmuştur.
Sevgili dostlar, bu dünya gelip geçici ve çok kısa. Geçen sene aramızda olan sevdiklerimiz bu sene aramızda yoklar. Bizler acaba gelecek Ramazan Bayramını görebilecek miyiz? Kendimize gelelim. Onun için bayramı bayram gibi sevdiklerimizle birlikte kutlayalım.
Bu vesile ile Türk İslam âleminin Mübarek Ramazan Bayramlarını tebrik eder, daha nice bayramlara sevdikleriyle birlikte kavuşmalarını Cenab’ı Allah’tan niyaz ederim. Bayramınız kutlu olsun Aziz Kardeşlerim, Hayırlı Bayramlar…