Ailenin önemli görevlerinden birisi de çocuğun eğitim ve öğretim alanında geliştirerek topluma faydalı bireyler olarak kazandırmaktır. Zira İslam’ın temel kurallarından birisi de budur.
Başarılı ve huzurlu, mutlu toplumların oluşmasının ilk basamağı ailede atılır. Toplum olarak ekonomik, askeri, siyasi, sosyal, olarak kalkınmak; gelişmiş devletlerin üzerine çıkmak; bağımsızlığımızı korumak için sağlıklı düşünen, soran, sorgulaya, araştıran, sorumluluk sahibi olan, vatanını milletini kendi öz varlığından üstün gören, birçok olumlu özellikleri kendisinde toplayan bireylerin yetişmesinin temeli ailede atılır.
Aile çocuğa ilk eğitimin verildiği yerdir. Her şey den önce aile bir “Okul öncesi” eğitim kurulu olarak kabul edilir. Çocuk okula başladıktan sonra da aile hiçbir zaman çocuğun eğitiminden kendisini bütünüyle soyutlamış olamaz. Maalesef bazı aileler çocuklarını okula “ saldım çayıra Mevla’m kayır” düşüncesi ile gönderirler ve okuldaki öğretmenlerine giderek “eti senin, kemiği benim” diyerek sorumluluklarını üzerlerinden atarlar.
Çocuk okul hayatına başladığında aile, çocuğun eğitim konusunda ona yol göstermek, onu yönlendirmek, okul ile öğretmenleriyle sürekli iletişim halinde olmak zorundadır. Her aile bir okuldur. Anne ve Babalar ise o okulum hem öğrencisi hem de öğretmenleridirler.
Ailenin, çocuk eğitimine ilişkin anlayışı, içerisinde yaşadığı toplumun kültür ve eğitim düzeyine göre değişmektedir. Ailenin eğitim ve öğretim hakkındaki düşünce anlayışı, öğrencinin okulda öğrendiklerini ya pekiştirici, ya da köreltici bir özelliğe sahiptir. Çocuğun ailede öğrendikleri ile okulda öğrendikleri birbirlerini destekleyici nitelikte olmalıdır. Böyle bir paralellik sonucunda, öğrencinin okulda öğrendiklerini pekiştirmiş olur. Teşvik edilen çocuğun öğrenmeyi gerçekleştirmesi daha kolay olacaktır.
Böyle bir ortam çocuğun kişilik gelişiminde de önemli bir rol oynayacak, toplum içinde daha rahat bir yer edinmesini sağlayacaktır. Aksi durumda ise anne ve baba tarafından desteklenmeyen rehberlik yapılmayan her koşulda çocuktan çalışması istenen bir çocuk hayatta başarılı olamaz.
Özellikle anneler çocukları eğitiminde son derce etkilidirler.
Anne ve babaların eğitim düzeylerinin alt seviyede olması, genellikle çocukların hayatta başarılı olmasını engellemektedir. Her çocuğun ailesinden akacağı temel bilgiler, onun gelecekteki başarısını belirleyecektir. Çocuklar ve gençlerimiz geleceğimizin teminatlarıdır. En büyük yatırımlarımızı çocuklara ve gençlerimize yapmalıyız. Gelişmiş milletlerin seviyesinin üzerine çıkabilmemiz için bu olgu çok çok önemlidir.
Atalarımızın tarihe geçirmiş oldukları çok acı tecrübelerden sonra; “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur” “Su uyur düşman uyumaz” atasözlerini unutmayalım. Senlik, benlik değil, birlik beraberlik içerisinde olarak dünyanın merkezinde olan Cennet yurdumuzu, Anadolu’muzun kıymetini bilelim.
Hayırlı cumalar diler, bütün çocuklarımızın ve gençlerimizin başarılı olarak vatanımıza ve Türk milletimize faydalı olmalarını Cenab-ı hak tan dilerim. Çocuklarımız ve gençlerimiz bizim için çok çok kıymetlidir. Çocuklarımızı ve gençlerimizi kaybetmeyelim.