İnsanlığın mutluluğu hakiki adaletin sağlanması ile mümkündür. Adalet beklentileri karşılanan insanların mutluluğu toplumsal mutluluğun ana kaynağıdır. Maddi ve manevi hukukunun her türlü tecavüzden korunduğunu bilen bir insan yaşadığı ülkeye daha çok bağlanır. O ülkede hukuk yönetimin efendisi yapılmış ise kendisi ve sevdikleri için her şeyden emin olur. Her şart altında hukuklarının korunduğunu bilmenin verdiği rahatlıkla düşünür, konuşur, üretir, kazanır ve kazandırır. Bütün yeteneklerini ve becerilerini ortaya koyar. Sanatını geliştirir, marifetini ilerletir, dayanışma ve yardımlaşmasını en üst seviyeye çıkartır. Hukukun verdiği güvenle yapmak istediği her türlü girişimciliği rahatlıkla gerçekleştirerek tüm istidatlarını filizlendirir. Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan bu konu ile ilgili şunları söylemektedir; “Bilindiği üzere insanın huzur ve mutluluk arayışı kadim bir meseledir. Toplumu ve onun örgütlü hâli olan devleti ortaya çıkaran da esasen bu arayıştır. Bundan 2.500 yıl önce Platon, Devlet olarak dilimize çevrilen kitabında adil ve iyi yönetilen devletin amacının toplumun sadece bir kesiminin değil, tamamının mutluluğunu sağlamak olduğunu söylemiştir. Farabî, Platon’un bu görüşlerini daha da geliştirmiş, kendinde değer ve “mutlak iyi” olarak tanımladığı mutluluğun elde edilmesini erdemli toplumun ve erdemli devletin temel amacı olarak ortaya koymuştur. Kuşkusuz devletin bir anlamda varlık sebebi olan insanların mutluluğuna hizmet edebilmesi de hukukun hâkimiyetine bağlıdır. Nitekim Platon, bu kez Kanunlar adlı eserinde devletin başarısının hukukun yönetimin efendisi olmasıyla mümkün olduğunu söyler. Platon’a göre ancak hukukun üstünlüğünün sağlandığı ve yöneticilerin hukukun hizmetkârı olduğu bir yerde devlet ayakta kalabilir. Böyle bir ülkede “insanlar devletin üzerine sağanak halinde yağan tüm ilahi nimetlere sahip olurlar”. (https://www.anayasa.gov.tr/tr/baskan/konusmalar/bireysel-basvurularda-inceleme-usulleri-konulu-panel-acis-konusmasi) Evet, hukukun yönetimin efendisi olmasıyla ancak herkesin hukuku muhafaza edebilir. Çünkü halkını koruyacak olan efendidir. Hukukun yönetimin efendisi olduğu bir idarede hukukun üstüne hiçbir şey çıkamaz. Her zaman ve daima en üstte hukuk vardır. Tüm yönetenler sadece hukukun hizmetkârıdır.