Demokrasi, üzerine koyularak gidildiğinde gelişen ve büyüyen bir sistemdir. Ondan sürekli bir şeyler eksiltmek ise demokrasiyi geriletmek demektir. Demokrasi gelişir ve ilerler ise hepimiz gelişir ve ilerleriz. Demokrasi zayıflar ise her alanda hep beraber gücümüzü kaybederiz. Hangi siyasi parti olursa olsun ülkeyi yönetirken demokrasiyi geçmişten kalan bir miras olarak görmelidirler. O mirasa sahip çıkmak ve günün sonunda mirasyedi yaramaz çocuklar konumuna düşmemek lazımdır. Bu kıymetli mirası kendi istikbalimiz ve menfaatlerimiz için heba etmemek gerektir. Demokrasi sadece iktidar elde etmek için bir araç olmamalıdır. Demokrasiye fayda sağlamak yerine zarar verici icraatlar yapmak kısa vadede bugünün uzun vadede ise geleceğimizin altını oymak demektir. Demokrasi sayesinde ülke yönetimine sahip olan siyasi partiler ve onların kurduğu hükümetler seçim ve oy telaşıyla demokrasi zararına işler yapmamalıdır. Bugüne kadar böyle olduğu için demokrasi hususunda kaybımız büyük olmuştur. Demokrasimize büyük hizmetleri olan merhum Süleyman Demirel, ülkenin karışmaya başladığı 1969 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bu hususa dikkat çekmiştir. Ortaya çıkan menfi hadiseler karşısında demokrasi etrafında birleşme çağrısında bulunmuştur. “Muhterem milletvekilleri; rey endişesiyle, şu zümreyi kırmayalım, bu zümreyi dağıtmayalım endişesiyle demokrasinin dejenere edilmesinden korktuğumuzu, ürktüğümüzü huzurunuzda ifade etmek istiyorum. …İşte onun için konuşmamın başında dedim ki, rey endişesi ile demokrasiyi dejenere etmeye hakkınız yok. Demokrasiyi müdafaa ediyorsak evvelâ kanunsuz işlerin karşısına çıkalım. (A. P. sıralarından alkışlar- TBMM Tutakları) Son söz olarak devletimiz ve demokrasimiz oy hesaplarına ve iktidar hırslarına kurban edilmemelidir hatırlatmasını tekrarlamak istiyoruz.