YİNE Mİ KURULTAY?
Evet, CHP’de yine kurultay!
“Buna her ne kadar “CHP kurultaylar partisi, bunlardan bir şey olmaz” şeklinde bir eleştiri ile bakılsa da, insan haklarına ve demokrasiye inanan bir parti olarak bu yapılanlarla kim ne derse desin CHP her zaman hep doğruları aramıştır.
Çünkü Anayasamızın el verdiği siyasi partiler yasasına göre, bir parti ideolojik bakışıyla ve programıyla/tüzüğüyle devlet yönetimine talip olmak için kurulmuştur.
Bu nedenle de partilerde çalışan, halka yaklaşan ve parti desteğini artıramayanlar gider ve bunu yapacak olanlar gelir.
Bu durumlar karşısında da CHP’ de değişim her zaman gereklidir.
Bu da işin ötesi yani keyfi düşüncesi veya yandaş olma gibi bir duruşu/bakışı ekarte eder ve yeni bir jenarasyon ile yoluna devam etmesine neden olur.
Yoksa yakın süreçte erimeye, sempatizanlarını, inananlarını ve üyelerini kaybetmeye veya yok etmeye mahkûmdurlar.
Bu ilkesel ve etik değerler anlamında her zaman böyledir.
Diğer partilerin keyfi davranışlarına/yandaş olmalarına diyeceğim olamaz.
Bu kendi bilecekleri bir iştir ama doğru da değildir!
Onları değerlendirecek ve bu konuda görüş sunacak olan da kendi sempatizanları veya üyeleri olacaktır.
Ama CHP’de 9 seçimdir devlet yönetme erk’ini elde edemeyen yönetimler, önce etik değerler içersinde bu amaçla elde ettikleri koltukları seçim kaybettikleri halde hala bırakmıyorlarsa o zaman delegenin özgür iradesinin kararlarına uymak zorunda kalırlar.
Bu nedenle de olağan üstü kongreye gitmek için mevcut delege sayısının yarısının bir fazlasının imza vermesi de buna müsaittir!
Yani 526 delege!
Bu da olması gerekendir.
Çünkü CHP hiç kimsenin babadan miras kalan arka bahçesi falan değildir!
Ülkesine ve halkına sorumlu olduğu görevleri vardır.
***
Daha 1. Gün içersinde imza veren delege sayısı pazartesi günü itibariyle 380’ ni bulmuştur.
Dilerim bu gerekli çoğunluğa ulaşır.
Çünkü İnsan hakları ve hukukun üstünlüğü çerçevesi içersindeki, seçme/seçilme ve düşünce/söylem özgürlüğünü savunan her delege buna destek vermek gibi bir bakışı ilke olarak üstlenmiştir.
Ancak siyaseten umduğunu bulanlar veya umma düşüncesi içersinde olanlar, mevcut yönetime yakın gözükmek anlamında oy vermeyebilirler ama bu da hiç iyi bir bakış ve doğru bir politika değildir.
Bizde buna cukkacı politika derler!
Bu da seçimi Sayın İnce tarafı kazandığında da, bu sefer kendileri de açığa düşmüş oacaklardır!
CHP’ de biat yoktur ama sevgi/saygı/inanç ve gereksinim vardır.
***
Yaşamış olduğumuz son seçim sonuçlarına göre partinin oy kaybetmesinin aksine Sayın İnce’nin ondan daha fazla oy alması da enteresan olduğu gibi, bunda parti genel merkezinin keyfi vekil belirleme gibi bazı yanlış hareketlerinin de etkisi fazla olmuştur.
Seçilmiş örgütlere kulak asmayan ve ileriye dönük gücü elde tutmak anlamında düşünerek onlarca il’de vekil sıralama listelerinin seçilmiş örgüt karşıtı kişilere verilmesi de olayı kaşıyan son damla olmuştur.
Halk tabiri ile “adeta aslanlar kedilere boğdurulmuşlardır”!
Bir CHP üyesi veya delegesi buna asla sıcak bakmaz.
Nitekim bu alınan oy farkında da resmen görülmüştür.
***
Tabii ki söylenmesi ve yazılması gereken daha birçok nedenler vardır ama bunları da şu anda dillendirmeyi doğru bulmuyorum.
Tek düşüncemiz ve beklentimiz; laik/çağdaş/sosyal/demokrat ve hukukun üstünlüğünü savunan Türkiye Cumhuriyeti Devleti rejiminin bekası adınadır.
Ötesi de yoktur!
Bu kongre olayının sonucunu şoven bakanlar dışında ben de sizler gibi merak etmekteyim, dilerim “yeni testi su’yu soğuk tutar” düşüncesi gibi bu da yeni bir yönetimle sonuçlanmış olur.