Dürüst ve ilkeli siyaseti her zaman baş tacı yapmışızdır.
Çünkü ortada şanlı bir “Türk Devleti” ve onu oluşturan; dini, dili, kültürü ve rengi her ne olursa olsun, vatandaşlık görevini yerine getirmeye çalışan bir de halkı vardır.
Amaç, dışarıda dünya coğrafyası içersinde onurlu bir şekilde yer almamızı sağlarken, içerde de, insanlarını insan gibi yaşaması ve yaşatılma konusunda, devlet yöneten siyasi erk’in, kutsal sayılan bir de görevi vardır.
İşte bütün gayemiz /bakışımız/duruşumuz buna ulaşmak ve bunu yaşatmaktır.
Düzgün/saygın ve ilkeli olursa; sevgi/saygı ve barışık yapı içersinde büyümeye doğru emin adımlarla yürürüz.
Ama bunun biraz olsun dışına çıktığımız zaman da, umulmadık ve beklenmedik olayları yaşamaya mahkûm oluruz!
Aynı bu günlerde tasvip edilmeyen bazı yaşananlar gibi!
***
Ülkemizin siyaseti bu günlerde biraz hırçın ve hiç de iyi niyetli değildir!
Bir tarafta siyasi erk’i oluşturan ve bunu, öyle veya böyle kaybetmek istemeyen bir politik oluşum.
Diğer tarafta da; Cumhuriyet Rejimini ve parlamenter sistemi yaşatmaya çalışan bir siyasi bütünlük.
Şimdi buna bakıyoruz ve gidişatı izliyoruz.
Nasıl bir seçim, nasıl bir yöntem?
Çünkü sonuçta son sözü söyleyecek olan seçmendir.
Ama bakarken ve beklerken de, olanları izlemek/görmek, fikir olarak kamuoyu ile paylaşmak gibi de bir asli görevlerimiz var!
***
Erken seçim kararı ile birlikte; siyasi partilere yönelik, adı/sanı belli olmayan bir seçim sisteminin getirdiği ilk etaptaki %51’ lik bir seçim barajı…
İktidar partisini ve seçim ittifakı adına anlaşmış olduğu siyasi partiyi rehavete sokarken, karşı gördükleri yapıyı da kara/kara düşündürmeye başlatmıştır.
İlk etapta yapılacak olan başkanlık seçimi barajını aşamayacak olan alternatif partiler de bir çıkış aramışlar ve hiç kimsenin ummadığı/hayal bile etmediği bir yöntemi yaşama sokmuşlardır!
IYI partinin seçime girerdi/girmezdi tartışmaları, yüksek seçim kurulu ve bu konudaki beklenen kararı dâhil hepsi kenarda bırakılmış, meclisteki vekillerden transfer yapılarak IYI partinin bir gurup kurması sağlanmış ve sorun böylece çözümlenmiştir.
Baskın seçim yapmak isteyen siyasi erk ve ortağı da enteresandır ki karşı baskına uğramıştır!
***
Bunun tepkisi olarak da, hiç tasvip edilmeyen bakışlar ve söylemler de, yaşamımızda üzücü/ kırıcı/itici faktör olarak yerini almışlardır!
Türk seçmeni tarafından hak edilmeyen bu söylemler de tepkiyle karşılanmıştır.
Bakın neler demişler?
CHP ve IYI partiyi kast ederek; “ iki çıplak bir hamama yaraşır”!
“Ahlaksız ittifak”!
“Onursuz siyaset”!
Diyerek, bu vatanın onlar gibi bakmayan ve düşünmeyen insanlarına bu cümleleri kullanmışlardır.
Çok üzücü bir yapıdır!
Başa gelen de çekilir!
Ama burada önemli olacak olan da, Hak’kın adaleti olacaktır!
Ne demişler?
MEN DAKKA DUKKA!