ŞİMDİ İTTİFAKLAR DÖNEMİ İMİŞ!
Ne ittifakı?
Ne olacak, tabii ki seçim ittifakı.
Eh siyaset bu, çünkü yarının ne olacağı hiç belli olmaz.
Onun için evvela; “ eşeği sağlam kazığa bağlayacaksın, sonra da Allah’a tevekkül edeceksin” derler!
Bu da böyle!
İster birleş, ister kaynaş, istersen de emanetçi olarak seçim ittifakı falan yap.
Çeşit/çeşit dalı var.
Yeter ki baraj altı kalma, siyasi arenadan da aşağı yuvarlanma.
Ana unsur bu!
Arayışları ve kıvrananları görüyoruz işte!
“Gemisini kurtaran kaptan” hesabı!
Peki, neden emanetçi?
Neden olacak “dün dündü, bu gün de bu gün” hesabı, yani oynaşık ve gidişik politika, bu biiir!
İkincisi de, tabii ki siyasi yaşam ve gelecek kuşkusu!
Bu kadar basit!
Adama neler yaptırmaz ki?
Çünkü hiç belli olmaz, öyle bir zaman gelir ki hukuki vesayet olaylarını insanın önüne getiriverirler!
Nerede yargı, nerede hukuk, nerede insan hakları falan diye?
Nettiniz, ne yaptınız da bu böyle oldu diye?
Onun için neden çok.
Hele bir de “Cumhuriyet rejimi” meselesi falan var ki sormayın gitsin?
O nedenle şimdilik “pabuç bağlı” gibi görünüyor ama…
%51 de çok önem arz ediyor.
***
Yeni yapılacak seçim sonuçlarına yönelik kulislerden dışarıya sızan bazı bilgiler varmış!
İster inanın, ister inanmayın ama bunlar doğru diyorlar.
Bu da, arayışa geçen partilerin duruşlarından ve arayışlarından belli değil mi, diye de ekliyorlar?
İnanırlar veya inanmazlar fakat önemli olan sonuç ta bu, diye yansıtıyorlar.
Mesela; bazı partilerin, sızan bilgiler ışığında, hem de her ay yaptırmış oldukları kamuoyu araştırmalarına göre konumları %4- 5 arası imiş!
Bir de anası var ama tam olarak halen yetmiyormuş!
Yoksa hemen seçime giderler diyorlar.
O nedenle “Ay Yıldız” formülü diye, sanki “Ay Yıldız” onların tekelinde imiş gibi, arayış hesapları yapıyorlar ya?
BBP ve Saadet partisini de bu ittifaka bir sokarlarsa biraz rahatlayacakları dillense de, neyin ne olacağı da daha sabit değil diyorlar.
Çünkü Saadet partisinin bakışları ile bu birliktelik yapısının bakışları arasında farklılıklar varmış ve birbirini tutmuyormuş!
Biri ne olursa olsun, aynı Makyevelist bir yapı gibi bakıyormuş…
Çünkü bu taraf için sonuç önemli imiş…
Diğeri ise Milli ve yerli olsun ama ille de hak/hukuk ve adalet olsun diyormuş!
Bu da o kadar kolay bir uzlaşı olacakmış gibi de görünmüyormuş.
Ama siyasette her an her şey olabilir!
Bekleyip görelim bakalım.
***
Alternatif yapı ise; geçmişten gelen insan hakları ve hak/hukuk/adalet yürüyüşü desteğiyle alanı genişleterek bunun çalışmalarını yapmak istiyormuş.
Ama bu tarafın birlikteliği de, “ hak/hukuk/adalet ve ille de Cumhuriyet rejimi” isteyenleri ve destekleyenleri olarak gündeme gelecek gibi görünüyor diyorlar.
Yani “ya hak/hukuk/adalet ve Cumhuriyet Rejimi”!
Ya da “ne olacağı belli olmayan karanlık bir kaos ortamı” tez’i olarak yansıtılacak deniliyor!
Bakalım neler yaşayacağız?
“Bekle ve gör” derler ya?
İşte aynen öyle!