SEÇİM SONRASI.
Ne demiş atalarımız?
“El elin kaybolan eşeğini ıslık çalarak arar” demişler!
Yalan da söylememişler hani.
Çünkü siyasi yapıların bir seçim öncesi söylemlerine, bir de seçim sonrasındaki bakışlarına/duruşlarına bakın.
Ne kadar söylerseniz söyleyin, ne kadar eleştirirseniz eleştirin…
Ama her şey bitmiştir ve şimdi görev zamanıdır.
***
Cak’lar, cuk’lar, ceğizler, bol keseden atılmış olsa da…
Verilen sözler var, yapılması gereken icraatlar vardır.
Ama öyle enteresan bir seçim yaşadık ki çözmek/analiz etmek de bir hayli zor geçmiştir.
Bırakın beklenen oyların umulanların dışında çıkmasını!
Bir tarafta 7 puan oy kaybetmesine rağmen partisini iktidara taşıyan bir başkan..!
Sevseniz de, sevmeseniz de etik kurallar içersinde kutlamak ve başarı dilemek gerekir.
Sonuçta verilecek olan hizmet, Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve toprakları üzerinde yaşayan vatandaşlarınadır.
Diğer tarafta ise 9 seçimdir partisini iktidara taşıyamayan ama oy kaybetmesine, başarılı olamamasına rağmen, başarılıyım diye direnip koltukları hâlâ bırakmamakta kararlı olan bir başkan ve yönetimi vardır!
İşte geleceğe ayna tutan bir yapı da budur!
Bu böyle olunca da, daha şimdiden gelecekte ne olacağı aşağı yukarı bize göre de bellidir.
Yazık.
Bel bağlayan, demokratik bir Türkiye için umutla yaşayan insanlara/seçmenlere yazık.
***
Diğer partilerle ilgili pek yorum yapmak bir gereksinim olmasa da, çünkü gösterge tabloları açık/saçık bellidir.
Ama ilk kurulmuş olan ve seçim ittifakı yapılan “İYİ” parti yönetenlerini de kutlayıp, parti olarak ilk görev aldıkları parlamento da onlara başarı dilemek asli görevlerimizden de biridir.
O nedenle onları da kutluyor başarı diliyoruz.
***
Para yok!
Nereden bulup da vereceğiz veya verecekler gibi keskin söylemlerden sonra emeklilere verilen bayram ikramiyesi, birçok emeklinin oy anlamında fikir değiştirmesine yol açmıştır.
Oysa önce veremezler, yok nereden bulacaklar, nasıl verecekler söylemleri olsa da…
Demek ki verilebiliniyormuş.
Yeter ki bu ülkenin halkını bağrına bas ve pastanın payını adaletli bir şekilde dağıt.
Bakın sonra neler oluyor görün.
Peşin parayı elinde görenler dününü unutup, bu günü ne geliveriyorlar.
Bu da politika işte!
Tek adam sistemi de dense, totaliter bir yapı da denilse, bizim halkımız bu!
Çünkü bayramda eline geçen para ile çocuklarına ve torunlarına harçlık verebilecek bir yapıyı yaşadılar.
Siz ne derseniz deyin.
Belirli bir yaş gurubu emekliler için de gerçek olan bu olmuştur.
Hem de buna neden olan fikir veya söylemin de başka bir partinin olduğu biline/biline!
***
Bu seçimlerde vatandaşın siyasi bakışı öyle enteresandı ki?
Baştan bunu çözmek veya analiz etmek hiç de kolay değildi.
Ama sonuca göre umulan ve beklenilen olmamış dahi olsa da, bir tarafta kazananlar, diğer tarafta da kaybedenler olmuştur.
Gerçek olan da budur.
Burada AKP adına düşen 7 puan olsa da, bu Sayın Erdoğan tarafından başkanlık oylarıyla kapatılmış…
Ama CHP oyları ise parti başkanı ve yöneticileri adına da tam tersi olmuştur.
İşte tam burada Sayın İnce’nin yeri ayrı kategoride ele alınmalıdır!
Çünkü başarılı bir grafik çizmiştir.
Ama bazı iller de Genel Merkezce seçilen bazı vekiller de, aleyhine konuşup böyle bir duruş sergileseler bile!
O nedenle benim kanaatim bireysel olsa da, CHP’de artık değişimin yolu açılmıştır.
Kim ne derse desin bu ilkesel bir bakış/duruştur!
Çünkü bir tarafta partisini öyle veya böyle iktidara taşıyan bir lider…
Diğer tarafta ise 9. Sefer seçimlere giren ama partisini asla başarıya ulaştıramayan bir başkan ve yönetimi vardır!
Biraz şoven bir bakışla örgütlenen bu yapıyı kırmak ta zordur ama bunun da kısa zaman içersinde ne olduğunu göreceğiz.
Bu konuda her kafadan bir ses çıksa da…
Önemli olan doğruyu bulmaktır.
Ben CHP üyelerinin, delegelerinin bu doğruyu bulacağına ve özellikle de il/il atanan vekil listelerinin de demokratik olmadığına inanan bir kişiyim.
Burada hiç kusura bakmasınlar ama özellikle de Sayın Tezcan, örgütlenme adına tabiri caizse, Aslanları kedilere boğdurmuştur.
Seçilmiş örgütlere totaliter bir bakışla ve davranışla hiç değer verilmemiş, görüşleri bile alınmamıştır.
Oysa göstermelik dahi olsa, örgütlere “temayül yoklaması yapın” genelgesi bile gönderilmiştir.
Ama nafile olmuştur!
Örgütün sesine kulak vermeyenler de, bana göre fazla ayakta kalamazlar.
Metropellerde özellikle örgütlendik, bunlara da güveniyoruz diye kendi kendilerine göre gerdan kırsalar da!
Unutmayın ki ele elden her zaman için üstündür!
Çünkü analar ne yiğitler doğurmuştur!
Vee burası kimsenin, kimseye babadan miras kalan arka bahçesi falan değildir.
Burası Gazi Mustafa Kemal’in bağımsızlık ve demokrasi adına kurmuş olduğu “yurtta sulh cihanda sulh” ilkesiyle oluşan ve gelişen devletin aydınlatıcı bir partisidir, CHP’dir kardeşim CHP!
***
Son söz:
Kendini bilen bütün bireyler, Meritokrasiye inanıp saygı gösterseler de…
İstediğini vekil yapıp, istemediğini atan bir zihniyete asla geçit vermeyeceklerdir.
Çünkü yapılanlar belli, İz belli, yöntem bellidir!