POŞETLER VE ÇÖPLER!
Naylon poşetlerin doğayı kirletiyor babından bazı kurumlarda ücrete tabi tutulması, daha az alınır ve doğa fazla kirletilmez bakışıyla böyle bir yöntem uygulansa da…
Birçok esnafın poşet konusundaki tutumu, özellikle de bol poşet kullanması bu düşünceyi görüldüğü ve yaşandığı gibi haklı çıkarmamaktadır!
Çünkü birçok esnafın; özellikle manavların, Pazar yerlerin, fırınların, bakkalların V.s. verdiği poşetler, bu doğa kirlenmemesi konusundaki bakışı da adeta yok saymaktadırlar!
İşin özünde, doğa ve insanlık ayrıca canlı âlem yaşamı düşmanı olan bu poşet olayında doğa kirlenmemesi düşüncesi olsa da, yine de gelir elde etme olayı bu bakışın da pek inandırıcı bulunmasına gölge düşürmektedir.
Yani ya tamamen yasaklanacak, bütün esnaflar buna uyacak…
Ya da hepsinden eşit olarak ücret alınması gerekecektir.
Yoksa yıllar boyu bunun önüne geçmek mümkün olmaz/olamaz.
O nedenle; doğamızı kirleten, asırlarca doğada kalıp insanlık ve canlılar âlemine zarar verecek olan bu yapı kesinlikle çözüme kavuşturulmalıdır.
***
Yaz günü çöpler toplanıyor.
Bu konuda bir şikâyet yok ama çöplerin konulduğu yerlere akan pis ve yağlı sular, türüm/türüm koktuğu gibi, oldukları yerlerde de birçok hastalıklara yol açabilecek olan adeta mikrop yuvası haline gelmektedirler.
Hangi mahalleye giderseniz gidin, bu çöp bidonlarının bulunduğu yerlerin hepsi de aynı konumdadırlar.
Özellikle okulların açılmasıyla birlikte küçük yavrularımız bu mikroplarla tanışma fırsatı bulacak ve hiç beklenmeyen hastalıklara da yakalanma gibi bir olasılıkla karşı karşıya kalabileceklerdir.
O nedenle; önce belediyemizden, sonra da çevre sağlığı müdürlüğünden bu yağlı olarak akan suların bulundukları yerler en kısa zamanda dezenfekte edilmeleri halkımız tarafından da rica edilmektedir.
Biz elçilik görevimizi yaptık.
İlgililerin ve yetkililerin bilgisine sunulur.
***
Her zaman söyleriz!
Bizim atalarımızın söylediklerinin her biri adeta bir cevher gibidir ve de çok kıymetlidirler.
Düzgün yaşam anlamında da adeta ders veren nitelikleri taşırlar.
Yol gösterirler, yanlış yapılmaması konusunda da öğüt verip ol açarlar.
Vee asırlarca da hem söylenir hem de saygı duyulur.
Geçen gün bir atasözümüzden bahsetmiştim!
“ At nallanır, eşek nallanır, tosbağa da ayağını kaldırır” diye!
Bunu soruyorlar, ne demek isteniyor diye.
Bunu da yakın zamanda aklımızın döndüğü kadarıyla paylaşmaya çalışacağım.
Ayrıca bunun yorumunu paylaşmak isteyenlere de köşemiz açıktır.
Hele bir de edebiyatçı falan olursa.
Sevgi/saygı bizden.