NEYİ ARIYORLAR?
Neyi mi arıyorlar?
Gücü kardeşim, siyasi gücü!
Evet, son günlerde dillerden ve gündemden düşmeyen dikkat çeken bir yapı var!
Hem de ne yapı?
Şimdilik ikili gibi görünse de, esasında sülale boyu düşünülüyor muş!
Dikkat edin, dinleyin, bakın ve görün!
Ne imiş efendim?
Sülale boyu seçim ittifaklarıymış!
Hay çok yaşayın emi.
Demek pabuç iyice bağlı!
***
Daha önce böyle bir şey yoktu?
Neden böyle oldu dersiniz?
Nedeni bizce biraz flu!
Orasını bilemeyiz ama “hani gören göz kılavuz istemez derler”, takdir ve söz şimdi millette!
O ne derse şimdi o olacak.
Hadi canım sende?
Peki, bu çırpınış niye?
Niye olacak, siyasi zeminden veya siyasi erk’ten, ya kalacaksın, ya da gideceksin, şeklindeki oluşumu da, öyle veya böyle şekille garantiye bağlamak için.
Yani siyasi erki elden bırakmamak adına yapılan, umutsuz da olsa son bir arayışlar/bakışlar rütuj’lar falan.
Yani arkasından da seçim!
Eh ne yapalım, elle gelen düğünle/bayram ama gözler açık olacak ha?
O zaman seçmen sandık başına.
Çünkü umudun bitmediği yerlerde, yeni/yeni bir umutlar başlarmış!
Ama sülalelerde fazla horoz olunca da sabah erken olur diyorlar!
Hele bir bakalım kaç sülale olacak?
Ama ona da çare bulurlar.
Çünkü emir tek yerden çıkıyor ya?
***
Kendini ve haddini bilmez, sözde tarihçinin biri bakın ne diyor?
“Keşke Yunan galip gelseydi de, şimdi onlar olsaydı“ diyor!
“On kasımda tuvalete gidin tuvalete” diyor!
Ondan sonra da, ben bu milletin ferdiyim, diye de sözde fetvalar veriyor.
Yuh olsun sana emi?
Bu ülkenin havası ve suyu, sana haram olsun emi!
Bunu sana yakıştırırken, yakıştıramadığım yapı da; sözde milliyetçilikten, Bozkurtlardan bahseden Sayın Bahçeli’nin, senin gibi bir Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı adamın ayağına giderek sağlık dilemesidir!
Ona da yazıklar olsun!
Bakalım daha neleri görüp, neleri yaşayacağız?
***
Eline fırsatı geçiren, olumsuzlukları yapıştıracak yeri ve kişileri öyle seçiyor ki hayret edersiniz?
Kimi seçmişler biliyor musunuz?
Kimi?
65 yaş üstü yaşlıları!
Neden?
Neden olacak, iyi kötü ellerinde, günde iki defa halk otolarına bedava binecek sosyal devlet politikası anlayışından yararlanan kartları vardı.
Onu da bu yaşlı halkımıza çok görüp elerlinden alıvermişler!
Ne güzel değil mi?
Ne vicdan ama?
İşte al sana sosyal devlet politikası!
“Öyle olmaz, işte böyle olur “hesabı!
Aynı “başına düşen kar’ı erit” misali!
Yazık.
Bunu duyunca üzüldüm ve arkasını takip ettim.
Belediye de ki danışma görevlileri “bu bizden çıktı. Artık biz buna karışmıyoruz” dediler.
Ulaşım servis şubesine sorduğumuzda da; “ bu artık bitti” dediler!
Hah şöyle!
Hiç olmazsa bu yaşlı insanlarımıza dostça veya hince bakanlar belli olsun değil mi?
Ama diğer illerin hepsinde var?
Orası başka il kardeşim başka.
Burada siyasetçinin sözü yatsı’da biter!
Ya emekliler derneği?
Orayı sakın ele almayın, orası da tütüyor kardeşim tütüyor!
Orası sanki azınlıklı mutluluklar derneği gibi!
Kafalarına göre esiyorlar!
Duyduğuma göre geçtiğimiz seçimlerde, divan alternatif adayın müracaatını bile kabul etmemiş.
Yaşasın demokrasi!
Ama ne bakan var, ne soran, ne de denetleyen?