İSTİKLÂL MARŞIMIZ!
Şimdi seçim zamanı!
Ne derseniz deyin ama üsluplu deyin!
Kimseye hakaret etmeyin.
İnsanlarımızı ötelemeyin.
Vatandaşlarımızı bir koltuk/ biraz cukka ve siyasi erk uğruna asla harcamayın!
Barışık yapıyı ve birlikteliği sağlayın.
Çünkü onların hepsi de bu vatanın evlatları!
Şimdi bilge ve vatansever geçinebilirsiniz?
Ama şu yaşananları da asla unutmayın ve nedenlerini de göz ardı etmeyin.
İşte geçmişten bir feryat!
Bakın ne demişiz:
***
İstiklâl marşı nedir bilmeyen, olmayan; devletler, kavimler, kabileler veya bireyler onun o kutsal değerini, o ruh yapısını asla bilemezler!
Bu kutsal değerimiz; ne çare ki devlet yöneten padişahın rızasıyla da ülkemizi istila eden yedi emperyalist düvele karşı kanla, canla, şerefli ve onurluca verilmiş olan bağımsızlık savaşı sonrası yazılmış ve bestelenmiştir.
Nur içinde yat M. Akif Ersoy!
Bu Marş; 16 Türk Devletinin de varlığını/ onurunu, temsil yapısını simgeleyen en değerli bir kutsal varlığımızdır.
Lütfen bu değerimize dokunmayın!
Çünkü T.C.’ ye el uzatıldı!
Andımız ortadan kaldırıldı!
Gele/gele sıra İstiklâl Marşımıza mı geldi?
Hayır!
Asla!
Yüz kere, bin kere hayır.
Lütfen bu ulusun bu büyük ve kutsal değerine dokunmayın.
Geçmişimizi okuyun, tarihimizi gözden geçirin, bakın görün; ne büyük Ata’lar, ne büyük kumandanlar, ne adaletli ve vicdanlı makam sahipleri, ne kahraman insanlar gördüğümüz gibi, içimizden çıkan bir tür hainleri bile görüp yaşamışızdır!
O nedenle bu değer, bu kutsal yapı, asla yerinden oynatılmamalıdır!
Dilerim aklı başında olan vicdan sahipleri buna el vermezler.
Çünkü “Türkiye Cumhuriyeti devleti ve rejimi” ilelebet yaşayacak ve payidar kalacaktır.
***
Gündem o kadar çok ve karışık ki ifade etmek bile zor desem yeridir.
O nedenle; yazdığımız makaleler ve yaptığımız yorumlar, gündemde oldukça halkımızın dikkatini çeken, kimini memnun edip, kimisini de tepindiren ama hakikaten gerçek olan konulardır!
Örneğin, al sana ilginç bir konu daha:
Neymiş efendim?
Ar damarı çatlamış, vicdanı kaybolmuş, hak/hukuk/yasa nedir bilmeyen/tanımayan ama dediğini yapan, ırzcı, sapık insanlar için yeni bir yasa çıkarılacakmış!
Ne yasası?
Kimyasal hadım yasası!
Hadi be.
Milletin gazını almak için böyle uçuk ve mesnetsiz yapılara yer vermeyin.
Al sana ağır bir taş daha!
Aslında hak etmiyor değiller hani ama olmaz.
Olmaz kardeşim olmaz!
Bırakın böyle taşkın fikir taşıyan çözüm aramalarını.
Akla bakın, mantığa bakın ve hukuki değerlere bakın.
Topluma şırınga vermeye de hiç gerek yok!
Önce o ırzcı/tacizci kanı bozuk bazı öğretmenleri, ( namuslu meslek sahiplerini tenzih ediyorum) sonra da o eş değerdeki din sapkını olan ırzcı/ tacizci hocaları iyi tespit edip onları önce teşhir edip sonra da hukuki cezalarını verin.
Hangi devirde yaşıyoruz da, uçuk ve mantıksız kanunlar peşinde koşuyorsunuz?
Bu bize, böyle bir çağda yakışmaz.
Ondan sonra, dünya genelinde bir de ülkemizin adını ayyuka çıkartacaksınız!
“Hadımcı ülke” diye!
Sonra bu utanç bize ömür boyu yeter.
Lütfen iyi düşünün.
Sonra, sanmayın ki bu böyle gidecek?
Bunun kararını veren seçmen/halk, bir sonraki sefere değişik düşünüp bu düşünceye sahip olanları değiştirebilir.
Buna kim mani olabilir ki?
Onun için, ne olursa olsun, asla hukuk çizgisi dışına çıkmayalım derim.
Koskoca imparatorlar gitmiş, kitaplı, kitapsız peygamberler hakka yürümüş, Davut Peygamberin oğlu için; “Dünya Hz. Sultan Süleyman’a bile kalmamış, sana mı kalacak” dedikleri gibi, bu erk, bu dünya, kimseye kalmaz.
Yeter ki arkandan; “ geberdi gitti nalet insan” demesinler!
Ayrıca, bunu teyit eden bir söylem daha vardır?
“Mal sahibi, mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi” derler!
Eyvallah.
Çünkü biz elhamdülillâh Müslüman bir toplumuz.
Ama içimizde her türlü dine ve kültüre sahip olan insanlarımız da var!
Onlar da bizim vatandaşımız, kardeşimiz, yoldaşımız ve akrabalarımızdır!
Bunu da hiç kimse yadsıyamaz.
Bu ülke ve bu dünya böyledir!
O nedenle “önce insan ve hukuk” diyorum.
İnşallah dikkate alınır.
***
Nasıl?
İşte şimdi tam zamanı değil mi?
Rahmetli ninem derdi ki;” ne ekersen onu biçersin”!
İşte şimdi ekilenlerin biçilme zamanı.