HANGİ HAK, HANGİ ADALET?
“Suçu gelin etmişler ama kimse talip olmamış” derdi büyüklerimiz.
Hele böyle uykusuz /ehliyetsiz bir şoförün otobüs kullandığı ve siyasi değneğin iki ucunun da kirlendiği bir devirde!
Yazık!
Bu anlayışla mı ülkeyi yönetip sağ/salim düzlüğe çıkaracağız ki?
Hadi canım sende.
Fırsatı eline geçiren ortalığı toz duman ediyor!
Hele şu yakında söylenen bir söz var ki hayret etmemek mümkün değil.
Bakın da biraz ders alın!
Neymiş efendim?
“Dolar’ın yükselmesiyle seçim sonuçlarının değişik çıkacağını düşünenler havasını alacaklar mışşş”!
Aman ne güzel, hemen suçlu bulunmuş bile.
Acaba bu devleti kim yönetiyor ben de merak ediyorum doğrusu.
***
Hal böyle iken…
Sizlerle 7 Mart 2018 Çarşamba günü CHP’ne yönelik bir yazı paylaşmışız, önermişiz, uyarmışız, kötü sonuçları yaşamayalım diye!
Geçmişte yaşadıklarımız, gördüklerimiz, duyduklarımız, gözümüzün önüne geldiği için.
Dikkatli olunsun, adaletli olunsun, insan hakları siyaseten olsa da sakın ha yenmesin diye!
Ama kime demişiz ki?
Yazık!
Bu tiplerin umurlarında bile değilmiş.
Bu kelimeyi de asla unutmayın.
Altını çizerek söylüyorum; “ mesnetsiz geçici siyasi güç”!
Seçilmişleri ve örgütleri öteleyen, kendinden başka bir şey umurlarında olmayan yapı!
Ne yakışıyor ama?
Bunu dediğin zaman da suçlanırsın ha?
Kendi yaptıklarına bakmazlar bir de suçlu ararlar.
Hâlbuki suçlu belli değil mi?
Ama şimdi devir böyle.
Bakmayın siz hak/hukuk denilen sözlere.
Çünkü adalet, hak ve hukuk insanların önce kendi içinde olmalı.
O yoksa zaten yoktur, hiçbir şey olmaz.
“Ele verir talkımı, kendi yutar salkımı” gibi!
***
CHP tüzük kurultayına gidiyor.
Küçük yerlerde az kişi ile tartışılıp bazı maddeler formalite olarak ele alınıp dillendirilmiş olsa da, netice de üst birimin almış olduğu bazı kararlar birer madde olarak CHP anayasasında yürürlüğe girecek iddiası var diyorlar!
Hele bir madde var ki dilerim böyle bir zamanda bu işlevlik kazanmaz!
Aklı başında kurultay delegeleri de buna asla geçit vermezler.
Çünkü bu madde söylendiği eğer doğru ise, birçok ilde parti üyesinin seçme ve seçilme özgürlüğünü ortadan kaldırıp, o ilde milletvekili sıralama ve atama yetkisi parti meclisine verilecekmiş.
Söylendiği kadarıyla bu madde; bazı iller %10 barajını geçip de milletvekili çıkaramıyorsa ve ayrıca fazla milletvekili olup da o ilde ancak bir milletvekili çıkıyorsa, bu illerde uygulanacakmış!
Yani ilimizde bu uygulanacak gibi görünüyor!
Helâl olsun bunu düşünen dar ve küçük beyinlere!
Sanki bir olacaksa hiç olmasın gibi bir bakış sergilemiş oluyorlar da ondan!
Böyle bir zamanda bu CHP’ne de ne yakışır ama?
Bu merkeziyetçi yapıyı ortaya sürüp yaşama geçirmek isteyenlere de yazıklar olsun!
Unutmayın ki CHP gibi bir parti şayet böyle bir maddeyi yürürlüğe sokarsa, partili üyeleri olduğu gibi, il başkanını ve de illerin mevcut milletvekilini de birbirine sokar!
Zaten bir soğuk esen rüzgârlar var, al sana bir kaos daha!
Her yönden anti demokratik bulduğum bu yapıya, düşünen ve inanan insanların da asla destek vereceklerini düşünmüyorum!
Ama bu madde geçerse de yazık olur yazık!
Hiç kimse emir kulu falan değildir, dikta yapı ile de asla yönetilemez?
Böylece bu ile de yazık etmiş olursunuz.
Çünkü ben ve arkadaşlarım bunu geçmişte yaşadık!
1976 tarihinden itibaren ki, o tarihe kadar iki milletvekili bir de senatörümüz vardı!
2002 yılına kadar da çekişmeler ve kaos nedeniyle vekil çıkmadı.
Bunun nedenlerini biz aştık ama şimdi bunu aşacak zihniyeti ben göremiyorum!
Çünkü bu emek vermek ve barışçıl bir yapıyı oluşturmaktan geçer.
Bu da şimdi biraz nanay!
Çünkü Arap’ın derdi kırmızı pabuç!
İlle de olacaklar!
Dünya yıkılsa onların umurunda bile olmaz.
***
İşte 7 Mart 2018 tarihinde böyle bir fikri paylaşmışız.
Sanki aklımıza gelen başımıza gelecekmiş hesabı!
Peki, şimdi kim haklı?
Seçme/seçilme- düşünce ve söylem özgürlüğü için mücadele veren üyeler veya kişiler mi?
Yoksa sizlerde kimsiniz denilerek uyuz keçi gibi biat etmeye mecbur edilerek, “ ille de ben olacağım” iddiasıyla tepenize çıkmak isteyenler mi?
Ne zor günler değil mi?
Peki seçilmiş örgütler şimdi nerede diye soracak olursak?
Onlar şimdi suskun ama yine de görev başındalar.
Bunu da yaratanlar utansın derim.
Unutmayın sakın, iyi ki Muharrem İnce var!