HA BU NASIL REFERANDUMDUR DA?
Hem Meclis kararı ile yeni Anayasa değişikliği için referanduma gidilmesi konusunda istemde, kararlılıkta ve oylamada bulunacaksınız, hem de bu yolda yürürken, doğaldır ki size karşı görüş sunanları da vatan haini veya terörist olarak suçlayıp ilan edeceksiniz!
Ha bu nasıl bir referandum daa bayanlar/baylar?
Böyle bir referandum bakışı/duruşu/ilkesi, nerede var, nerede yazıyor ki?
Bir bilen varsa lütfen bizlere de anlatsın da, hepimiz bilelim!
Siyasi erk gibi düşünmeyen vatandaşlar da her gün hakaret veya kötü söylemlere maruz kalmasınlar!
Yazık!
Aha bu millete çok yazık!
Ayıp ve bir de günah denilen bir yapı vardır!
Bunu bunların neresine koyacağız da esinleneceğiz veya karamsarlığa düşeceğiz bilemem ki?
Her şey bu vatan/millet uğruna değil mi?
Her şey, ülkemizin ve insanlarının, insan gibi yaşama konusundaki anlayışı doğrultusunda değil mi?
Bu böyle olacaksa, o zaman niye referanduma gidiyorsunuz ki?
Yetki iktidarda!
Güç de iktidarda!
Çıkarın bir yasa; her ne kadar biz referandum dediysek de bunun içindeki “hayır” kelimesini çıkardık ve yalnızca “evet” le bu seçime gidiyoruz deyin olsun bitsin!
Niye ikide bir sizin gibi düşünmeyenleri sevip/okşayıp da, huzursuz ediyorsunuz ki?
Yazık değil mi?
Bu doğru bir yol mu?
***
Bu referandum sürecine kadar şimdilik neler duyduk, daha da neler duyacağız acep?
Yapmayın, yaptırmayın, söyletmeyin, arkasında durmayın!
Daha ne diyelim bilmem ki?
Hani bir deyiş vardır ya, yine Atasözlerimizden biri!
“İmam yellenirse cemaat bilmem ne yapar” diye!
Önce siz bu konularda dik duracaksınız ki onlar da adabını bilecekler ve kendilerine çeki/düzen verecekler.
Yoksa bu gidiş, doğru bir gidiş değil.
Allah sonumuzu hayır etsin!
***
Ne diyor?
Kim ne diyor?
Kim olacak Futbol Federasyon Başkanı Sayın Demirören!
Hem de yeri ve zamanı olmayan yerde.
“17 Nisan sabahı evet’le uyanacağız imşallah” diyor!
Ne güzel değil mi?
Aklı başında vatanseverler; “ camiye, kışlaya, yargıya ve eğitime” siyaseti sokmayın, bu milleti böler, parçalar, birbirine sokar derken!
Bunlar yetmiyormuş gibi, şimdi bir de sporu da alet etmeye ve siyasetin içine sokmaya çalışıyorlar.
Yazıklar olsun be.
Kilis AKP medya başkanı Sayın Biberoğlundan hiç farkınız kalmamış.
O da ne diyor?
“Tek adama karşı olup, hayır verenlerin kanından, Türk ve Müslüman olduklarından şüphe ederim” diyor!
Bak/bak, bak, lafa bak lafa!
Nasıl hakaret ediyor değil mi?
İnsanları nasıl tahrik ediyor değil mi?
Ama doğrudur. “Biberoğlu” olacağına “İnsanoğlu” olsaydı böyle demez di değil mi?
Ama bilmez ki!
Bu milletin yedi düvele karşı nasıl durduğunu!
Canı ve kanı pahasına; namusunu, şerefini, özgürlüğünü ve bağımsızlığını nasıl kazandığını bilmez ki!
Padişah fermanıyla, bu İstiklâl Savaşına katılmayanlardan olmadığımızı bilmez ki!
Ne demek gerekir bilmem ki?
Git sen bu insanları; Yunan’a, İngiliz’e, Fransız’a, Avustralya’lıya, İtalyan’a, Anzak’na ve Hintli’sine sor demek gerekir değil mi?
Eğer anlarsa ve eğer idrak ederse tabii!
***
SAYIN FEYZİOĞLU ve ÖZÜRÜM!
Geçende bir yazı dile getirmiştim.
İçten gelerek ve inanarak!
Çünkü Sayın Feyzioğlu’nun referandum çalışmaları gözüme değmişti.
Ben de bir partiye genel başkan olmalı konusunda bir görüş iliştirivermiştim.
Yanılmışım!
Burada hata ettiğimi görüyor ve kendisinden özür diliyorum!
Onun bilgisi ve görüşü dışında böyle bir yorumda bulunduğum için.
Çünkü bir yerde toplantı yaparken, böyle bir görüşü ortaya atanlara büyük fırça attığına şahit oldum!
Ve hata ettiğimi anladım.
Oysa safane bir taşra insanı olarak, üç dönem il başkanlığı yapmış ve son kez kurultay delegesi olmuş bir yaşlı olarak acaba katkımız olabilir mi falan gibi düşünmüştüm.
Ama meğer hayat böyle değilmiş!
Hayallerimize kavuşacağımız tek yerin, bizim için ancak mezar olduğuna inanmaya başladım!
Dertsiz ve sessiz bir dünya!
Fincancı katırlarının olmadığı bir yer!
Yaşasın sessiz dünya!
Ne güzel değil mi?
Ama inanın, ilelebet yaşayacak olan bir varlık var!
O tek varlık ise; “Türkiye Cumhuriyeti Devletidir”!
Bunu bilin ve asla unutmayın.
Ne demiş rahmetli İnönü?
“Dünya yıkılır, yeniden kurulur, Türkiye’de yerini alır!