Her zaman goller futbol liglerinde atılmaz!
Dünyada ve siyasette de atılan bazı pis goller vardır ki bu golleri yemeye de hiç tahammül dahi edemezsiniz!
Çünkü bütün kabahat sende veya senin gibilerdedir!
Nerede olursan ol.
Kimdir, nedir, öncesi, sonrası, fikri, zikri diye hiç sormadan öğrenmeden, bu insanların yalnız eğitimine ve unvanına bakarak, bunlar kültürlüdür zarar gelmez diye düşünüp, yol arkadaşı olursan veya ilkesizliklerini kafandan geçirmezsen, hiç ummadığın anda işte bu golleri çatır/çatır yersin!
Teşbihte hata olmaz derler, buna atfeden de hani bazı deyişler vardır!
Örneğin:
“Tahsil cehalet giderir eşeklik bakidir” diye söylenir ya, işte aynen de bu böyledir!
Ne olursa olsun, kim olursa olsun, o karakter yok mu o karakter?
İşte bütün meselenin temelinde yatan da budur!
O yoksa veya bozuksa, yandı keten helva!
Çünkü bu türler biraz da kendini, bırakın narsisliği, bırakın megalomanlığı, vallahi tiran falan gibi görürler!
Vallahi bırakın içinde bulundukları devletin insanlarını, devletleri devletlere kırdırır, oturur birde seyrederler ve bundan da zevk alırlar!
Aslında bu türler tedaviye muhtaç olan kişilerdir.
Çünkü sonra da kendi kafalarına sıkıp defolup giderler.
Ondan sonra tarihçiler de ayıklasın pirincin taşını!
Çünkü bu tür insanların kafasında ancak ve ancak bir tek mesele vardır!
İlke nedir, kavram nedir, yol arkadaşlığı nedir, ülke çıkarları ve bekası nedir, bilmezler.
Kafalarında o tek düşünceleri de, tek gayeleri de bu hedeflerine ulaşmaktır!
Al sana Hitler ve gibileri!
Al sana Mussolini ve gibileri!
Al sana bazı Arap devletleri liderleri veya gibileri!
Geçmişte İspanya’da, Şili de, Uganda da…
Örnekleme konusunda sıkıntı yok. Çünkü dünyada kol gezer gibiler!
Say sayabildiğin kadar ama sakın fincancı katırlarını ürkütmeyin ha?
Dünya bu, her alanın da, her değişik coğrafyasında yaşananlar, bakışlar ve duruşlar başka /başka olabiliyor işte!
***
Gelelim CHP’ne:
Geçenlerde tek liste bir il kongresi yaşadık!
Sen misin yaşayan?
Ne diyorlar?
Bazıları oh iyi olmuş diyorlar!
Diğer bazıları da ayıp edilmiş diyorlar.
Derler yavrum derler diye bir fıkra var ya işte o hesap!
Bunda da 4 gol falan diyorlar.
Dilin kemiği yok işte her şey derler!
Derler ama “ ateş olmayan yerden de duman çıkmaz” hani!
İşte o nedenle usulcacık biz de bu konuya giriverelim bakalım dedik.
Kızan kızar, sevinen sevinir ama bu tür olaylara her nedense pek de sıcak bakan olmaz.
Çünkü işin ucunda aldatma vardır, kalleşlik vardır, takıya vardır, umursamazlık vardır, politik tabirle kazık vardır, kardeşim bas bayağı ve resmen kazık vardır işte!
Bazılarına sordum, nedir bu kazıklar, bizde bilelim bakalım diye?
Yüzüme şöyle bir baktı; ulan önce ilk kazığı yiyen sensin dedi!
Usulca eyvallah dedim.
Sonra?
Sonra A ve B ilçelerine de kazık atılmış, hiç akla gelmeyen yerlere de, ön seçim hesabı yapılarak bazı unvanlar verilmiş dedi!
Etti üç dedim.
Ya dördüncüsü?
Dördüncüsü de, genel başkanın göndermiş olduğu genelgeye göre; olağan üstü hali protesto anlamında, 81 ilde, aynı günde yürüyüş yapılacaktı ki buna sivil toplum örgütlerinden ve bazı kuruluşlardan da destek verileceği söylentisine rağmen, bu yürüyüşe çıkış emri yerine getirilmedi, dedi!
Şaşırdım!
Hiç kimsenin hakikaten böyle bir konuyla ilgili haberi de yoktu!
Ertesi günü gazetelerden okuduk. CHP 81 ilde protesto yürüyüşü düzenledi diye!
İşte bu önemli bir olaydır.
Eğer doğru ise genel merkez genelgesini hiçe saymaktır, tanımamaktır!
Bırakın milletvekilliği adaylığını, derhal istifa etmelidir, diye de tepkisini gösterenler de oldu.
Yazık!
İşte bu türler, bu partinin büyümesinin önüne geçen kişilerdir diyerek tepkilerini gösterdikleri gibi beni de fırçaladılar.
Bunu destekleyenlerin içinde sende vardın diyerek beni bile suçladılar!
Haklı idiler.
Ne bileyim kardeşim, ben bu tür insanların içten pazarlıklı olduğunu.
Kavun değil ki koklayıp da iyi mi, kötü mü bilelim dedim.
Eh biz de biraz olsun uyandık.
Hani siyasette bir söz vardır?
“Ne ekersen onu biçersin” diye!
Eh bizde ektiğini biçtirmeye çalışırız olur biter dedim.
İşte bu da böyle bir siyaset!
Bu türlerin en yakınındakilere faydası yoksa en uç köşede, yani mezralarda yaşayan insanlarımıza ne kadar faydası olur ki?
Hiç de olmaz.
Aynı gemisini kurtaran kaptan gibi!
Başka dertleri yok ki.
Allah beterinden ve şerlerinden hepimizi korusun!