Ne günleri yaşıyoruz ama?
Bir taraftan siyasi partilerin seçim hesapları…
Bir taraftan vatandaşların geçim hesapları…
Bir taraftan da kendi partisi içersin de siyasi uğraş veren kişilerin nemalarını kapabilmenin ince hesapları!
Haydi, kolay gelsin bakalım.
Hayli uzun bir yol.
Ama sakın geçmişimizi unutmayın emi?
Cumhurbaşkanlığı forsunda bulunan 16 yıldızın anlamını da lütfen aklınızdan çıkarmayın emi?
Çünkü bize en büyük zarar dışardan değil, hep içerden gelmiştir!
Allah göstermesin, siyasi hırs hiçbir şeye benzemez!
Adamın gözünün içine baka/baka yalan söyleyip, seni inandırıp oyunu/desteğini almaya çalışırlar ki…
Gerisi umurlarında bile olmaz.
Vatansever bakışta olanlara lafım yok tabii.
***
İşte tam da böyle dönemde seçim süreci içerisine girmiş durumdayız.
Yani en geç 23 Haziran 2023.
Başkanlık seçimleri ve de Milletvekili seçimleri!
Dilerim Türk Milletine lâyık olan bir seçim yaşarız.
Hesaplar, plânlar ve projeler inşallah ülkemize bir yara açmaz!!!
Çünkü olması gereken; ülkemizin birlik/beraberlik ve geleceği iken, daha şimdilerden ideolojik bakarak bütünleşmek yerine ayrışmayı seçen siyasetçiler bile var!
Yazık!
***
Aday kim olur, kim kazanır?
İşte şimdi söylemlerde ve düşüncelerde olup da tartışılan konu bu!
Ama önemli bir konu!
Ya Cumhuriyet…
Ya da tek adam yönetimi!
Tabii ki takdir seçmenimizin olacaktır!
***
Başkanlık seçimlerine kaç aday çıkar?
İnanın ki şu ana kadar siyasi partiler oturup konuşsa da, birlik/beraberlik mesajları verse de, buna cevap verecek; “şu diyebilecek” bir parti lideri daha bulamazsınız!
Her şeyi konuşurlar/tartışırlar ama halkın/seçmenin ilgisini/dikkatini ve de beklentisini yerine getirecek bir isim veremezler.
Oysa şimdi bunun tam zamanıdır!
Bir isim belirlenmeli ve söylenmelidir.
Eğer verilmezse ve de kamuoyuna/seçmene bu lanse edilmezse…
“İnsanoğlu çiğ süt emmiştir, her şey yapar” Atasözünden yola çıkarsak, her an her şey olabilir.
Neler görüp yaşamadık ki?
Daha dün birbirine 180 derece ters fikir ve duruş sarf eden siyasiler, bu gün kırk yıllık kanka gibi iç içe olmuşlardır!
Gören göz kılavuz istemez derler, bilmem ama buna izaha gerek var mı?
O nedenle Cumhur birlikteliğinin böyle bir sorunu olmasa da, Millet birlikteliğinin böyle bir sorunu olabilir!
Çünkü Demokrasi/insan hakları falan deseler de, bunların hepsi de siyasi çıkarlar adına yolda topal bırakılan unsurlardır.
Anımsayın bakalım:
“Dün dündür, bu gün de bu gün” söylemini!
Unutulmayan bir tavır ve unutulmayan bir söylemdir.
Kabri cennet olsun.
O nedenle kıvırmaya, o tarafa veya bu tarafa çekmeye hiç gerek yoktur.
Yapılacak tek hareket; İDEOLOJİK VE FELSEFİ yönden iyi anlaştıklarını kamuoyu ve seçmenle paylaşan millet birlikteliği bunu en kısa zamanda yapmalıdır.
O isim veya bu isim…
Sonuçta seçmenin önüne çıkacak olan aday o beklenilen kişi olacaktır.
Unutmayın ki elimizde bulunan son kale; “Türkiye Cumhuriyeti Devletidir”!
Haydi hayırlısı.
***
Gülen yüzleriniz solmasın inşallah.
Sevgi/saygı bizden değerli okurlarımız.