Bu yazı bir alıntıdır...
Ama son noktasına kadar da yaşanmış gerçek olayları yansıtmaktadır!
İstiklâl savaşı öncesi oluşturulmaya çalışılan Kuvva-i Milliye birlikleri için, bir avuç tayyare pilotumuzun hayatı pahasına yaşadıkları olayları ve kahramanlıkları içermektedir.
Dilerim sonuna kadar okursunuz.
***
Yarıda kalan azının devamıdır.
Pilot Vecihi ve Müzeyyen Hanım hafif, makinist Eşref ağır yaralı olarak kurtuldu.
Yardımlarına Bezmi yetişti. İstasyondan aldığı arabaya Eşref’i koydu ve hızla uzaklaştı.
O sırada İngiliz askerleri de istasyona doluşmuştu.
Pilot Vecihi, İngiliz askerlere görünmeden tren garına koşup trene atladı ve gecenin karanlığına karışıp gitti.
İngiliz’lerin “ buradan ancak sinek havalanır” dedikleri pistten üç tayyare havalanmış ancak biri Maltepe’den uzaklaşabilmişti.
***
İngilizler tüm aramalarına rağmen Türk pilotların izini bulamadı. Pilotlar hakkında bilgi getirenlere para ödülü vereceklerini bile açıkladılar.
Türk pilotlar her yerde aranırken, onlar yeni bir kaçış plânı yaptılar.
Bu arada tayyare kaçırmak isteyen bir başka grubun daha varlığını öğrendiler.
Güç birliği yaptılar. Pilot Fazıl, Pilot Emin Nihat, Pilot Muhsin, Pilot Hayri, Pilot İhya ekibe katıldılar.
Artık İngilizler tayyarelerin kaçırılmaması için sıkı önlemler aldılar. İstanbul’dan tayyare kaçırmak güçtü.
Bir nefer olarak ulusal güçlere katılmaya karar verdiler.
Anadolu’daki hurda tayyareleri onararak savaşmak için sabırsızlanıyorlardı.
***
15 Haziran 1920
İngilizler “ tehlikeli” Türk tutukluları genellikle Selimiye kışlasında tutuyorlardı.
Pilotlar tebdili kıyafet giyerek, tutuklular ve onların başındaki Osmanlı askerleri gibi Harem’den küçük bir istim bota doluşup Marmara’ya açıldılar.
Sağ salim Mudanya’ya geldiler.
Bursa Eskişehir üzerinden hava istasyonu bulunan Konya’ya ulaştılar. Türk pilotların kaçtığını öğrenen İngilizler, 24 Haziran’da Maltepe’deki tüm uçakları yaktılar.
Osmanlı hava Kuvvetlerini lav ettiler. Türk pilotlar İngilizleri çıldırtmışlardı!
***
Çeşitli yerlerden kaçıp bin bir zorlukla Anadolu’ya gelen pilotlar Konya’da buluştu.
Burası birinci Dünya savaşında transit merkeziydi. Askeri depolarda Filistin cephesinden kaçırılan hurda 17 tayyare vardı. Tayyareler uçamayacak kadar kötüydü.
Bir avuçtular, yılmadılar, gece gündüz sürecek zorlu çalışmaya giriştiler.
Yedek parça sıkıntısı tayyarelerin faal duruma getirilmelerini son derece güçleştiriyordu. Örneğin o dönemde bez kaplı uçakların dış etkenlerden muhafazasını koruyan emaye elde yoktu. Patates, paça, yumurta akı gibi jelâtinli maddeler kaynatıldı ve bu garip terkiple tayyarelerin bezleri giydirilmeye çalışıldı.
Ancak yağmurla bezler sarktı Ve uçuşta hep parçalandı.
Tayyareleri uçuracak benzin ise Rusya’dan, İtalya’dan At Eşeksırtında getiriliyordu.
Pilotlar aralıksız bir azimle çalışırken, Konya’da bir gerici ayaklanma ile karşı karşıya geldiler.
İngilizler ve Sarayla işbirliği içersinde olan Zeynel Abidin ve kardeşleri, Konya’daki Delibaş Mehmet ile 500 adamını ulusal güçlere karşı kışkırtmıştı.
Ulusal savaşta ilk şehit pilot Konya’daki bu gerici ayaklanma sırasında verildi. Birinci Dünya savaşında bir kurşun yarası bile almayan pilot Üsteğmen İbrahim Ethem Konya istasyonunu savunurken 3 ekim 1920 de gericiler tarafından şehit edildi.
Pilotlar gericilere karşı tayyarelerini korurken ellerinde silahları bile yoktu!
Zorlu mücadele sadece ülkeyi işgal eden düşmana karşı değil, yerli işbirlikçi gericilere karşı da verildi.
Tüm bunlara rağmen pilotlar, makinistler bazı tayyareleri çalışır hale getirdi. Ulusal güçlerin elinde çalışabilir halde sadece 8 tayyare olmuştu.
Yunanistan ise 75 uçağa sahipti.
***
15 Ağustos 1920
İstiklâl savaşında ilk uçuş yapıldı.
23. Tümen Komutanı İzzettin (çalışlar), Kula ve Alaşehir civarının havadan keşfini istedi.
Pilot astsubay Vecihi sabah 08.00 de havalandı.
Havalandı havalanmasına ama tayyare pek itimat vermiyordu. Motor arızalı, kanatları hurdaydı.Zaman geçtikçe Tayyarenin bir parçası yerinden fırlamaya başladı. Radyatör’ler su damlatıyordu.
Pilot Vecihi yine de kararlıydı.
Dönmeyecekti.
Görevini kusursuz yerine getirecekti.
Keşif için havalanmıştı ama Alaşehir tren garında Yunan kuvvetlerini görünce irtifasını 600 metreye kadar indirdi. Yunan askerleri Türklerin çalışır tayyaresi olduğuna ihtimal vermiyorlardı.
Bu nedenle Türk uçağını kendilerinden sandılar.
Yanıldılar.
***
Not: Devamı pazartesi’ye!