Önümüzdeki başkanlık ve vekillik seçimlerine yönelik basında/medyada, ayrıca kulislerde çıkan/ yansıyan bilgilerin hiçbir mesnet’i yoktur!
Çünkü sonuç; CHP-IYI – DYP- DP- DSP ve SP arasındaki son fikir alışverişinden sonra belli olacaktır.
Burada Saadet partisinin bakışı Sayın Gül’ün aday edilmesi yönünde olsa bile, bunun bir işlevlik kazanmayacağı ve sonuçta Sayın Gül’ün aday olmayacağı gerçeğiyle birlikte, bu muhalefet birliğinin de, ikinci tur ortak adayı olarak Sayın Akşener’in destekleneceğine kesin gözüyle bakılmaktadır.
Şu andaki gidişat muhalefet lehine gelişmektedir şeklinde dillense de, daha zaman mevhumu vardır ve daha neler olur neler, diye beklentiler de duyulmaktadır.
Çünkü siyasetin (s) harfi yok olmuş ve anlamını da yitirmeye başlamıştır.
Vee sonuçta yazık olacak olan da, bu güzel ülkeye ve insanlarına olacaktır!
En büyük sıkıntı da ekonomik anlamda halkımız tarafından çekilecektir.
Çünkü daha şimdiden enflasyon %12 devaliasyon ise % 7 olarak görülmektedir.
İktidar ve ortağı burada ilk defa sıkıntıya düştüklerini görüp alternatif çareler aramaya başlayacaktır ama yapacak pek fazla da bir şeyi yoktur.
Bir de önümüzdeki seçimlerde, CHP’nin demokratik bakışı olarak bu partilere sıfır baraj yaratma gibi büyük bir özverili yaptırımı olacaktır!
Bu konu daha kesinleşmiş olmasa da, dağarcıkta beklemektedir.
Genel yapı ise; ibre şu anda muhalefeti göstermektedir.
***
İktidarın ve ortağının rehavete katılarak burada büyük hata yaptığı dillendirilmektedir!
Önce mutlu bir şekilde birliktelik beyanları ve arkasından da yapılan birliğin “Cumhur iittfakı” olduğu, karşılarında ki yapıların da, “ cümbüş ittifakı” yapmaları gibi kaşıyıcı ve tahrik edici beyanları; adeta siyasi partileri ve politik insanları harekete geçirerek bu günkü konuma gelmelerine neden olmuşlardır.
Bu yetmediği gibi, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ve seçmenine, bu ülkenin % 59’zundan fazla olan insanlarına yönelik olarak söylenen; “iki çıplak bir hamama yakışır”, “ahlâksız ittifak”, “ onursuz siyaset” gibi sözler de bunun tuzu biberi olmuştur!
Halk arasında konuşulan da, “bu halk bunu hak etmedi ve etmez” şeklindedir.
Şu asla unutulmamalıdır ki burada karar verip başkanını ve milletvekilini belirleyecek olan da halktır, seçmendir!
İnsanları burada bu kadar hafife alarak, sanki her şeyi kendileri yapacakmış gibi duruşları ve söylemleri de, halk arasında hiç de doğru karşılanmamıştır!
Oysa onlar seçimin asilleridir!
Şimdi ne eylerse, seçmen eyleyecektir, denmektedir!
***
“Korkunun ecele faydası yoktur” diyorlar!
Demokrasilerde; her parti halkın/seçmenin gücünü arkasına alarak gelir, iktidar olur, görülür/yaşanır ve zamanı geldiğinde de terk edilir.
Bu bir evrimdir, yaşanır biter!
Bu olağan bir koşuldur.
Ötesi de yoktur ve olamaz.
Ama şayet demokrasi varsa tabii diyorlar?
Şimdi sonuç ne olursa olsun, seçmenin özgür iradesine her kes saygı duyacaktır.