63.HAFTA TÜRKELİ GAZETESİ SANAT—KÜLTÜR
SAYFASI YAZILARI
HAZIRLAYAN: ŞABAN KORKMAZ
HAFTANIN AYET-İ KERİMELERİ’NİN MEALİ: “İman eden ve güzel işler yapan kimseler için ise, nimetlerle dolu Cennetler vardır. Onlar ebedi olarak orada kalacaklardır. Bu, Allah’ın hak vaadidir. Onun kudreti her şeye galiptir. O, her işi hikmetle yapar.”
(Lokman Suresi: 8-9)
&&&
HAFTANIN HADİS-İ ŞERİFİNİN MEALİ: “İnsanların Allah’a en sevimli olanları, insanlara en faydalı olanlarıdır.”
( İbn-i Hibban, III, 209)
&&&
BAŞYAZI:
ŞABAN KORKMAZ
KİM NEYİ NİÇİN VE NASIL SEVER?
Bazıları hiç şüphesiz ki gündüzleri sever. Gündüz vakti helal rızık peşinde koşar. Gözlerini haramdan korumaya çalışır. Başkalarının etlisine sütlüsüne karışmaz. Gündüzleri insanlar yaşantılarına daha çok dikkat ederler. Başkalarını rahatsız edici hal ve hareketlerden sakınırlar. Yardıma muhtaç kimselerin yardımına koşarlar. Olabildiğince cömert olmaya çalışarak yetimlerin yoksulların yaralarını sarmak için gayret v e çaba gösterirler. Mümkün olduğunca namazlarını beş vakit cemaatle eda etmenin yoluna bakarlar. Mümkün olduğunca yolda giderken ve gelirken gözlerindeki perdeleri indirerek bakılmaması gereken yerlere bakmayarak haram işlemekten sakınmaya çalışırlar.
Bazıları da gündüzden çok geceleri severler. Gündüzleri rızıkları helal yolda kazandıkları için huzur içinde sofraları şenlenir. Haftanın bir günü okuma saati ilan edilmiştir. Ailecek o ailede kaç kişi varsa o gün toplanırlar ve okuma saatindeki kitap okuma çalışması yaparlar. Aile reisi aile bireylerinden gelecek soruları cevaplamaya çalışır. O kendini bilen kişi ki geceleri hep uykuda geçirmez. Mümkün olduğunca erken kalkıp erken yatmaya çalışır. Gece mutlaka uykusunu bölerek teheccüd namazını kılmayı ihmal etmez. Kalan zaman zarfında kendisini yaratan Yüce Allah’ı zikirle anmaya çalışır.
Hal böyle olunca ben hem gündüzleri hem de geceleri seviyorum. Gündüzün yanında daha çok geceleri Kur’an okumakla ve zikir yapmakla geçirildiği için seviyorum. Peki, siz hangisini seviyorsunuz?
&&&
SABIR RIZA VE KANAAT!..
Talebesi Ebu Musa’ya şöyle nasihatte bulundu:
“Sana yaşadığın sürece tamamen Allah-ü Teala’ya yönelmeni, yüzünü hiçbir vakit O’ndan çevirmemeni tavsiye ederim. Şüphe yok ki O’na kavuşacak ve O’nun yüce huzurunda duracaksınız. Ve sen bütün işlediklerinden sorumlu tutulacaksın. Sakın gafil olma. Gaflet uykusundan bir an önce kendini kurtar. Hiç kimseyi O’na tercih etme. Sana gelen belalar sabret. Allah-ü Teala’nın hükmüne ve kazasına rıza göster. Allahü Teala’nın verdiğine kanaat et. Allah-ü Teala’ya güven, vaat ettiklerinin mutlaka yerine geleceğine inan. Hiç ölmeyecek ve hep diri olan Rabb’ine tevekkül eyle. Her işinde O’nun inayetini iste. O’nun emirlerine riayet et. Hayata olduğun müddetçe bu dediklerimi yapmaya çalış. Halkı bırakıp, Hakk’a yönel. İşini O’na ısmarla!...”
Bizlerde bu nasihatlerden hissemizi alalım ve gereğini yerine getirelim inşallah. Derleyen: Mehmet TÜP (Eğitimci)
&&&
NASİHATİN ÖZÜ:
Bir Allah Dostunun önemli nasihati:
Sen, Sen ol ki, şu nasihatlere kulak vermeyi unutma:
1-Yolculukta kötü huylunun biri sana arkadaşlık ederse, onun kötülüğünü kendi güzel ahlak potana sok da şekillendirmeye çalış. Böylece işin ve yolculuğun selametle neticelensin.
2- Biri sana iyilikte bulunursa, devamlı surette Allah-ü Teala’ya şükret. Çünkü o adamın kalbini sana çeviren Cenab-ı Hakk’tır.
3-Bir bela sana dokunacak olursa, o belanın üzerinden kalkması için süratle Allah-ü Teala’ya dön ve neticeyi sabırla bekle. Ümidin kırılmasın, itimadın sarsılmasın. Çünkü gelen belanın altında ne gibi bir hayırların yattığını o anda idrak edemezsin.
(Allah Dostlarının Hayatlarından Alıntı)
&&&
GÜNÜN İNCİSİ
“DÜNYA SEVGİSİ BİR KALBE GİRDİĞİ ZAMAN, O KALBİ ALLAH-Ü TEALA’YA İBADET ETMEKTEN ALIKOYAR.”
&&&
DUAMIZ!
Ya Rabbi! İçimizi dışımızı yaptıklarımızı yapacaklarımızı gören sensin. Her bir işi besmeleyle başlayıp bitirmemizi nasip eyle.
Ya Rabbi! Farkında olmadan işlediğimiz günahlarımızı affediver. Bizi sevdiğin kulların zümresine dâhil ediver. Senin sevdiklerini sevmeyi nasip ediver.
Ya Rabbi! Kazancımızın belirli bir bölümünü himmet etmeyi nasip eyle. Yemeden önce birilerinin karnını doyurmayı, fakiri, yoksulu ve yetimi sevindirmeyi nasip eyle.
Ya Rabbi! Sana en iyi bir şekilde kul olmayı, esnan ve muhacir kelimelerinin anlamlarını bilmeyi ve gereğini yapmayı, öğrendiğimizle amel etmeyi, hiçbir kimsenin gıybetini yapmamayı nasip eyle. Âmin.
&&&
MAZERET YOK!
VAKTİ MERHUNU GELİNCE,
RUHA DERLER ÇIK ÇIK,
SAATİN ZİNCİRİ EYLEMEZ TIK TIK,
HAKK’A KULLUK EYLE ZİRA,
AHİRETTE DİNLEMEZLER HIK MIK.
Gönenli Mehmet EFENDİ (k.s.)
&&&
GÖRDÜM
Kendin bilen dostla açmaz arayı,
Sürmez başkasına haksız karayı,
Gecede gündüzde helal parayı,
Kazanıp cömertçe saçanı gördüm.
Şaban KORKMAZ
&&&
HİSSEDEBİLMEK BÖYLHE BİR ŞEY!
“UÇMAK İÇİN İLLA VE İLLA BİR KUŞ OLMAK GEREKMİYOR, YETER Kİ BİZLER KÜÇÜK SEVİNÇLERİ GÖREBİLELİM VE HİSSEDEBİLELİM.”
- Yılmaz TELEK (Eğitimci)
&&&
BAŞÖRTÜSÜ DÜŞMANI
Unutmuş bak aslını,
Hiç bilmiyor neslini,
Ucuz satar dostunu,
Başörtüsü düşmanı.
Şaban KORKMAZ
&&&
İNCİLERDEN BİR DEMET!
-Güzel güzel yapan ‘edeptir’, edep ise güzeli sevmeye sebeptir.
---------
-Aşk öyle bir denizdir ki, ne kenarı vardır, ne de ucu bucağı.
---------
-Odun yanınca kül, insan yanınca kul olur.
---------
-Sevdiklerinize gül verin, gülünüz yoksa gülüverin.
---------
-Aşk acısı tatmayan yürek; ya deliye aittir, ya ölüye.
-------
-Kalp deniz, dil kıyıdır. Denizde ne var ise kıyıya o vurur.
Mevlana (k.s.) Hazretleri
&&&
ELLER NE BİLSİN
Bu ayrılık artık yüreği dağlar,
Neler çektiğimi eller ne bilsin?
Yüzüm gülse bile içim kan ağlar,
Neler çektiğimi eller ne bilsin?
Zalim gurbet hep boynumu büktürdü,
Yıllar yılı bana çile çektirdi,
Muhannete çoktan muhtaç ettirdi,
Neler çektiğimi eller ne bilsin?
Beni gören mesut mutlu sanıyor,
Çare yok derdime yaram kanıyor,
Bağrımda köz harlanıp da yanıyor,
Neler çektiğimi eller ne bilsin?
Ne yapayım bilmem nasıl ederim,
Elimde olsa bırakıp giderim,
Böyleymiş talihim, böyle kaderim,
Neler çektiğimi eller ne bilsin?
Gurbet beni yaktı küle döndürdü,
Gözden akan yaşı sele döndürdü,
Saçlarımı döküp kel’e döndürdü,
Neler çektiğimi eller ne bilsin?
HARABİ bilmiyor kimse derdimi,
Özlüyorum vatanımı yurdumu,
Dost bildiğim yapamaz ki yardımı,
Neler çektiğimi eller ne bilsin?
Hüseyin ARISOY (HARABİ)
&&&
BİR ÖĞRETMENİN ÖĞRENCİLERİNE HİTABI!
“Sevgili Evladım! Yılların geçmesine öfkelenme, gençliğine yakışan Allah (c.c.)’a kul olmaktır. Her dem gaflete düşmeden Allah (c.c.)’ı zikretmeye bak. O’un verdiği nimetlere hamdetmeye zaman ayır. Allah’ın seçkin kullarının eserlerini okuyarak ve onlara bakarak fikretmeyi unutma. Alın teri olmayan şeylerin haram olduğunu aklından kesinlikle çıkarma. Bir haram lokmanın bir vücudu kırk gün terk etmediğini bil ve kesinlikle haram lokma yeme ve ilerde evlendiğinde çocuklarına da haram lokma yedirme emi.”
(Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders notlarımdan)
&&&
SAĞLIK KÖŞESİ:
AKLINIZDA BULUNSUN!
-KALP VE DAMAR HASTALIKLARINDAN KORUNMAK İÇİN ZEYTİNYAĞI TÜKETMEYE ÖZEN GÖSTERİN.
***
-KANSER VE BEYİN TÜMÖRÜNDEN KORUNMAK İÇİN MÜMKÜN OLDUĞUNCA LİMON TÜKETİN.
***
-BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ HASTALIKLARINDAN KORUNMAK İÇİN ÇÖREK OTU VEYA ÇÖREK OTU YAĞI TÜKETİN.
Hasan DURUK-Emekli Eğitimci
(Sağlık Öğütlerinden)
&&&
HİÇ ŞÜPHESİZ
Dehanın yüzde biri ilham, yüzde doksan dokuzu ter ve emektir. Hiç şüphesiz ki deliler ve akıllılar zararsız kimselerdir. Asıl sen yarı deli ve yarı akıllı olanlardan kork.
Değerli dostum, sen ne olursan ol, bol bol okumayı ihmal etme. Kelimelerin gücünü anlamadan, insanların gücünü anlayamazsın. Bir gün olur sana da öyle bir ilham gelir ki sende insanlara faydalı olacakların en güzelini yazabilirsin. Yeter ki bol bol okumaya, anlamaya, dinlemeye ve dinlediklerini, okuduklarını not almaya ve bütün bunları başkalarına anlatmaya bak.
Şurası da çok iyi bir şekilde bilinmelidir ki, insan okudukça aydınlanır ve etrafını aydınlatmaya çalışır. Hepimizin amacı da insanlara belli bir mesaj vererek tebliğ metodunu yerine getirmek değil mi?
&&&
CÜZ’İ İRADENİNİ KULLANILMASI
Mutlu ve mesut olabilme biraz da insanın cüz’i iradesini iyi yolda kullanmasına bağlıdır.
Hiç şüphesiz ki insan için iki yol vardır. Birincisi eğri, büğrü, karışık, karmaşık, dikenli, telli, zor yürünen bir yol. Kişi cüz’i iradesini kullanıp bu yola düşer ve bu yolda ilerlemeyi kafasına koyarsa Allah (c.c.) onu bu yolda ilerletir ve bu yolun en sonu da Allah-u Âlem Cehennem olur.
Bir diğeri de güzellik, ahlak, sevgi, saygı, mutluluk, dayanışma, kaynaşma, muhabbet, birlik, beraberlik ve cömertlik yoludur ki, kişi cüz’i iradesini kullanıp bu yolda ilerlemeye niyet eder çaba ve gayret gösterirse Allah (c.c.) da kişiyi bu yolda ilerletir ve bu yolun sonu da Allah-u Âlem Cennet olacaktır. Var mı itirazı olan? Dr. Yaşar AĞCA
&&&
SERMAYE VE MİZAN TERAZİSİ
Hiç şüphesiz ki sevgili canlar herkesin bu dünyada kazandığı bir sermayesi vardır. Kişi bu dünyada yaşadığı süre içinde ahirete ne kadar yatırım yaparsa o kadar kazanacak ve cennete girmeye aday olacaktır.
Eğer bir kişinin diğer insanlara hiçbir faydası dokunmuyorsa o insanın iyi bir insan olduğu nereden belli olacak değil mi? Peygamber Efendimiz (s.a.v.); “Sizin en hayırlınız insanlara faydalı olandır.” Demekle bizlere çok güzel bir mesaj vermektedir. Bunu anlamak, idrak etmek gerekiyor ve buna göre yaşamak gerekiyor. Hiç şüphesiz ki bu yapılan iyilikler de bizim mizan terazimize konacak elbette.
&&&
MERCAN GİBİ BİR SÖZ!
Bir erkeği ahlaklı yetiştiren
Bir kişiyi yetiştirmiş olur.
Bir kadını iffetli yetiştiren,
Bir aileyi yetiştirmiş olur.
(Anonim)
&&&
İNSAN NEREYE BAKMALI?
İnsan elbette insanın ruhuna bakmalı, giyimine kuşamına değil. İnsan insanın diline değil ne konuştuğuna bakmalı, ne anlattığına bakmalı. Anlattıkları güzel ve iç açıcı ise ve insanlara faydalı ise iyi dinleyin, not alın, azın bir kenara yeri geldiğinde alın ve kullanın.
Hiç şüphesiz ki insanın insan yapan milli ve manevi değerleridir. Milli ve manevi değerlerden yoksun bir şekilde yetiştirilen nesilden bu topluma hiçbir fayda gelmez. Onlar başkalarının uşaklığını yapmaya çalışırlar.
Eğer bir insan yalan söylemiyorsa, Hakk’ı hukuku biliyorsa, her bir insanı kusuruyla sevebiliyorsa, yetimlerin, fakirlerin ve gariplerin babası olma yolunda gayret gösteriyorsa, olabildiğince cömert ise, insanları sadece ve sadece Allah rızası için seviyorsa işte böylesi dostlar edinmeye bakmak bizi hem bu dünyada hem de yevmi kıyamette zenginlerin arasına katacaktır Allah-u Âlem. Böyle niyet edip hareket etmeye ne dersiniz?
&&&
SAKIN HA UNUTMAYIN!
Siz sakın ola ki unutmayın önemli olan husus bulunduğunuz yer değil, düşünüp, taşınıp hareket ettiğiniz yön önemlidir.
Elbette bulunduğunuz makamlar gelip geçicidir. Ama takip ettiğiniz yol önemlidir, yöntem önemlidir. Bu güzel yolun sonunda da Allah’ın rızası ve elbette cenneti vardır. Engin ÖNDER
&&&
AĞAÇ VE ÇİÇEK DEYİNCE
-Ağacı güzel gösteren yapraklarıdır.
-Ağacı kurt yer, insanı dert yer.
-Ağaç ne kadar yaşlı olursa, meyvesi o kadar tatlı olur.
-Ağaç ucuna yel değer, güzel kişiye söz değer.
-Allah uçamayan kuşa alçacık dal verir.
-Bir çiçek koparsa bir kişinin, kopmazsa bin kişinindir.
-Her çocuk doğduğunda babası bir ağaç dikse bu güzel yurdumuz ne güzel olur değil mi?
Ecz. Güler Korkmaz AĞCA
&&&
AYAKTA KALABİLMEK
TARİHTEN BİR SAYFA:
Birinci Mahmut devri, Osmanlıların huzur ve saadet devirlerinden biridir. Birinci Mahmut boş durmayı sevmez ve kuyumculuk sanatıyla meşgul olurdu. Gece çalışırken yanına gelen veziri;
“Şevketlim, milletin hazinesi sizindir. Niçin böyle uğraşıp kendinize zahmet edersiniz?” diye sorunca, padişah sitem ederek şu cevabı verir:
“Bre vezir, ne yabani söylersin. Milletin hazinesi milletin ihtiyacı içindir. İnsan her zaman çalışmalıdır. Alın teri dökülerek kazanılan para hak edilmiştir. Bu para helaldir. Tadı ve bereketi olur.”
İşte Osmanlı İmparatorluğu altı yüz yılı aşkın ayakta kaldıysa işte bu gibi padişahların yüzü suyu hürmetine ayakta kalmıştır.
&&&