Değerli okuyucularım. Mübarek Kadir Gecesinin içinde bulunduğu günlerdeyiz. Allah dualarımızı ve ibadetlerimizi kabul eylesin. Bu gecenin hürmetine bugün Afyonkarahisarımızın yetiştirdiği şairlerden Çizmecizâde Vehbi'nin Kadir Gecesinde Ayasofya Camisinde okunan “Mevlid”ini tanıtmaya çalışacağım.
Afyonkarahisarlı divan şairlerinden Çizmecizade Osman Râşid(v.1897)in torunu, Ali Feyzi(v.1894)nin oğlu olan Çizmecizâde Vehbi 1878’de Câmi-i Kebir Mahallesi'nde doğdu. Annesi, Nakipzâde ailesinden Feride Hanım'dır. Bir şiirinde adının “Ahmed”, mahlasının “Vehbi”, şöhretinin “Çizmecizade”, memleketinin “Afyon” ve doğum tarihinin “rasad” kelimesinin “ebced” değeri olan (re = 200, sad = 90, dal = 4 toplam 294 (1294) 1878 olduğunu söyler:
“Adım Ahmed ve mahlasım Vehbi
Çizmecizâdedir bana şöhret
Doğup büyüme Afyon gülüyüm
Tevellüdüm “rasad”a bak fikr et”
Babası Ali Feyzi’nin genç yaşta vefatı üzerine kardeşlerinin geçim yükünü üzerine alan Vehbi, Rüştiyeyi tamamlayamamıştır. Edebiyata, şiire ve okumaya olan hevesi sebebiyle tapu kalemindeki memurluğu yanında bir müddet medreseye de devam etmiştir. Maddi sıkıntılarını dışa vurmayan, neşeli görünerek dost ve arkadaşlarına neşe ve zevk kaynağı olan Vehbi zarif nükteleriyle etrafındakileri güldürmeyi başarmıştır.
Edip Ali’nin ifadesiyle “şâ'ir oğlu şâ'ir” olan Vehbi şiirin terennüm edildiği bir aile ortamında yetiştiğinden şiir yazmaya küçük yaşlarda başlamıştır. Pek çok şairin şiirlerini okuma imkanı bulmuş; özellikle Bağdatlı Ruhi’nin ve Ziyâ Paşa’nın Terkib-i Bend ve Terci-i Bend’lerine hayran kalmıştır. Nâmık Kemâl'i ve Mehmed Âkif'i de çok sevmiş, onların şiirlerinden etkilenmiş, Adanalı Ziyâ ile otuz seneyi aşkın dostlukları olmuştur.
Divan edebiyatı ve halk edebiyatının inceliklerine vakıf olan Vehbi’nin, gazelleri ve destanları başta olmak üzere şiirlerinde üç tema dikkati çeker: Millî olaylar ve zaferler ile felâketler; dini konular; sevgi ve bahar. Şiirlerinde sosyal mevzulara geniş yer veren Vehbi yakın dostu Ziyâ gibi doğruluktan sapmamış, doğruyu söylemekten korkmamış ve çok başarılı hicviyeler yazmıştır. Vehbi’nin bir başka özelliği ateşli bir vatansever oluşudur. Balkan Harbi’nde Edirne’nin düşmesi üzerine yazıp Sebilür-reşad’a gönderdiği ve başmuharrir Mehmed Âkif’in çok beğendiği halde yayımlanmasını siyaseten uygun görmediği şiir bunun en güzel delilidir. Kanun çalan ve ney üfleyen Vehbi’nin “Bülbül” şiiri gibi bestelenmiş şiirleri de vardır. 19 Ocak 1937 tarihinde Salı günü vefat eden Vehbi'nin oğlu Osman Çizmeciler (v. 1986) de Afyonkarahisarlı şairlerdendir.
Vehbi’nin şiirleri Haber Gazetesi ve Taşpınar Dergisi başta olmak üzere çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanmıştır. 1318/1902 yılında Afyonkarahisar’da vuku bulan yangını anlatan; Afyonkarahisar tarihi, edebiyatı ve kültürü açısından belge durumundaki elli iki dörtlükten ibaret Yangın Destanı önemli şiirlerinden biridir. GAP Kütüphanesi'nde bulunan 1316 numaralı el yazması “Cönk”ten faydalanarak Latin harflerine aktararak yayımladığımız bu destandan yazıldığı döneme ait Afyonkarahisar ile ilgili târîhi, siyasi, iktisadi ve kültürel pek çok bilgi edinmek mümkündür.
Çizmecizâde Vehbi'nin önemli eserlerinden biri, "Çizmecizâde Vehbi Efendinin Mevlid-i Şerifi Tesdisi" adlı eser olup, Süleyman Çelebi Mevlidi’nin her beytinin üzerine aynı vezin ve kafiyede dörder mısra eklenerek oluşturulan bir tesdis (altılama)dir. Vehbi’nin kendi el yazısıyla oluşturduğu “Mevlid”in orijinal metni, Afyonkarahisar Müftülüğü kütüphanesinde kayıtlı bir defterde bulunmaktadır. Latin harflerine aktararak ilim âlemine tanıttığımız “Mevlid”in zahriyesinde Vehbi’nin belirtildiğine göre “Mevlid” önce üç bab halinde yazılmış; 1931 yılının Ramazan ayının Kadir Gecesinde Ayasofya'da okunup radyo vasıtasıyla halka dinletilmiş ve büyük bir ilgi görmüştür. Dördüncü bölüm de bu ilgiden sonra yazılmıştır. Mevlidin üçüncü bölümünün sonunda derkenar bilgileri de aynı şekilde olup, 3l8 senesi sonunda kaleme alınan eserin tamamlanamamış olduğu vurgulanmış ve neşr edilmek üzere “Mehmed Büyükerkmen”e verildiği şâ'ir Vehbi tarafından belirtilmiştir. Eserin sonunda tekrar Vehbi imzasıyla "İşbu Mevlid-i Şerif l93l senesi Ramazanında Leyle-i Kadirde ikmal edilmiştir" diye bilgi verilmiştir.
Mevlidin varak 9-a'da "Mecidiye Mahallesi 4. Sokak Numara: 9 hanede Mehmed Büyükerkmen” imzasıyla verilen bilgiler, Vehbi'nin söylediklerini doğrular niteliktedir. Bu bilgilere göre “Mevlid”, şâ'ir Vehbi tarafından Mehmed Büyükerkmen'e verilmiş, o da eseri, zamanın müftüsü Celal Yıldırım tarafından ihya edilen Yoncaaltı İlim Dairesi Kütüphanesi'ne vermiştir. Aruzun Fâ'ilâtün Fâ'ilâtün Fâ'ilün kalıbıyla yazılan “Mevlid”in ilk iki bendi şöyledir:
Vasf-ı mevlid-i Habîb-i Kibriyâ
Yâd içün Allâh’ı bir hoş ibtidâ
Bahş ider kalb-i hazîne incilâ
Yükselir Allâh diyen Fevka'l-u'lâ
"Allâh adın zikr idelüm evvelâ
Vâcib oldur cümle işde her kula"
Tut yönün dergâh-ı Bârî’den yana
Döküle in'âm-ı Rabbânî sana
Rahmeti mebzûldürür sana bana
Dinle benden sen bunu önden sona
"Allâh adın her kim ol evvel ana
Her işi âsân ider Allâh ana"
Şu mübarek Kadir Gecesi hürmetine Ahmet Vehbi dedemizin ruhu şad, mekânı cennet olsun...