SEÇMEN İTTİFAKLARA NASIL BAKIYOR?
Bu konuyla ilgili geçtiğimiz haftalar içersinde birkaç yazımız ve yorumumuz olmuş idi.
Ama geçenlerde bir yerel gazete ile yapmış olduğumuz söyleşide düşüncelerimiz tam anlamıyla konuyu içeren bir şekilde yansıtılamadığından, bu yazıyı yazmak ve konuyu da tekrar açıklamak gibi bir zaruri yet hâsıl olmuştur.
O nedenle hem benim, hem yakın arkadaşlarımın, hem de seçmen bazındaki insanlarımızın ve de genel yapıdaki kamuoyunun bu ittifak olaylarına nasıl baktıklarını dillendirmek gibi bir yapı da kendiliğinden gelişmiştir.
Bu nedenle bu konuyu bir kez daha dillendirmeyi doğru buldum.
Çünkü bu seçimler her ne kadar bir yerel seçim olsa da, ülkenin ve bekasının adına oldukça önem arz etmektedir!
***
Önce genel yapıya bakmak gerekecek, seçmen bu ittifaklara nasıl bakıyor diye.
Hatırlayacaksınız, iktidar sözcüsünün geçmiş yıllarda ittifak veya koalisyon konularına yönelik söyleyip kamuoyu ile paylaştıkları bir bakış açıları vardı!
Ne diyorlardı?
“Artık koalisyon dönemleri bitmeli, bu dönemlerin ülkeye asla yarar getirmediğini, hep ülkenin büyümesine ve kalkınmasına mani olan yapıların olduğunu gördük ve yaşadık” diyerek, yeni model başkanlığa tek başına iktidar olmaları için oy ve destek istemişlerdi!
Nitekim bu da olmuştu.
Ama bunun sonrası siyasi erk’in uygulamış olduğu yanlış politikalar, özellikle de ekonomi politikaları benimsenmeyen bir yapıya gelince, mağdur olan seçmen ve halk desteğini iktidardan çekmeye başladı.
Vee yapılan kamuoyu araştırmaları da bunu alenen gösteriyordu.
Tabii ki her başlangıcın bir sonu vardır.
Bu durum Sayın Bahçeli tarafından görülerek, siyasi erk’i kaybetmeme ve muhaliflerin eline koz vermeme gibi bir bakışla ittifak olayını derhal ortaya atarak bu günlere kadar gelinmiştir.
Söyledikleri sözlerden muhalif kanada nasıl ve hangi gözle baktıklarını da üzülerek ifade edeyim ki asla kabul edemeyiz.
Çünkü bu ülke bir bütündür ve burası; dili, inanışı, rengi ve kültürü ne olursa olsun farklı da olsa bir “Türkiye Cumhuriyeti Devletidir” her kes de yasalar ve haklar önünde eşittir!
Ama o öyle bakmayabilir, bu onun bileceği bir iştir.
Bu da bizi/bizleri pek ilgilendirmez.
Her neyse.
Vatandaş buna şimdi nasıl bakıyor derseniz?
Siyasi aktörleri bir tarafa koyarsanız, vatandaş önce cebine bakıyor ve yarınını düşünerek ona göre bir karar verip oyunu da ona görekullanacaktır.
***
Seçim birlikteliği; seçim ittifakı yapan siyasi partiler arasında erk elde etme adına yapılsa da, seçmen bazında gidildiğinde, seçmen buna içten gelerek değil, kerhen bakarak destek vermektedir.
Bu da oldukça oy kaybı demektir.
Çünkü seçmenin benimsemediği bir yere oy verme gibi mecburiyeti yoktur ve verse de istemeyerek olur, bu da yine zafiyeti gösterir.
Çünkü her siyasi partinin bakış açısı ve bakış penceresi farklıdır, bu amaçla da partiler oluşur, seçmenin desteğini de alıp devlet yönetmek adına da kurulmuşlardır.
***
Şimdi bu gidişat neyi göstermektedir, şöyle bir kısacık beyin jimnastiği yapalım bakalım!
Oy kaybı görülmektedir ve erk’ de ellerinden gidebilir kuşkusu başlamıştır!
Bu erk’i kaybetmemek için literatürde olmasa bile bir yasa ile veya bir kararname ile bu seçim ittifakları yapıldığı gibi…
Yeni bir iki partili, yani“Amerikan modeli” misali bir sistemle, ileri tarihte olacak seçimlere bile gidebilirler!
Çünkü ucunda kaybetmek varsa, bunu da kaybetmemek adına bu da yapılabilir.
Bu da kurulmuş olan bütün küçük partileri, istemeyerek de olsa başka bir partiyle bütünleşmek zorunda bırakabilir.
Bu da bir varsayım tabii.
Ama sakın olmaz/olmaz demeyin!
***
Ben, nerede olursa olsun, nerede bulunursa bulunsun, düşüncesi ve bakışı ayrı olan bu tür partilere seçmenin pek sıcak bakmayacağına inananlardanım.
Bunu iller bazına indirgediğiniz zaman, çıkarılan aday veya destek verme anlamında aday çıkarmama gibi yapılarda da tam destek göreceğine de asla inanmıyorum, bunu da zaten yaşayarak göreceğiz.
İlimize baktığımızda; bazı partiler adaylarını çıkarıp inançları ve ilkeleri doğrultusunda seçim kaybetse dahi, aslanlar gibi mücadelesini verirken, aday çıkarmayanların nasıl bir ilkeyle, nasıl bir inançla bu seçimlere baktıkları bence tartışılması gereken bir yapıdır.
Aslında tartışmaya bile gerek olmayan bu tutarsız olay bana göre hiç önem arz etmemektedir.
Çünkü bu ilkesiz, tutarsız ve mesnetsiz bir yapıdır!
Bu nedenle de, hiç kimse, hiç kimseyi başka tarafa, başka inanca oy vermeye mecbur edemez ama seçimlerden sonra yapılacak koalisyonlara da saygımız sonsuzdur, çünkü bu ülke yönetimi adına olan bir zaruri yettir.
***
İlimizde şu ana kadar CHP –DP ve SP aday çıkartmamıştır!
Bu saatten sonra artık çıkarılsa da, bir önem arz edeceğini hiç zannetmiyorum.
Çünkü partili taban son derece kırgın ve kızgındır!
Biz birilerinin elinde maşa olmadığımız gibi, onların kulu/kölesi de değiliz diyorlar.
Şayet bir aday çıkarsalar da, inanın bu saatten sonra çıkarılacak olan bu adaya da, kim olursa olsun oy vereceklerini de hiç zannetmem.
Tam tersi İYİ partiye verilecek olan oylar da, kerhen de olsa inanın artar!
Peki, bu durumda ne yapılacak derseniz?
Ortada var olan, isteniyor diye değil ama bunun doğal bir akışı var!
O da İYİ partiye oy vermektir.
Hiç kimsenin ağzına veya telkinine bakmadan, çizdikleri çıkar politikası yoluna girmeden, kerhen de olsa, “Cumhuriyet rejimi” adına İYİ Partinin adayına oy vereceklerdir.
Buradaki bakış ve düşünce yani kerhen olayı, İYİ partiye yönelik değil, adayına yönelik sıcak bakılmadığındandır.
Bu da ne kadar bir destek getirir bunu bilemem ama en az %70 bazında olur diyebilirim.
Çünkü kiminle konuşup görüştüysem hepsinden de, aynen bu düşünceleri duymuşumdur.
Seçimlerin hayır getirmesini dilerim.