Hangi seçim olursa olsun, her partinin kendine özgü bir seçim beyannamesi veya bildirgesi vardır ve seçmene duyduğu saygıdan/ güvenden dahi de oy isteme gereksiniminden bu seçimden önce açıklanır.
Bu zamana kadar her nedense pek önemsenmeyen bu olay, bu seçimlerde AKP tarafından tam 17 sene sonra şeffaflık politikasının açıklanmasının şart ve önemli olduğunu dillendirmesi de oldukça dikkat çekici olmuştur!
Ne güzel bir olay!
İyi güzel de ama sanki her şey şeffaf olacakmış gibi, bilinecekmiş gibi falan!
Öyle değil mi?
Her neyse fazla detaya gerek yok.
Ama beş yıl içersinde yapacaklarını/çalışmalarını hangi program ve proje çerçevesi içersinde olacağını kamuoyu ile paylaşmaları bile bir özellik taşımaktadır!
Olsun bakalım ve olmalı da.
Bu zamana kadar bunlar da kim oluyor gibi bir bakışla, halktan saklı tutulan/ yapılan bu seçim beyannamesi, bu sefer alenen dile getirilmeye başlanmış demektir.
Eh bu millet saksafon değil ya, bazı projeleri ve atılımları/girişimleri tabii ki bilmesi/öğrenmesi gerekir, olması gerekende budur.
Amma günaydııın!
17 senedir neredeydin diye sormazlar mı insana?
Sorarlar tabii.
Ama ne olur?
Hiçbir şey.
Ne derseniz deyin, ancak “gelen ağam, giden paşam” olur!
Dilerim bu tür izler yol olmaz!
***
Yakın zaman içersinde bir kitap okudum.
2003/2004 baskısı.
Şimdi o kitaptan dikkatimi çeken bir alıntı paylaşmak istiyorum.
Bakın Sayın yazar Hakan bey ne diyor?
İNŞALLAH-YALLAH!
NATO’nun kendi içindeki olağanüstü toplantıları kıra döke devam ediyor.
Kısa süreçte sonuç alınması da zor.
Bir olağanüstü zirve de AB çatısı altında olacak.
Bu çatıda da akmalar, çatlamalar bekleniyor.
ABD’nin attığı adımlar, NATO’nun içine düştüğü /düşürüldüğü durum masaya yatırılacak.
Gelişmelerin en iyi seyircileri arasında ANKARA’da var!
Her ülke, ABD’nin Türkiye adına NATO’ya başvurmasının ardından yaşanan gelişmelerle ilgili görüşlere sahip, Türkiye değil!
AKP hükümeti adına konuşulanlara göre, konu Türkiye dışında!
İki kıta atışıyor, hedef tahtası Irak, zemin Türkiye…
Bizim hükümet, gelişmeler bizimle ilgili değil diyor.
Güler misin, ağlar mısın?
Gelişmeleri çok iyi seyreden AKP’nin çözüm için getirdiği öneriler ayrıca takdire değer. AKP içersinde ağırlığı olduğu kabul edilen TBMM Başkanı B.A “ İnşallah dualarım kabul edilir, Meclise yeni hükümet tezkeresi gelmez” diyor.
AKP Genel Başkanına göre Türkiye ne Saddam’ın ne Bush’un yanında, savaşında dışında!
Ama tüm gelişmelerin içinde!
Başbakan yardımcısı; “ umarım ikinci tezkere gelmez” diyor.
En güzel çözüm önerisi ise AKP Ankara Milletvekili E. Ş’nin; “İnşallah Saddam eceliyle ölür de savaş olmaz” diyor.
AKP kararlı modelini kurmuş:
Gelene inşallah, gidene yallah!
Öyle diyor Sayın yazar.