Yazıma başlamadan önce bütün basın emekçilerinin gününü kutluyor, sevgi/saygı sunuyor ve başarılar diliyorum.
***
Şimdi seçim var seçim.
Ama sanki seçime giden her yol mubah gibi!
Aslında gibisi biraz fazla!
Olsun yine de durmak/sallanmak yok.
Aman haa?
Amaç ne?
Kazanmak!
O halde devam.
İşte böyle sevgili dostlar.
***
Aha yolun biri!
Şimdi de ödenmeyen kredi kartlarına yönelik destek veren bir kararname çıkmış!
Ne güzel.
İnanın sevinen çok.
Ama hayret ki vatandaş bu konuyu hala idrak etmiş değil!
Ellerini çırpınarak sevinenleri hele bir görün.
Ama yazık.
Anlayınca sükûtu hayale uğrayacaklar!
Çünkü bu yasa, ödenmeyen kredi kartlarının parasının devlet tarafından ödenmesi yönünde değil…
Kredi kartı borcunu öderken, ödemede sıkıntı çekip de bunu ödeyemeyenlere yönelik bir kararname bu.
Yani banka ile yeniden yapılacak bir nevi ödeme güncellemesi.
Yoksa ben kredi kartı borcunu ödeyemiyorum bunu devlet ödeyecek diye bir mantık yok.
Olsun ama bu da gayet güzel?
Yine de seçim olmasaydı vallahi bunu da bulamazdınız.
Onun için de bu yasayı iyi takip edip değerlendirin derim.
Bilmeyenler için de sadece bilgi sundum.
***
Aha ikinci yol!
Seçim öncesi ilimiz belediyesinde bir sessizlik bir vurdumduymazlık var!
Vatandaşın ağzında olan ve söylenen bu!
Önceleri kar yağdığında, yollarda bir çalışma bir temizlik yapılması olayını görüyorduk.
Karlar buzlar, hele yaya kaldırımları elverdikçe temizleniyordu.
Ya şimdi?
Vallahi yaşlılar/kadınlar ve çocuklar buz tutmuş bu yollarda, kaldırımlarda zor yürüyor.
Bu konuda söylenen söylenene ama kimse duymuyor.
Çünkü korkudan sesli konuşamıyorlar da ondan!
Bu insanlarımızın Sayın Çoban’a mesajları var!
Ne diyorlar?
Hadi yollar bir tarafa, hiç olmazsa yaya kaldırımlarını temizlettiriverin de seçim öncesi bir hayır dua alın bakalım” diyorlar!
Takdir Sayın Başkanın.
***
Bu da üçüncü yol!
Ya devlet Hastanesi bahçesindeki yaya yolları?
Millet yolun kenarından yürürken, ha düştüm, ha düşeceğim diye tir/tir titriyor!
Düşüp de ayağını/başını kıranlar olur mu olur.
Hem de hastane yakınken!
Neyse komediye gerek yok.
Ama yollar sanki buzdan dökülmüş gibi!
Merak eden gidip görsün.
Kimse de konuşup sesini bile çıkarmıyor ha?
Sadece manalı/manalı birbirlerinin yüzlerine bakıp elleriyle yeri gösteriyorlar!
Oysa biz de bir laf vardır, hiç olmazsa onu bari söyleyin değil mi?
Hani “temizlik imandan gelir” gibi falan!
O da yok!
“Ama ağlamayan çocuğa da meme vermezler” derler bu da böyle işte.
Dilerim Sayın Duran ilgilenir. İşin doğrusu ilgileneceğinden de eminim.