SAYIN METİN FEYZİOĞLU!
Ülkemizin ve ülkelerin insan haklarına dayalı hukuki sorunlarıyla yakından ilgilenen, uğraş veren Sayın Metin Feyzioğlu ile yönetimini kutlamadan geçemeyeceğim.
O nedenle, Çanakkale konusunda da gerçek içerikli yazılan bu kitaba da büyük katkılarını sunan, “Türkiye Barolar Birliği Yönetimini,” başkanını kutluyor, şahsım ve gazetemiz adına da sevgi/saygı sunuyorum.
İyi ki varsınız.
***
Her zaman bir inanç ve ilke olarak şunu ifade etmişimdir:
Bazı değerlerimiz; hak/hukuk/saygınlık/güvenirlik konusunda bilgece uğraş verip tarih sayfalarında yer alacak duruma alnının akıyla hak ederek gelmişse, ona verilecek mesleki ve insanlık madalyonunun sağlığında verilmesini veya dillendirilmesini yeğlerim.
İnsanın sağ iken böyle bir onuru yaşaması onun en değerli, en kutsal haklarından biridir.
Bunlar da, bunu hak eden kişiler ve kuruluşlardır.
Dilerim siyasi kurumlar bu bakışları ve duruşları ele alarak gerçekleştirir.
Çünkü bu tür yapılar her insana ve her kuruma nail olmaz.
***
Bakın Sayın Feyzioğlu; Çanakkale şehitleri ve bu konuda yeni yazılan bir kitaba da nasıl bir not düşmüş, hem bunu, hem de Atamızın bir anısını birlikte paylaşalım.
***
Önce kahraman Atamızın bir anısı:
“ Biz kişilerin kahramanlık sahneleriyle meşgul olmuyoruz.
Yalnız size bomba sırtı vaka’sını anlatmadan geçemeyeceğim.
Karşılıklı siperler arasında mesafemiz sekiz metre, yani ölüm muhakkak, muhakkak!
Birinci siperdekiler hiç biri kurtulmamacasına, hepsi düşüyor; ikincidekiler onların yerine giriyor.
Fakat ne kadar imrenilecek bir soğukkanlılık ve tevekkülle biliyor musunuz?
Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor, en ufak bir duraksama bile göstermiyor, sarsılmak yok!
Okumak bilenler ellerinde Kuran’ı Kerim cennet’e girmeye hazırlanıyorlar.
Bilmeyenler Kelime-i Şahadet getirerek yürüyorlar.
Bu Türk Askerlerindeki ruh kuvvetini gösteren, hayrete ve tebrike değer bir örnektir.
Emin olmalısınız ki Çanakkale Muharebesini kazandıran, bu yüksek ruhtur.
M. Kemal Atatürk.
***
Bir yanda Çanakkale’yi geçip Osmanlı Devletinin başkenti İstanbul’u işgal etmeyi plânlayan dünyanın en güçlü devletlerinin donanması, öte yanda Balkan savaşlarında onuru zedelenmiş bir halkın direnişi…
Çanakkale; yalnızca ulusal bağımsızlık direnişi ruhunun kazanıldığı yer değil, aynı zamanda dünyanın tarihini, ulusların kaderini değiştiren bir zaferin kazanıldığı yerdir.
Henüz bıyıkları terlememiş yüz binlerce gencin, öğretmenin, öğrencinin, aydınlarımızın canlarına mal olan Çanakkale savaşlarının ibret verici tarihini bütün yurttaşlarımızın ama özellikle de gençlerimizin bilmesi ve anlaması gerekir.
Böyle olması gerekirken, Çanakkale savaşı gerçeklerine karşı yıllar öncesinde başlatılan “ dedikodu tarihi” kampanyası bütün hızıyla sürmektedir.
Evet, Çanakkale Savaşı olağanüstülüklerle doludur.
En çok da Balkan savaşlarında yenik düşmüş bir halkın onurunu kurtarmak için verdiği olağanüstü direniştir.
Yürütülen kampanya ise bu savaşla halkın vicdanında bir kurtarıcı kahraman olarak yer eden Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarıyla, göğüs göğse çarpışarak canını veren, yaralanan Mehmetçik’in sergilediği büyük özveriyi küçültmeye çalışmakta veya buna hizmet etmektedir.
Son Çanakkale ziyaretimde bu uydurulmuş tarihin yurttaşlarımızın vicdanında ne kadar büyük yara açtığına tanık oldum.
Her zaman gerçeklerden ve halkın doğruları öğrenmesinden yana olan Türkiye Barolar Birliği Yönetimi olarak, değerli tarihçi İsmet Görgülü’nün kısa sürede hazırladığı ve Çanakkale savaşlarında Mustafa Kemal Atatürk ile silah arkadaşlarının rolünün, Mehmetçik’in kahramanlığını anlatan bu kitapçığı sizlere sunarak bir görevi yerine getirdiğimize inanıyoruz. Çanakkale Zaferi’nin yıldönümünü yeniden kutluyor, bu toprakları bize vatan olarak armağan eden tüm şehitlerimizi, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün kahramanlarımızı rahmet ve şükranla anıyorum.
Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu
***
Tarih ve gerçekler hiçbir zaman yok edilemez!
Her zaman atalarımızla, kahramanlarımızla ve de yiğit aydınlarımızla gurur duymuşuzdur.
Çünkü biz “Türk Milletiyiz”, “Türk Ulusuyuz dur”.
Saygılarımla.