SAYIN İSMAİL ÖZDİLEK’İ KUTLUYOR VE ALKIŞLIYORUM!
Kim ne derse desin, şu ana kadar şehrimizin ve insanlarımızın geleceğine ilişkin, uğraşan/çalışan/ hayrına soluyan, bir öneri, bir görüş veya proje olarak ortaya süren ve bunu da kitapla ebedileştiren Sayın Özdilek’in haricinde hiç kimse olmamıştır desem yeridir.
Çünkü bu emek ister.
Çünkü bu bilgi/birikim ve mesuliyet ister.
Çünkü bu sorumluluk, ciddiyet ve zaman ister.
Vee bu da bir nevi vatanseverliktir, büyük bir özveri ister!
Kitabı kısmen okudum!
Çünkü tamamını okumaya sabrım elvermiyor!
Üzülüyorum be kardeşim üzülüyorum.
Neden/niçin bu öneriler, bu projeler dikkate alınmıyor, neden bu tür değerlere önem verilmiyor diye hayıflanıyorum?
Bir tarafta aklın ve bilimin insanlık yararına olan alanının gönüllü olarak mücadelesini verenler…
Bir tarafta da insanlarımızı hak/ hukuk ve adalet konusunda yollara düşmesine neden olan tutum ve icraatlar!
Yazık!
Yazık be kardeşim bu ülkeye, bu insanlarına yazık!
Nerde bu Anadolu insanını kucaklayan, bağrına basan, sorun çözen, sevgi/saygı ile bakıp ülkeyi ekonomik ve kalkınma anlamında uçuracak, Meritokratik yapıyı oluşturacak olan yetkililer?
Nerde?
Yandaş isen bizdensin, candansın yolların açık!
Değil isen hainsin, teröristsin gibi tavırlar/söylemler, itici ve dışlayıcı tutumlar!
Yazık!
Bu ülkeye yazık bayanlar/beyler yazık!
Bu nedenden dolayı Sayın İsmail Özdilek’i kutluyor, başarılar diliyor ve saygılarımı sunuyorum.
Her duruş ve bakış size helâl olsun!
***
Bu kitaptan bir bölüm sunmayı ve okurlarımızla paylaşmayı da doğru buluyorum!
Lütfen okuyun.
Ne diyor Sayın Özdilek?
Ama öncelikle; Liyakatte siyaset sistemi, ehil olma-yanların elinde kaldığı ve zamanı lehimize kullanamadığımız için varlık içersinde yokluk çektiğimizi ve eğitimde de çağdaşlığı hedef alan bir ülke olmak zorunda olduğumuzu unutmayalım.
Dünya’da baş döndürücü bir şekilde gelişen ilmin önüne geçemezsiniz!
Geçmeye çalışan kişi ve devletler yok olurlar.
Örnek: bundan bin yıl önce Bizans hukuk okulunda felsefe eğitim programı olarak Trivium (üçler) ve Quatrivium(dört-ler) vardı!
Triviumdaki dersler; gramer, hitabet, dialektik (münazara) dersleri…
Quatriviumdaki dersler ise; Aritmetik, geometri, astronomi ve müzik dersleridir.
Bin yıl önce Bizans’lı hukukçular o dönemin ilim ve fennin ışığı altında yukarıdaki dersleri görürler ve devlet yönetiminde görev alırlardı.
Örnek; Dünya 1969 yılında başlayan ve günümüz teknolojisinin gelişimi olan NANO teknoloji ile üretim yapmaktadır!
NANO; her bir birimin milyarda biri anlamına gelir.
Bir Nanometre (nm) metrenin milyarda biri kadar üretimdir.
Hiç düşündünüz mü?
Amerika’da basket potasına atılan topun sizin evinizdeki televizyondan geçtiğini görmeniz nasıl oluyor?
Elimizdeki telefon, bilgisayar, arabalar ve günlük yaşamımızın NANO teknoloji ile nasıl değiştiğinin farkında mıyız?
Bu teknoloji ile daha az maliyet, daha fazla üretim, sağlıklı ve güvenli bir yaşam, ZAMAN ve MALİYET kaybını en aza düşürülmesidir.
.Modern çağı yaşayan ülkemizde bizim de ilim ve fennin ışığı altında hukuk/ eğitim sistemimizi varlığımız/ geleceğimiz için hurafelerden uzak bir şekilde yapılandırılmalıdır.
Atatürk’ün söylediği gibi; “ Bilim en hakiki yol göstericidir”!
/***
Sayın Özdilek’in kitabından bir bölümü, bize göre önemli olan bir bölümü paylaştım.
Sayın Özdilek’i üzmek istemem ama böyle bir devirde, çağdaş ve bilimsel olan veriler/ fikirler bence kayda geçmez!
Bu çağdaş düşünen insan kitleleri içindir.
Ne yazık ki şimdi o da tatilde!
Düşüncelerinizi ve önerilerinizi takdirle karşılıyorum ve sizi bir kez daha kutluyor, saygılarımı sunuyorum.