ÖZELLEŞTİRME VE ŞEKERİME LÜTFEN DOKUNMA!
Geçmiş yıllarda, bunlar ( Seka/ Et Balık Kurumu/ Süt Kurumu ve Tiftik Yapağı Fab.) ille de özelleştirmelidir diye diretenler, tepinenler bunları o tarihte özelleştirdiler de ne oldu?
Hem de aradan koskoca yıllar geçti.
Ne olacak, koskoca bir hiç!
Öyle enteresan deyişler söyleniyordu ki; bu atıl yapıya düşen işletmeler, devletin elinden alınarak özel şirketlere verilecekmiş ve burada da, sanki rantabıl hale gelecekmiş şeklinde, öyle mi?
Ne alaka be kardeşim?
İnanın bunlar, bas bayağı bazı şirketlere adeta peşkeş çekildi peşkeş!
Ama bir kısım siyasiler; “ bunlar zarar ediyordu bu zorunluydu” diyebilirler.
Ama hiç de inanmıyorum, çünkü kısmen izledim ve yaşadım!
Çünkü siyaset bu!
Hiç puan kaybetmek isterler mi?
Tabii ki istemezler.
Ama biz vallahi de doğru söylüyoruz.
İspatı da mümkün!
Yeter ki kafanızı şöyle geriye doğru çevirip, ilimize doğru bir bakın yeter.
Bu özelleştirilen kurumlar şimdi ne haldeler?
Bırakın işletmeyi/çalıştırmayı, sat/sat ye durumundalar ye!
Adeta miras yiyorlar miras!
Çünkü yağlı bir kazanç sağladılar.
Kurumların ve çalışanların ise şimdi yerinde yeller esiyor.
Ne üretim var, ne de istihdam?
Bırakın iç piyasayı ve ihracatı!
Şimdi oralarda yeller esiyor, yeller.
Yazıktır/yazık!
Ya buralarda çalışanların yerine, istihdam anlamında geri dönüşümün olmayışı?
Ya buralara ürün satıp kazanç sağlayan insanlarımızın ekonomik anlamda sıkıntıya düşmeleri?
Ya buraların getirdiği zorunluluk sonucu, ekonomik sıkıntı çeken insanlarımızın adeta göçe zorlanmaları?
Hiç hesap ettiniz mi bayanlar/baylar?
İki tetikleme olayı ve sonuçta 220 bin kadar göç eden vatandaşımız var.
Bunu geçen yazımda da belirtmiştim.
Bunların da getirdiği en önemli olaylardan biri de; ispatlı bir şekilde, vekil sayısının 7’den beşe ve belediye sayısının da, 108’den 58’e düşme olayı var!
Daha ne olsun bayanlar/baylar, daha ne olsun ki?
Hani Milliyetçilik, hani Vatanseverlik?
Milliyetçilik, vatanseverlik böyle ve sözle olmaz!
Emir kulu olmakla da olmaz?
Öz de olur özde!
İçinde olacak kardeşim içinde?
Bu da, Vatanına/milletine ve milli kurumlarına/kaynaklarına sahip çıkarak olur.
İşte özelleştirme sonuçları bu!
***
Dünlerde, Afyon Şeker Fabrikasıyla ilgili, “özelleşmesin” anlamında bir protesto etkinliği düzenlenmiş!
Kimin başı çektiği veya kimin bunu organize ettiği de bizce belli değil.
Ama tam bir fiyasko!
Yazıktır yazık.
Eğer Afyon gibi pancar ekicisinin ve fabrika emekçisinin bulunduğu yerde, bunu binlerce insanımızla yapamıyorsanız, organize edemiyorsanız, oraya da bir sap gibi geliyorsanız, bunu tertipleyenlere bir kez daha yazıklar olsun!
“Laf olsun heybe dolsun”, “dostlar iş başında görsün” hesabı!
Birisi sendikanın başından, birisi bağlı bulunduğu partisinin başından, birileri de kimleri temsil ediyorlarsa ki bu ilimizdeki emekçileri bağlamaz, bulundukları ve temsil ettikleri yerden derhal geri çekilmelidirler, geri!
Resmen istifa etmelidirler istifa!
Buna rezaletin daniskası derler.
Çünkü burası birilerinin popülistlik peşinde koşmak adına politika yapacakları, boy gösterecekleri yer değil?
Hiç olmazsa yapamayacaksınız, kenara çekilin kardeşim kenara.
Yakıştı mı?
Hiç zannetmiyorum.
Memnun musunuz?
Asla inanmıyorum.
Yazıktır.
Şeker demek, Şeker Fabrikası demek bir yönde de vatan demektir vatan!
Ekici, çapacı, yetiştirici, taşıyıcı, fabrika çalışanı, hayvan besicisi, iç piyasa, dış piyasa ve sağlıklı besin!
Bu vatanın bağrından çıkan bir yapı değil mi?
Eyvahlar olsun!
O güzelim şeker de, şekeri üretende, bakanda, yetiştirende, fabrikası da gidiyor.
Daha ne olsun ki ey aziz milletim!