Yazımıza başlamadan önce, dillerde dolaşan, özellikle de siyasi alanda çok görülen “narsist” kişiliğe ve de deyimine kısa bir açıklık kazandıralım istedim.
Çünkü öyle kişilere veya kişilikleri bozuk insanlara rastlıyoruz ki buna hayret etmemek mümkün değildir.
Bu tür insanların, tedaviye muhtaç olduklarından kendine hayırları olmadığı gibi, hiç kimseye de faydaları olmaz.
O nedenle bir kişiyi seçerken veya yol arkadaşı olurken bu tür tiplere çok dikkat edilmelidir.
Yoksa sükûtu hayale uğrarsınız ama iş işten de geçmiş olur!
Narsist; narsisizm veya özseverlik; kişinin kendisini beğenmesi, kabaca tabirle kişinin kendine âşık olması olarak tanımlanan bir terimdir!
Başkasının düşüncesine ve isteklerine ilgisiz kalan kendini beğenmiş tiplerdir!
Yunan mitolojesine göre de; genç Narkissos göle düşen yansımasına âşık olmuştur.
O gündür, bu gündür de bu gündemdedir.
***
Aslında bu açıklamanın, yazdığımız bu yazıyla veya bu yazıda adı geçen kişilerle hiç ilgisi olmadığı gibi, siyasi alanda da çok rastlanabilir bir unsur olması nedeniyle anımsatmak adına lütfen düşülmüş bir not olarak kabul etmenizi rica ederim!
***
Atatürk’e hakaret eden Y. Bahadıroğlu; Konya Selçuklu belediyesinin tertiplemiş olduğu etkinliğe konuşmacı olarak katılmış!
Ne güzel değil mi?
Hani ne derler?
Arif’in fikri neyse, zikri de odur!
***
15 Temmuz gecesi, Sayın Aykut Erdoğdu ile Sayın Özgür Özel, gece meclise doğru giderlerken, uçaklar üstümüzden geçiyor ve çatışma sesleri geliyor diyerek böyle bir not düşmek istemişler ama sonra da vaz geçmişler!
Peki, ne demişler?
“Eğer başımıza bir hal gelirse, çocuklarımız halkımıza emanettir” demişler!
Bravo!
Ya halkın başına bir şeyler gelirse ki geldiğinden maada, bu halk kime emanet olacak?
Kime olsun ki?
Onların Allahtan başka güvendikleri yer mi var sanki?
Peki, sonuç ne?
Ne olacak, biri kıyak zamlı vekil, diğeri kıytırık zamlı asil!
Kimin umurunda ki?
***
Büyüme %11 dediler ve milleti adeta sevindirmeye çalıştılar!
Şimdi asgari ücret iyi bir zamla artacak, çalışana ve emekliye iyi bir zam yapılacak diye insanlarımızı beklenti içine soktular.
Soktular ama suratlar hiç gülmüyor!
Niye gülsünler ki?
Peki, büyüme %11 ise, asgari ücrete ve emekli maaşlarına verilen zam ne ki?
Devede kulak değil mi?
Ne kulağı be kardeşim?
Aynı ölme de sürün gibi!
Çok şükür!
***
Gülünecek o kadar çok çeşit var ki!
Ama en çok güldüğüm şey de ne biliyor musunuz?
Her nimet gibi ekmek de zamlandı diyemiyorlar da, israfı önlemek için ekmek gramajı düşürüldü diyorlar ya?
İşte o!