İMAM NE EDERSE CEMAAT NE YAPMAZ Kİ?
Konuya bakın konuya?
Söylenenlere baktığımız zaman üzülmemek elde mi?
Hele kardeşin kardeşe, yöneticinin yönetilene söylediği sözler karşısında!
Bir de mübarek Ramazan ayında!
Hadi eğitilmemiş biri olsa da hoş görsek…
Cahildir, zavallıdır, bir hata yapmıştır, lütfen affedin desek!
Ama öyle bir yerde ki…
Öyle de bir görev üstlendirilmiş ki hayret be kardeşim hayret!
Buna ne denir bende bilmem?
Kim olursa olsun, ne olursa olsun, ona denecek tek lafım o da “ densiz”!
Çünkü ötesi biraz ağır kaçar!
Bizde bir deyiş vardır hani; “ İmam yellenirse cemaat ne etmez ki” diye!
İşte aynen bunun gibi.
Yazıklar olsun.
***
Sarayda arşiv görevlisi diye sıfatlandırılan biri var!
Yetkili mi, görevli mi, her kim ise!
Basına ve medyaya yansıdığı kadarıyla, ne diyor biliyor musunuz?
Vallahi şaşarsınız!
“ Her eve bir otomatik tüfek, biner de mermi dağıtılmalı”!
Bak/bak/bak!
Söze bak söze!
Alın bu sözü nereye koyarsanız koyun, nereye de taşırsanız taşıyın!
Bakalım nasıl bir anlam nasıl bir mana çıkacak?
Yazıklar olsun be.
Hiç beklenmedik, hem de umulmadık bir bakış!
Bunun gibilerin kimseye, ülkeye, ülke insanına falan faydası olur mu?
Asla!
Ancak suyu bulandırıp dururlar işte.
Sanki bir çıkarı varmış gibi!
Gidip de sorsan; ne için verilmeli, ne için dağıtılmalı diye?
Nasıl bir cevap verecek vallahi merak ediyorum doğrusu?
Büyük gaf yapan, art niyet taşıyan, mübarek Ramazan da dahi insanları huzursuz eden bu kişiyi, böyle bir mantığı, böyle bir bakışı ve böyle bir duruşu şiddetle kınıyorum.
Ne diyeyim ki?
Allah milletimize akıl/fikir ve sabır versin.
***
Bu yazıyı yazmak için almış olduğum notu ararken, elime ne geçti biliyor musunuz?
Sayın Bahçeli’nin, eski Başbakan Sayın Davutoğlu’na yönelik söylediği, “ Maho ağayı izle” başlıklı yazı!
Bak sen.
Kısaca göz gezdirdim ve kendi kendime inanın çok güldüm.
Ne günlere geldik yarabbi?
Bakın kısaca sizlere de anımsatmak isterim.
Sayın Bahçeli Davutoğlu’na, Türkiye’yi meçhule sürüklediğini söyleyerek; “ Suriye kaynaklı kaos sürekli genişlemektedir. Milli güvenliğimiz aşırı risk ve tehlikelerle karşı karşıyadır. Hükümet ise hazırlıksız, pasif ve edilgendir. AKP böylesi bir acziyet ve çaresizliğe düşmüştür.
Davutoğlu stratejik derinlikte boğulduğunu hiç anlamadı. Köyden indim şehre ve sahte kabadayı filmlerini izlemesini, ya da kibar Feyzo’ daki Maho ağayı incelemesini öneriyorum” diye devam ediyor.
Şöyle bir düşündüm ve hemen notlarımı toparlayıp kaldırdım.
Ne olur ne olmaz diye?
Çünkü öyle bir siyasi evreye girdik ki “ dün dündür, bu gün, bu gündür” Sayın merhum Demirel’in dediği gibi…
Kafayı çatlatmamak mümkün değil!
Halbuki biz Bir Türk ulusu olarak hiç de böyle değilizdir ama…
İşte o “ama’yı” da bilemedim be dostlar!
Sen Milletime akıl/fikir, hoşgörü ve sabır ver yarabbi.