GU - GUK!
Yazıma başlamadan önce hepinizin mübarek Ramazan ayını kutlar, Ulu Tanrı’dan hayırlara vesile olmasını ve sağlıklar getirmesini dilerim.
Bu ay bambaşka bir aydır.
İNANCINLA/KALBİNLE / BEYNİNLE YERİNE GETİRDİĞİN VECİBELERİNLE, ULU TANRI’YA YAKIN OLMA AYIDIR.
Müslüman âlemine kutlu olsun.
***
Gu-guk deyince; sakın başka yerlere aklınız ve gözünüzle takılıp da, acaba şimdi ne diyecek, ne diyebilir ki gibi bir beklenti içersinde falan olmayın!
Yani haktan/hukuktan/ insan haklarından/vicdandan/ ve saçı bitmedik yetimlerin hakkından falan bahsedeceğimi de zannetmeyin haaa.
Hani dün YSK, İstanbul seçimlerine yönelik bir karar verdi ya?
Onun üzerine yazılan ve yorum yapılan bir yazı falan diye de düşünebilirsiniz...
Ama değildir.
Çünkü bu gu-guk başka gu-guk tur!
Halk dilinde ve kültüründe bunun, haktan/ hukuktan kopan, yanlış yansıyanlara yönelik bir sitemi gibi gözükse de, bu yönde ağızlarda dolaşsa da, bu öyle gu-guk lardan değildir!
Bu gu-guk’un ne meret, ne vicdansız bir varlık olduğunu görmeniz ve bilmeniz için yazdığım bir gu-guk yazısıdır!
Ne yazık ki dünyamızda bu tür cins varlıklar da vardır ve yaşamları da sanki bizlere örnek olsun, adeta ders alınsın gibidir!
Ama nerde o günler?
O nedenle biz yine kendi dalgamıza bakalım ve şu mevsimde gu-guk/gu-guk diye öten ve yalnız yaşayan bu kuşa bakalım.
Bakalım bu gu-guk’u tanıyan bilen olacak mı?
***
Tam bu aylarda; hem de Mayıs/Haziran gibi ama bu coğrafyada yaşandığı pek gözükmese de, tek başına yani yalnız yaşayan bir kuştur.
Üreme zamanı geldiğinde yani yumurtlayacağı zaman başka bir kuşun yuvasına yumurtlayıp, yavrusunu ona besleten vicdansız bir yapısı vardır.
Hatta yuvasını ele geçirdiği kuşun yumurtalarını bile dışarı atıp, kendi yumurtasını yuvaya bırakarak yavrularının bakımını, kendi yumurtam diye, yuva sahibi kuşa besleten bir asalak türdür!
Ne yumurta bilir ne yavru!
Ne his vardır ne de yaratılmış bir vicdan!
Tek baktığı, istediği , yaratılış olarak beleş veya bedavadan dilediği gibi yaşamaktır!
Oysa her canlının bir yumurtası veya üzerine titrediği bir yavrusu vardır.
Hem de en vahşi hayvanların bile ve onlar da bu yavrular için hayatlarını bile verebilirler!
Her canlı, bunlar benim yumurtam veya yavrularım diye çırpınarak onları besler ve de bu âleme bırakırlar.
Ama bu işte bu gu-guk’da bu yoktur!
İşte bırakın insanoğlunu ki “ çiğ süt emmiştir” her şey beklenir diye söylense de…
Bu kâinatın da bir tür yaşamı böyledir!
Sakın insanoğlu akıllıdır, vicdanlıdır falan diye savunup/ diklenmeyin haa…
Neler görürsünüz, neler yaşarsınız neler?
Vallahi sonrası kırk tane akıllı çıkaramazsınız.