DÜN BAŞKA, BU GÜN BAŞKA?
Eski Başbakanımız Sayın Davutoğlu, önceki gün Tv kanallarının birinden bir demet adalet çiçeği sunar gibi demeç veriyordu!
Dikkatle dinledim.
Vallahi alkışlamamak mümkün değildi.
Hem de insana “hah işte böyle olunsun” cinsindendi!
İnsanların gönlüne adeta su serpiyordu.
Ne diyordu?
“Her kim çıkarı adına yasa dışı gelir sağlıyorsa, rüşvet alıyorsa veya haksız kazanç zağlıyorsa, Amerika’larda veya başka ülkelerde değil, kendi ülkemizde hâkim önüne çıkarılıp yargılanmalıdır”!
Ne güzel bir ifade, hay ağzına sağlık!
Ama nerde o günler?
Oysa vatandaşlar olarak bu söylemlere ve icraatlara ne kadar çok özlem duymuşuz meğer?
Vallahi gönülden bir kez daha alkışlıyorum.
Ammaaaa, daha önceleri neredeydiniz, a benim Sayın eski Başbakanım?
Millet bağırıyordu, çırpınıyordu, yürüyordu ve sizler de duymam azlıktan geliyordunuz.
Ya şimdi, ne değişti ki?
Hangi dağda kurt öldü de böyle konuşuyorsunuz bilmem ki?
Ama yine de sizi kutluyor ve takdir ediyorum.
Ömrünüze sağlık.
Bu da ülkemiz ve insanlık adına büyük bir adımdır.
Vatandaşlar, neredeyse vicdan ve hukuk iyice kaybolmaya başlamıştı, diyorlar .
Hiç olmazsa, küçük de olsa bir ışık yandı diyebilirim.
***
Öyle konular var ki sanki rutin yaşanan olaylarmış gibi heyecanla başlıyor ve hemen de bitiveriyordu.
Ayrıca bir de unutuluveriyordu.
Hani bazen bizlere balık beyinli falan diyorlar ya, işte o cinsten!
Acep öyle miyiz ki?
Ama bu bize yakışmasa da, eğri oturalım doğru konuşalım, oldukça var gibi gözüküyor be dostlar.
Hele bazı kişilerin de, siyaseten işine gelmeyip bu tür konulara yönelik “at gözlüğü ile bakıp” zaman geçtikten sonra yorum yapmaları yok mu?
İşte inananları ve insanları da üzen bu!
Ama var!
Öyle diyorlar.
Sen ne dersen de, ne yaparsan yap, yeterli olamayacağın gibi, aklı çokmuş gibi görünen bazı kişiler de buna bir kulp takmazlar mı?
Vallahi takıyorlar, hem de ne kulp takma?
Beş parmağında beş kara!
Vallahi sürecek yer arıyorlar. Bir sürdüler mi yandın?
Yallah içeri!
Bu da var mı?
Var çünkü öyle diyorlar.
İşte o gözlük ile bakıp, biraz da “eşeğin kuyruğu” hikâyesi mantığıyla yürüyüp gidiyorlardı!
Ama yapılan da hiç bir şey yoktu!
Çünkü elinde merhemi olan kel çok azdı!
***
Geçenlerde ne demiştik?
Hani bir Zerrap var dı ya, işte o Zerrap?
Ona yönelik bazı bakışları/deyişleri falan dile getirmiştik!
Önce, hayır/sever iş adamı, ülkemize kazanç sağlıyor diyorlardı ve plâketler vererek başköşede tutuyorlardı!
Sonra bir zaman soğuk, sessiz ve pür dikkat kesilin di!
Şimdi ise vatan haini, casus, alçak diye nitelendiriyorlar!
Neden?
Neden olacak “öttü” de ondan!
Hem de ne “ötüş”?
Birçok önemli kişiyi de sözde suçlayarak ve de zan altında bırakarak!
Doğru mu, yanlış mı, bilemem ama her kes ama herkes bunu tartışıyor ve söylüyor.
Sayın Davutoğlu bazı şeyleri ima ederken acaba bundan mı bahsediyordu ki?
Ama işte Halep, işte arşın!
Allah korkusu, vicdan, adalet ve hukuk!
Şimdi bunun tam zamanı değil mi Sayın Davutoğlu?