DEMOKRASİNİN “D” Sİ!
Bize göre kocaman bir harf.
Ama varsa veya o özlem duyduğumuz yere yazılmışsa tabii!
Ya yazılmamışsa?
İşte o zaman gözükmez ve bulamazsınız da.
Görünmeyen bir şey de asla var olmaz.
Aynı şekil 1 A’da görünen ve söylenenler gibi!
Hani bazen dil sürçmesi olarak kullanılıyor ya?
Demokrasi falan diye!
“Bir orman gibi kardeşçe” falan diye!
Hadi canım sende kim kaybetmişte, kim bulmuş ki?
Arap’ın derdi başka kardeşim başka!
***
Türkiye Barolar Birlik Başkanı Sayın Metin Feyzioğlu ne diyor?
Bir ticaret adamı malını satarken; bu iyi maldır, bunu alın der. Çünkü o kendine ve sattığı o mala güveniyordur.
Ama ya hükümet?
Çıkarmak istediği Anayasa konusunda böyle davranamıyor!
Tam tersi, mecliste bu tartışılırken, vatandaş bunu anlamasın veya detayına inmesin diye televizyon kanallarını bile kapatıp yayını kesiyor.
Yani biri malına güveniyor, diğeri ise saklamaya çalışıyor.
Hangisi doğru diyor?
Siz ne dersiniz?
***
Azerbaycan Devlet Başkanı Sayın Haydar Aliyev, Başkanlık yetkisini kullanarak birinci derece başkan yardımcılığına eşini atamış!
Ne güzel.
Diğer yardımcılıklarına da çocuklarını atasın bu iş olsun bitsin.
Dışarıdan birine ne gerek var diyorlar?
İyi mi?
Azerbaycan kardeş ülke, iç işleri bizleri ilgilendirmez, bize ancak saygı duymak düşer.
Ama başkanlık var ya hani o başkanlık iyi bilinsin diye yazıyorum!
Ne zamanlama ama?
Ama işin enteresan yanı da, bunu haber yapan Fox Tv’nin Azerbaycan yayını da hemen kesilmiş!
İşte bu da arayıp da bulamadığımız o “d” den!
Yaşasın insanlık!
***
1989-1991 yıllarında, Türkiye’de bulunan siyasi partilerin liderleri seçim öncesi oturup tartışırlardı!
Her biri ülkemizin sorunlarının giderilmesi ve çözümü konusunda fikirlerini/projelerini dile getirilerdi.
Bir tek amaçları vardı!
O da ülkemizin/insanlarının bekası ve yaşaması konusunda ortak noktada buluşmaktı.
Biz bunu yaşadık ama bilmeyenler için de, bu görüntüler kanalın birinde de nostaljik olarak yayınlandı.
Ne güzel.
Peki ya şimdi?
Ne gezer be kardeşim, nerde o günler?
Canım sen de Televizyon yayınlarından alıp/alıp esinlenip yazıyorsun, başka işin yok mu senin?
Var tabii olmaz mı, hele şu günlerde?
Birlik beraberlik, kardeşlik ve dirlik, kardeşim dirlik!
Bu yetmez mi?
İşte onun için yazıyorum be kardeşim.
Çünkü her kes bu vatanın evladı!
Evet’iyle, hayır’ıyla.
Ama işte o aradığımız “d” yok mu “d”?
Hani büyük harfle veya küçük harfle yazılan ”d”!
Yani yazımın başındaki o “d”!
İşte o “d” de olsun diye.
Ayrıca bu millete yakışan bir seçim olsun diye de yazıyorum.
Ama bu da hayırlısıyla bir bitsin de, yine oturur konuşuruz bakalım. Çünkü bu vatan hepimizin!