“Yalan ile peynir gemisi yürümez” derler!
“Yalancının mumu yatsıya kadar yanar” derler!
Derler de derler.
Peki, niye derler?
Hem ayıp/ hem de günah olduğu için derler!
İnsana saygı/sevgi duyulsun diye derler.
Bu bize/ bizlere/ulusumuza/insanlığımıza yakışmaz diye derler.
Derler ama hala daha da, insanın gözünün içine baka/baka da dolan söylerler!
Ah bu siyasetçiler yok mu?
Sanki “yalanı/dolanı” kendilerine yoldaş edinmişler gibi!
Utanma yok.
Korku yok.
Ayıp yok.
Günah yok!
Ne var?
Ne olacak, utanmadan/sıkılmadan hem de insanlarımızın gözünün içine baka/baka halen daha yanıltıcı sözler söylemek var!
Yazıklar olsun.
Yerseniz tabi!
Hele bir de mahşerden, günahtan/sevaptan bahsetmezler mi?
Bak sen!
Hele bir de bu uğurda oy istemezler mi?
Ne denir kardeşim buna ne denir?
Yazıktır, yazık!
Ama takdir seçmenin/özellikle de aklı başında milletin.
***
Bu günkü yazımız “delikanlı olun biraz”!
Ne diyor Sayın Akşener?
“Biraz delikanlı olun, doğruyu söyleyin” diyor!
Kime diyor?
Kime olacak, dolanı siyasetin hedefine varmak adına “mubah” gibi görüp kullananlara diyor?
Emevi’ler dönemindeki “hariciler” gibi düşünüp/söyleyip/ savunanlara diyor!
Bana/bize söyleyecek değil ya?
İşte böyle dostlar.
***
Bu ülkede her türlü millet var!
İstiklâl savaşında, hele Çanakkale savaşında “ bu devlete asker ve vergi verilmez” diyerek katılmayanlar/kaçanlar bile var!
Trene silahıyla binmiş olan askerlere, “ padişah fermanı var bu savaş istenmiyor” diye Trenden kandırıp da indirenler bile var!
Ey benim güzel milletim!
Ey benim kahraman ulusum.
İşte söz ve tercih hakkı şimdi senin!
Ya Çağdaş/demokrat/laik bir hukuk devleti olan “Türkiye Cumhuriyeti Devleti” ve geleceği?
Ya da mahşerde size vize vaat eden bir anlayış/bir mantık veya kaos?
Bak gör gali.
Sıra şimdi senin!