BU NASIL BİR DURUŞ/BAKIŞ, NASIL BİR SİYASET?
Daha dün ne demiştik?
Bu sunulan siyaset erdemli ve güvenilir değil ama “yanlış hesap Bağdat’dan döner” çünkü “büyüklerimiz bunu böyle demiş, bizler de biraz daha bekleyelim ve görelim bakalım” demiştik.
Vallahi inanın aradan bir hafta bile geçmedi ki bekleyelim lafında haklı çıktık, bekledik ve gördük ki inanın bu konudaki söyleyeceklerime ve eleştirilerime dilim varmıyor!
Yazıklar olsun böyle siyasete.
Ne olursa olsun, yine de saygıda kusur etmeyeceğim.
***
Emeklilikte yaşa takılanlar; sizin için yapılanı yaşadınız ve gördünüz!
Şimdi de başka kategoride mağdur olanlara sesleniyorum!
Ey taşeron işçileri, ey Üniversitelerden mezun olup da atanamayan Öğretmenler/Kimyagerler/Mühendisler/Sağlıkçılar/ziraatçılar, saymakla bitmeyen meslek sahipleri!
Çalışan memurlar/emekçiler/esnaflar/köylüler, Çiftçiler!
Özür dileyerek söylüyorum, unuttuğum meslek sahipleri
Her birinizin bir derdi, bir sorunu ve bir beklentisi var!
Ama böyle bir siyasetle inanın hayırlı sonuç alıp mutlu bir yaşam oluşturmanız mümkün değil.
İnanın bunu üzüntüyle ifade ediyorum ama yaşanan gerçekler bu!
Çünkü daha dün mecliste sağ gösterip insanları umutlandıran/sevindiren/güzel hayaller içersinde beklentisi olanları, aha bu bizim siyasetçiler, aradan daha günler geçmedi ki sol gösterip bütün umutları/beklentileri/güzellikleri yıkıverdiler!
Çok yazık!
Ne Bakış/duruş?
Ne siyaset ama?
Gülen mi. Ağlayan mı be kardeşim?
Olmaz böyle acı soğan ekmek!
Sanki işte, “al da bunu ye” derler gibi!
Lütfen artık iyi düşünün!
Tercihinizi ona göre yapın.
İnsanlar mutlu ve sağlıklı bir yaşam kurmak için Tanrı’nın lûtfu ile dünyaya gelirler!
Buna böyle inanırız!
Ama Tanrı’nın verdiği bu lûtfu bile bizden esirgeyen/ umursamayan bu siyasiler oldukça, hepimizin işi zor kardeşim zor.
Tek çare demokratik bir şekilde bu siyasi yapılardan kurtulmak!
İnsanca yaşamak!
İnsan gibi kardeşim, insan gibi yaşamak, ötesi yok!
Bunun başka çıkış yolu da yok.
Takdir sizlerin.
***
Gazi Mustafa kemal Atatürk ne diyor?
“Din gibi temiz bir duygu, politika gibi kirli oyunlara alet edilemez.
Din, ait olduğu yerde, temiz vicdan sahnesinde yaşanmalıdır”!
Diyor.
Elhamdülillâh hepimiz Müslüman’ız ama bu tür siyasetçilere de artık inancımız/güvenimiz kalmamıştır.
Bunca insanımız “mısır koçanı mı” yiyecek be kardeşim?
Hee?
Hani adaletli paylaşım?
Hani insan hakları?
Hani seçme/seçilme hakları?
Hani adalet/hukuk?
İşte dini siyasete alet edip sizlerden destek alarak bu gün makam/mevki sahibi olanlar bu gün yanlış politikalarla, o yukarıda isimlerini sıraladığımız insanlarımızın haklarını resmen çiğneyip gasp etmiş oluyorlar!
Yazık değil mi?
Ne imiş?
Para yokmuş!
Hadi canım, hadi benim canım!
Ayıptır/yazıktır.
Daha bu gün çalışanlara/vatandaşa/emeklilere yapacağınız yerde evvela kendinize yaptığınız maaş zammı açıkladınız!
Günah değil mi?
Önce can değil mi?
Olmaaaz.
Bir de polisler, öğretmenler, hemşireler bilmem daha kimler var?
Yaşlandıkça unutuyoruz işte, kusura bakmayın!
Bunlar da bu mağdurlarımız arasın da değiller mi?
Tabii ki mağdurlar.
Çünkü eş değerde görev yapıp hak olan bu derece terfisini, bir yerde veriyorsunuz insanlar mutlu!
Bir yerde de verilmiyor ve insanlarımız mutsuz!
Bu anlatımda haklı değil miyiz?
Tabii ki ve resmen haklıyız.
Peki, bunları yapan kim?
Tabii ki devlet ve bunu yöneten sorumlular/siyasiler.
***
Bakın, benim mağdur olan kardeşlerim/vatandaşlarım!
Kendime, sizlere, herkese ve âleme bir önerim var:
Kim olursanız olun, ne olursanız olun ama asla adaletten ve adaletli paylaşımdan sapmayın/başkalarına da saygı gösterin!
Her kesin hakkı, yaptığıyla/bilgisiyle/hüneriyle ve kültürüyle belirlenir.
Ama bunu sizlere veren ve sağlayan olursa?
Eğer yüzünüz gülüp mutlu bir yaşam sürmek istiyorsanız…
Siyasilerin söylediklerine değil, yaptıklarına/yapacaklarına bakın ve kararınızı ona göre verin.
Yoksa Agop’un mahlûku durumuna hep beraber düşeriz bu biline!
Takdir sizlerin.
Bakmayın siz bu tür politikacıların kırmızıçizgilerine falan!
Hepsi gözlerinizin önünde cereyan ediyor.
İşte kış geldi!
Bakalım şimdi nerelere kar yağacak görelim?
Hepinizi seviyorum, saygı sunarım.
***
Not. Yarınlarda kırmızıçizgileri yazmaya çalışacağım.