ŞABAN AYININ FAZİLETİ:
ŞABAN AYININ FAZİLETİ:
- Ya Rasulellahî. Allah'ın selamı var; ümmetlerinin üçte birine şefaatçi olabileceğini kabul buyurdular, dedi.
Ertesi gece Şaban'ın 14. gecesiydi; Efendimiz (as) yine teheccüde kalktılar nice yalvarış ve yakarıştan sonra, ümmetlerinin tamamına şefaat etme iznini talep ettiler.
Habibini teselli etmek üzere Cebrail'ini gönderen Allah, bu defa ümmetlerinin yansına şefaatte bulunmasını kabul buyurdular.
Ertesi gece yani Şaban'ın 15. gecesinde yine mutad üzere teheccüde kalkarak, kendinden geçercesine Cenab-ı Hakk'a yalvaran Habibi zişan Efendimiz şöyle niyaz ediyordu;
"Allahım azabından affına, gazabından rızana sığınıyor; senden yine sana iltica ediyorum. Sana gereği gibi hamdetmekten acizim. Sen seni sena ettiğin gibi ulusun."
Bunun üzerine Cebrail (as) gelerek;
"Secdeden başını kaldır Ya Rasıılellah!. Allah (cc), sana ümmetinin tamamına şefaat etme iznini vermiştir. Şefaatin makbuldür." deyince secdeden başını kaldıran Rasulullah Efendimiz, semaya şöyle bir göz attı ve meleklerin adeta bayram ettiklerini gördü. Bu gece rükû yapanlara müjdeler veriyor, bu gece secde-i Rahmana kapananlara mutluluklar diliyorlardı.
Hz. Aişe validemiz, Efendimizin teheccüde kalkıp sabahlara kadar ibadet etmekten ayaklarının ve gözlerinin şiştiğini görünce;
"Anam babam sana feda olsun Ya Rasulellah!. Senin geçmiş ve gelecek bütün günahlarını Allah (cc) bağışlamıştır. Niçin bu kadar kendini üzüyorsun?" dedi. Bunun üzerine âlemlerin efendisi olan
Peygamber Efendimiz(as):
- Ya Aişe! Ben Rabbimin bunca nimetlerine karşı şükreden bir kul olmayayım mı? Hem sen bu gecenin ne olduğunu biliyor musun? "Ya Aişeî. Bak sana haber vereyim; bu sene içinde doğacak, ölecek olanlar bu gece takdir ve tesbit edilir. Yine bu gecede canlıların erzakı tanzim ve taksim olunur. Onların amelleri de yine bu gece Allah'a arzolunur" buyurdular.
3- Bu gecenin bir özelliği de; Leyle-i mübarekeden bahseden ayeti celilede açıklandığına göre; bir seneden gelecek seneye kadar, bütün canlıların erzakı, ecelleri, harpler, zelzeleler, hastalıklar, dünyevi işler, hayır-şer amellerin neticesi olan kazançlar ve zararlar, ibadetler ve kabahatler velhasıl bütün işler, bu gecede hükme bağlanıp, Allah'ın izniyle görevli meleklere teslim olunur.
Buna göre, Berat gecesi böyle bir yıllık işlerin teşkilatlandığı bir gecedir. Verilen ahkâmın yürürlüğe geçeceği gece ise Kadir gecesidir.
Bu gece Rabbimize daha çok ibadete yönelelim, niyaza koyulalım, tevbe istiğfar edelim, nedamet gözyaşları dökelim ki, günahlarımızdan kurtuluş beratını alalım. Bununla beraber bir senelik manevi tahsisat bu gece ayrılacağına göre, Cenab-ı Hak'kın geniş rahmetinden nasibimizi, bereketli rızıklarımızı, hayırlı uzun ömürlerimizi, ferdi ve içtimai afetlerden salim olmamızı isteyelim. Berat duası adiyle bilinen duamızda;
"Allah'ım!.. Eğer ismim şakiler (şerliler) listesinde yazılmışsa, onu sil, salihler (hayırlılar) listesine kaydet. Eğer saıdler listesinde isem, sabit kıl, ondan ayırma. Zira sen istediğini siler, istediğin gibi yazar sabit kılarsın" duasını yapalım.
Peygamberimiz (as)'ın haber verdiğine göre; bu gece Cenab-ı Hak, güneş doğuncaya kadar dünyaya rahmet nazarıyla bakar da;
"İstiğfar eden yok mu mağfiret edeyim. Rızık isteyen yok mu nıerzuk kılayım. Dertlerine şifa isteyen yok mu deva ihsan edeyim. Daha her ne dileyen varsa, dileğini yerine getireyim" buyurur. (ibniMace)
Artık bundan gafil olmayalım. Gündüzün oruç, gecesinde de ibadetlerle bu mübarek saatleri ihya edelim.
4- Bu geceye değer kazandıran hususlardan biri de; Kıblenin, Kudüs'teki Beyti Maktis'ten Mescid-i Haram tarafına çevrilmiş olmasıdır. İslâmiyetin başlangıcında, namazlar Beyti Makdis'e doğru kılınmaktaydı. Resulü Ekrem (sav), Mekke-i Mükerreme'den Kabe'ye arka çevirmemek için namazda, "Beyti Şerif-i" kendisi ile "Beyti Makdis" arasında bulundururdu.
Medine'ye hicretten sonra da onaltı aydan fazlaca bu böyle devam etti.
Hicretin ikinci yılı Şaban ayının onbeşinci günü, Resulü Ekrem Beni Selime yurduna varmıştı, onların mescidinde öğle veya ikindi namazının farzını kıldırırken kıblenin değiştirilmesiyle ilgili:
"...Namazda yüzünü artık Mescid-i Haram tarafına (Kabe semtine) çevir..." âyeti geldi. Namazda iken yönünü o tarafa çevirerek namazını kıldılar.
(Bakara 144) (M. Emre, Sohbetler: 1/482)
Geceyi ihya etmek için:
Özellikle kaza namazları kılmalı bu gecede kılınması tavsiye edilen yüz rekat yerine beş günlük kaza namazı kılarak hem borcu ödenmiş, hem de bu sevap alınmış olur. Ayrıca kuran okuyarak, tevbe istiğfar ederek, tesbih çekerek ve dua ederek geceyi ihyaya çalışılmalıdır
Şaban Ayında ORUÇ:
Şaban ayı Ramazanı şerife hazırlanma ayı olduğu için, bu ayda fazlaca oruç tutmalı ki farz olan Ramazan orucuna kendini hazırlamış olsun. Tıpkı farz namazlardan önce kılınan sünnetler gibi. Ramazan'dan sonra tutulacak şevval 6 orucu da, farz namazdan sonra kılınan son sünnetler gibidir. Ancak zayıf, hastalıklı ve yaşlı olanların onbeşinden sonra oruca devam etmeleri uygun görülmemektedir. Ta ki Ramazana güçlü girilsin, fazla sıkıntı çekilmesin. Meğerki, geçen Ramazandan kazaya kalmış oruçları varsa, bunu Ramazandan önce ödemeleri önerilmiştir.
Şaban ayının sonunda Ramazana birkaç gün kala, Ramazanı karşılama adıyla oruç tutulması mekruh görülmüştür. Zira bu, Ramazana ilave anlamına gelmektedir.
Ancak her aydan; başında, ortasında ve sonunda oruç tutma âdeti olan kimsenin, Ramazanın önünden yani Şaban'ın sonunda tutmasında kerahat yoktur.
(SON)