Milletvekillerimizden Mehmet Taytak 2018 yılında meclis kürsüsünden hayvancılık sektöründe yaşanan sorunları gündeme getirmişti. Öncelikle o konuşmayı hatırlayalım. “Afyonkarahisar’da ve ülkemizde büyükbaş hayvancılıkla uğraşanların önemli sorunları bulunmaktadır. En büyük problem yem girdilerinin yüksek oluşudur. Yem sektöründe faaliyet gösteren firmalar ham madde ihtiyaçlarının çoğunu ithalat yoluyla karşılamaktadırlar. Ülke içi yem ham madde üretimi yetersizdir. Yem üretim maliyetleri dövizdeki yükselmeyle birlikte artmıştır. Besleme maliyeti artışıyla birlikte yetiştirici elindeki hayvanlarını kesmeye başlamıştır. Artan maliyetler, şarbon gibi hayvan hastalıkları nedeniyle üretici yeni sezonda hayvan alımı yapamamaktadır. Süt alım fiyatları, alım yapan firmaların ödemelerini zamanında yapmaması ve konkordato ilanları diğer önemli sorunlardandır. Yüksek yem fiyatları, düşük çiğ süt alım ücretleri ve kesim karkas kilogram fiyatındaki düşüş yetiştiriciye zor zamanlar yaşatmaktadır. Hayvancılık desteklemelerinin tek kalem altında -örnek olarak yem- toplanarak tatminkâr ölçüde ve denetime müsait bir destekleme sistemi altında verilmesi talep edilmektedir.” (06.11.2018) Sayın Taytak’ın ifade etmiş olduğu sorunlar son beş yılda maalesef artarak devam etti. Yem alamayan vatandaş önce hayvan sayısını azalttı sonra ise tamamen hayvancılığı bıraktı. Hayvancılık azaldıkça et ve süt fiyatları da durdurulamaz bir artış gösteriyor. Hem tarımda hem de hayvancılıkta yapılan desteklemeler ise çok farklı isimler altında parçalar halinde yapılıyor. Sayın Taytak’ın söylediği gibi eğer tek kalemde bu ödemeler yapılırsa üreticinin derdine derman olur. Bir yıl içerisinde farklı tarihlerde yapılan fakat düşük miktarda kalan desteklemeler üretici için bir anlam ifade etmiyor. Bu konunun tekrar gündeme gelmesi desteklemelerin tek kalemde yapılması üreticiye fayda sağlayacaktır.