Ekonomiyi neresinden konuşursanız konuşun konu yine enflasyona gelecektir. Enflasyon ekonominin balans ayarı gibidir. Onu düzeltmedikçe ekonomi aracı düzgün ilerleyemez. Sürekli sizi sağa veya sola çekerek yolculuğu tehlikeli bir hâle getirir. Vatandaş alıp sattığı malın fiyat istikrarını göremez ve zamlara yetişemez ise hayat pahalılığından şikâyete başlar. Yani doğrudan hayata ve yaşam kalitesine dokunan enflasyon birinci konumuz olmaya devam eder. Sadece ekonomik sorunları değil sosyal sorunları da ortaya çıkaran enflasyondan çok bahsetmek ve bu sıkıntıya dikkat çekmek zorundayız. ANAP hükümetinin enflasyonla mücadelesinin yetersizliğini eleştiren Rahmetli Süleyman Demirel enflasyon sorununa önem veren bir siyasetçi olduğu için ondan örnekler veriyoruz. “Türk Lirası neden bu hale gelmiş? Yine söylüyoruz; konu, dönüp dolaşıp, enflasyona geliyor. Çünkü enflasyon, bir makinenin içine atılmış bir avuç kum ne yatak bırakıyor ne karbüratör bırakıyor, her tarafını bozuyor. Buyurun, parayı da bu hale getirmişsiniz. Bu da, «5 sene evveldi, 10 sene evveldi» diye söyleyebileceğiniz bir durum değil. (TBMM TUTANAKLARI) Evet, enflasyon bir motorun veya makinenin içine atılmış bir avuç kum gibi. Bir avuç kumdan ne olur diyemezsiniz. Yaptığı tahribat bütün sistemin arızalanması ve hatta o sistemin çökmesi olarak sonuçlanıyor. Motorun sağlıklı işlemesi için o motorun temizlenmesi ve bir daha içine atılmaması gerekiyor. Ekonomi motorunu enflasyonu kontrol ederek koruyamazsanız ortaya çıkacak zararın miktarın tahmin bile edemezsiniz.