Cumhuriyet Halk Partisi merkez ilçe başkan ve yönetimini belirlemek için 3(üç) aday ile seçime gitti. Siyasi partilerde son zamanlarda yapılan tek adaylı il ve ilçe kongrelerine karşın üç adaylı bir kongre demokratik açıdan güzel bir tablo orta çıkaracaktı. Ama CHP’nin üst düzey isimleri bu kongreyi demokrasi meydanından alıp savaş meydanına çevirdiler. Hakaretler, küfürler, ayılanlar- bayılanlar, gün boyu süren kavgalar kongreyi meydan muhaberesine çevirdi. Kendi kongresini yönetemeyenler ülkeyi yönetmek vaadinde nasıl bulunacak? Bir türlü gerginliği kontrol altına alamamak nasıl bir zafiyettir? Sayın Burcu Köksal her ne olursa olsun bu şehrin ve partinin vekili olarak işin başında olmalı kongreyi böyle rezil ve perişan bir duruma düşürmemeliydi. Üç dönem vekilliği elinde tutan bir ismin elbette parti içi rakipleri bulunur. Birileri karalamak ve zora sokmak ister. Sayın Burcu Köksal hem de eşi ile beraber bu oyuna geldi ve bütün karizmasını yerle bir etti. Yapılan tahriklere aldanıp saygınlığına zarar verecek davranışlarda bulundu. Bugüne kadar iktidara karşı gösterdiği tepkisel kişiliğini kendi partililerine gösterdi. Ciddi manada aldandı ve aldatıldı. Malumdur ki birbiri ile boğuşanlar müspet hareket edemezler. Müspet hareket edemeyenlerin ise ne kendisine ne de başkasına faydası olur. CHP Afyonkarahisar yönetimi yerel seçim öncesi eksi bir puanla yarışa başlayacak. Partiden aday olmayı düşünenler bile bu yaşananlardan olumsuz etkilenip aday olmaktan vazgeçebilir. Halk içinde “kendine hayrı yok” diye bir ifade vardır. İşte CHP’de ki tablo bunu gösteriyor. Kendine hayrı yok ki millete ne versin.