Bu yıl içerisinde yaşanan ve yaşanmaya devam eden çeşitli musibetler nedeniyle 2020 yılı felaket yılı olarak nitelendirilmektedir. Yaşadığımız musibetlerin büyüklüğü insanlara bu düşünceği vermektedir. Başımıza gelen felaket ve musibetler bizlere ders verici ibretlik hadiselerdir. Kendi kabahatini bilmeyerek zamandan şikayet etmek veya yaşanılan yıla suç bulmak gibi davranışlar pek akıllıca bir iş değildir. Bazen saadette felaket olduğu gibi felaketten dahi saadet çıkar. Yapmamız gereken felaketten saadet çıkartmaktır. Mesala başımıza gelen bir deprem neticesinde yeni depremlerle tekrardan karşılaşabileceğimizi hesaplayarak ona göre hazırlanmak, sel felaketinde sele sebep olan insan kaynaklı sorunları gidererek yeni bir sele karşı etkili tedbirler almak buna örnek gösterilebilir. Bence hiçbir yıl felaket yılı değildir. Sadece bazen bir çok hadisenin arka arkaya yaşandığı yıllar vardır. Nasıl ki Amerika gibi ülkeler şiddetli kasırgalara karşı tedbirler alarak bir hayat tanzim etmekte ve yine Japonya gibi ülkeler tsunamiye göre tüm planlamalarını yapmakta ise bizde kendi ülkemizin şartlarına göre gelecek yıllarımızı planlamalıyız. Ancak böyle felaketten saadete çıkabiliriz.