Teravih Namazının Hükmü:
Teravih namazı, Ramazan gecelerine mahsus erkek ve kadın üzerine sünneti müekkededir. Teravih, orucun değil, Ramazanın sünneti olduğu için, oruçlu olmayanlara da kılmaları sünnettir. Cemaatle kılınması ise, sünnet-i müekkede-i kifayedir. Yani bir semtte onun cemaatle kılınması sünnettir. Dolayısı ile diğerleri kendi başlarına kılabilirler. Ancak, cemaat ve mescid sevabından mahrum kalmış olurlar. Kıraati güzel olan kişinin, Ebu Hanife'ye göre teravihi evinde kılması efdaldir. İmamı Muhammed e göre mescidde kılması efdaldir. Ebu Yusuf a göre imamlar mescidde kıldığı gibi evde kılabilirse, evde kılması efdaldir. Ancak, kendisinin mescidde kılması ile cemaatın artışı, gelmemesiyle azalması durumu olursa, böyle saygın bir zatin cemaatı terketmesi uygun değildir. (Cevhere, 1/125)
Teravih namazının vakti, yatsının farzından sonradır. Buna göre yatsının farzını kaçıran kişi, önce farzı ve son sünneti kıldıktan sonra teravihte imama uyar, kalan rekâtları kendi tamamlar. Teravih namazını imam ile kılmayan kişi, vitir namazını imamla kılabilir. Sahih olan görüş budur. Fakat hem imam, hem de cemaat yatsı namazını cemaatle kılmamış olursa, yalnız teravihi cemaatle kılamazlar.
Çünkü teravihin cemaati, farzın cemaatine bağlıdır. Teravihin müstakil olarak cemaatle kılınması nafilelerin cemaatle kılınıp kılınmaması ahkâmı ile alakalıdır.
Kadınların Mescide Gitmeleri:
Efendimiz (as); "Kadınların cemaate gelmelerine mani olmayın. Fakat evleri onlar için daha hayırlıdır" buyurmuştur. (Müslim)
Daha önceleri, fitne hadisesi ile kadınların mescide gitmelerine sıcak bakmamışlar, ancak akşam, sabah ve yatsı namazlarında erkekler göremeyecekleri için, yaşlı kadınların gitmelerinde sakınca görmemişler. İmameyn, yaşlı kadınların diğer vakitlerde de mescide gitmelerinde sakınca görmemişlerdir. (Devamı Var)