ORUÇ
Oruç ibadeti, diğer ibadetlerde olduğu gibi Müslüman olmak, buluğa ermiş olmak ve deli olmamak gibi şartları üzerinde bulunduran herkese farzı ayındır. Özürlü olan kimselere de farzdır. Ancak özürleri sebebiyle tutamayanlar özürleri geçtikten sonra kaza ederler ya da özrü daimi ise fidye verirler.
ORUCU KASTEN TERK ETMENİN HÜKMÜ:
Hanefi fukahalarından Alaeddin-i el Haskefi; "Bir kimse özürsüz kasten aşikare oruç yerse İslam devletince öldürülür" hükmünü zikretmektedir. İbni Abidin bu ibareyi izah ederken şöyle der; 'Bu ifadenin tamamı "vehbaniye" şerhinde şöyledir; "Bir insan kasten ve alenen özürsüz olarak yerse öldürülür. Zira bu kişi din ile alay etmiştir, yada farziyeti kesin olanı bir bakıma inkâr etmiştir, böylesinin öldürülmesinde hiç hilaf y oktur "(İbni Abidin) Esasen herhangi bir özür sebebiyle oruç tutamayan kimselerin alenen oruç yememeleri esastır. Dolayısıyla; 'Efendim Cenab-ı Hakk (cc) özürü kabul etmiş, orucu yemeye müsaade etmiş, öyle ise halktan gizlemenin manası yoktur' diye itiraz etmek isabetli değildir. Zira fasıklar; bu manzaralardan istifade ederek oruca karşı ilgisizliği geliştirirler. Farziyetini kabul etmeyen veya alaya alanlar yukarıda beyan olunduğu gibi mürted hükmüne girer ve öldürülür. Ancak öldürme işi İslam devletince uygulanır, yoksa şahıslarca uygulanamaz. Orucun farziyetini kabul etmekle birlikte nefsine uyarak tutmayanlara İslam devletinde Kadı yada Ululemr tarafından tazir cezası verilir.
ORUCUN VAKTİ:
Fecri sadıktan (imsaktan) gün batınıma kadar olan süre içerisinde oruç tutmak niyetiyle yemekten, içmekten ve orucu bozan şeylerden kaçınmaktır. Fecri sadık doğu tarafta meydana gelen beyazlık ve bu beyazlığın yayılması halidir. Ancak ufukta beyazlığın görülmesi ile mi yoksa biraz sonra etrafa yayılması ile mi oruca başlanır? Şemsü'l eimme Hulvani bu hususta beyazlığın görülmesi ile başlanması ihtiyata uygundur. İkinci kavil ise yani beyazlığın uzanıp etrafa dağılması ile oruca başlanması oruç tutacaklar için daha müsaittir demiş ve âlimlerin çoğu bu görüşü benimsemişlerdir. (Hindiyye, 2/6)
>>Devamı var