ORUÇ İBADETİ-2
Yer yüzündeki varlıklardan bir çokları, kış uykusuna yatarlar ve aylarca yemez, içmezler. Ağaçlar da keza kış boyunca susuz ve gıdasız kalırlar ta ki bahara kadar. Bütün bunlar da bir bakıma oruç tutmaktadırlar.
Yukarıdaki ayeti kerime, oruç tutmanın hikmetinin takvaya ulaştıran bir ibadet olduğunu açıklamaktadır. Herhangi bir kimse, Ramazan orucunu tuttuğu halde takvayı elde edememiş ise, bu kimse kusurlu demektir.
Çünkü, gaybe iman ve tevhid, meyvelerini verebilmesi için İslam ağacının tohumunu teşkil ederler. Namaz, bu ağacın günlük gıdasıdır, infak ise kalp zemininden cimrilik, eli sıkılık ve hırs gibi zararlı otları koparıp atar.
Oruç ibadetinde günahlardan korunma özelliği vardır. Zira Rasulü Ekrem (as): (Essıyamü cünnetün)
Oruç bir kalkandır. Oruç, insanı cehenneme götüren kötülüklerden koruyacağı için cehennemden korur. Kalkan, sahibini düşman hamlesinden koruduğu gibi oruç da, oruç tutan mü'minleri, nefis düşmanının şerrinden korumuş olur.
Oruç, insanı sabretmeye alıştırır, irade gücünü arttırır. Olur, olmaz şeylere fevri davranamaz.
Peygamber (as):
"Oruçlu kişi, kendisine çıkışan kişiye karşı, 'ben oruçluyum' diyerek mukabelede bulunsun" buyurmuşlardır.
Diğer bir hadisi şerifte:
(Sumtüs saimi tesbihun ve nevmühü ibadetün ve düâühü müstecabetün ve amelühü muzaâfetün)
"Oruçlunun susması teşbihtir, uykusu ibadettir, duası müstecabtır ve amelinin sevabı kat kattır."
Namaza duran kişi, selam verinceye kadar Allah'ın huzurunda ibadet içinde olduğu gibi, oruçlu kişi de, imsaktan gün batıncaya kadar, hepten ibadet içinde bulunmaktadır. Böyle olunca oruçlu kişi, günah işlememek için "eline, diline, beline" sahip olmak durumundadır.
>>Devamı yarın