Fıtır Sadakası
Bayram öncesi verilememiş fıtralar, bayramdan sonra hatta seneler sonra dahi verilerek borçtan kurtulmuş olunur.
Sadaka-ı Fıtrin Hikmeti ve Önemi:
Orucun noksanını tamamlamak, fakirleri bayram gününde sevindirmek, kişiyi cimrilik mikroplarından korumak, orucun kabulüne vesile olmak, ölünün sekaratından ve kabir azabından kurtuluşuna sebep olmak gibi hikmetlerini sayabiliriz. Ayrıca bununla sosyal dayanışma ve kardeşlik bağlarının güçlenmesine vesile olması başta gelen hikmetlerindendir. (Nimeti islam)
Bunu biraz daha açabiliriz;
Fıtır sadakası, zekâttan farklı olarak- geniş bir mükellef kitlesi tarafından yerine getirilir. Bu sayede her Müslüman, yoksul din kardeşine mali yardımda bulunmanın sevincini yaşar. Devamlı bağış almanın ezikliğinden bir an için de olsa kurtulur. Ramazan boyu tuttukları oruçlarla ruh yapıları güçlenen fakirler, maddi yönden de güç kazanarak zenginlerle birlikte ve aynı coşku ile bayrama iştirak ederler. Karşılıklı sevgi ve kardeşlik bağları pekişir, böylece toplumda kaynaşma, paylaşma ortamı oluşur.
Sadaka-i fıtır, Yüce Allah'ın kişiye ve velayeti altındakilere canını bağışlamış olmasına karşılık, bir şükran davranışı olmak üzere konmuş bir hükümdür. Bundan dolayıdır ki buna, "canın başın sadakası" denilmiştir.
Sadaka-i fıtır, oruç farizasını eda edebilen Müslüman için yaradanına şükürde bulunma anlamı taşımaktadır.
Allah için verilen her sadaka, sahibini çeşitli belalardan ve kişiyi pahıllık (cimrilik) mikrobuna yakalanmaktan korur.
Peygamberimiz (as):
"Oruç, sadaka-i fıtrı verilmedikçe, sema ile arz arasında muallaktadır. Sadaka-ı fıtır verilince Allah'a arzolunur" buyurmuştur.
Nasıl ki kılman namazda sehven bir hata meydana gelmesi durumunda, sonunda sehiv secdesi onu tamamlıyorsa, tutulan oruçlarda meydana gelen hatalar, Ramazanın sonunda vacip olan sadaka-i fitır ile tamamlanmış olmaktadır. Nitekim Vekil bin Cerrah şöyle demiştir:
"Ramazan ayında verilen fitre, namaz için sehiv secdesi gibidir. Secde namazın eksiğini tamamladığı gibi fitre de orucun eksiklerini tamamlar. "(Zuhayli, 3/384)
Fıtır Sadakasının Hükmü:
Fıtır sadakasının hükmü, hadislerde geçen açık beyanların neticesine göre, gücü yeten her Müslümana vacip olmasıdır. Bunu vermekle, dünyada vacip bir ibadet görevini yapmış olmakla beraber, ahrette de sevaba erişmektir.
Fıtranın vücubiyetini bildiren hadisler, aynı zamanda Hz. Peygamber devrindeki fıtır sadakası uygulamalarını da göstermektedir.
Ebu Said El Hudri (ra)'nin hadisinde:
"Biz fitre zekâtını, Rasulullah aramızda iken, yiyecek maddelerinden bir sa' olarak verirdik. O zaman bizim yiyeceğimiz; arpa, kuru üzüm, hurma ve keş yani yağı alınmış peynirdi. "(Buharı)
Sadaka-ı Fıtır Kimlere Vaciptir?:
Borçtan ve asli ihtiyaçtan fazla olarak, 20 miskal (8ı gram) altına veya o miktar mala aynen veya kıymet yönünden malik olan kimse, zengin sayılır ve böyle bir kişiye dört şey gerekli olur;
ı- Fıtır sadakası, 2- Kurban kesmek, 3- Akrabaya muhtaç ise nafaka vermek, 4- Zekât ve sadaka almamak. Ayrıca bu fazla sayılan mal, zekâta tabi mallardan olur ve üzerinden sene geçmiş ise zekâtı da verilir. (Nimeti islam ve
diğerleri)
Bazılarına göre, fıtra vermeye gücü yeten herkese vaciptir. Bunda nisap (zenginlik) aranmaz. Ebu Hureyre, Ebul Aliye, Sabi, Ata, İbni Şirin, Zuhri, Malik, Şafii, Ibni Mübarek, Ebu Sevr bu görüşteler. (Y. Vehbi Yavuz)
Günümüzde zengin ve fakir ayrımı olmaksızın her gücü yetenin, fitre vermeye özen göstermelerinin kaynağı bu görüşler olsa gerek. Aynı zamanda kendine vacip olmasa bile, sadaka-i fıtrin verilmesinin güzel bir şey olduğunu söyleyebiliriz.
Ana karnındaki çocuğun fitresi, bayramdan önce doğmuş olursa verilir. Doğmamış ise fıtrasını vermek gerekmez. Ancak verilirse, doğumunun kolay ve kazasız olmasına vesile olur. (S.B. Tecrit)
Sadaka-ı Fıtrin Rüknü:
Fıtrayı, sarfedilecek yerine niyetle vermektir. Fıtra, zekâtta olduğu gibi temlik olunur. Yemek hazırlayıp fakire vermek veya çağırıp yedirmek, temlik olmadığı için fitre yerine geçmez. Ancak yemek yapılacak erzakı, fitre veya zekât niyeti ile vermek caiz olur.
Fıtır Sadakası Nelerden Verilir?
Hanefilere göre, fitre dört şeyden verilir. Bunlar buğday veya unu, arpa, hurma, kuru üzüm. Bazıları keş denilen yağı alınmış peyniri de katmışlardır. Bunlardan, buğdaydan yarım ölçek, diğerlerinden bir ölçek (l sa') yani 3. 333-gram miktarıdır.
Fitre, zekâtta olduğu gibi zengine, usul ve füruuna, yani ana babaya, dede nineye ve evlada, evladın evladına (toruna), karısına verilemez.
Bir tek fitrenin, birden fazla kişilere verilmesi -görüş farkı ile- caiz ise de İbni Nüceym'e göre vacip olan, bir fitreyi bir fakire vermektir. (Nimeti islam)
Fitreyi verirken zekâtta olduğu gibi fitre niyetiyle verilir. Çıkarılıp yerine verilirken de yapılan niyet yeterli olur. Fakire verilirken fitre olduğunu belirtmek gerekmez. Hatta zekâtı ya da fitreyi özellikle akrabaya verirken, bunları söylemek onuruna dokunabileceği için "çocuklara bir şeyler alırsın" gibi ifadelerle vermek münasip olur.
Kişi, fakir olan karısına, kadın da fakir olan kocasına zekât ve fitre veremezler.
Fıtra ve zekât verilirken, mükellefin bulunduğu yerdeki fakirlere, uzakta otursalar da fakir akrabalara, iyi ahlak sahibi ve geliri giderini karşılanmayanlara öncelik verilmelidir. (Diyanet Vakfi İlmihali, 1/509)
Zekat ve fitrelerin verileceği fakir kişi, gayri meşru yerlere harcayan biri ise kendisine değil, hanımına erzak olarak verilmelidir.
Bu sene verilecek fıtra miktarı Diyanetçe 19 TL. olarak belirlenmiştir. Bu asgaridir. Daha fazla verilirse daha çok sevab alınmış olur.