Bayram Gününde Müstehap Olanlar
Gusletmek, ağız ve diş temizliği yapmak, güzel elbise giymek, koku sürünmek. Bayram namazına giderken Ramazan bayramında tatlı yemek, kurban bayramında mümkünse kurbanın etiyle kahvaltı yapmak, giderken yürüyerek, geliş gidiş yolu değişik olmak, yolda karşılaştığı kişilere tebessüm etmek, giderken Ramazan bayramında sessizce, Kurban bayramında seslice tekbir getirmek, mümkün olduğu kadar tasaddukta bulunmak, öksüzleri fakirleri sevindirmek.
Not: Ramazan bayramında fitreyi vermemiş ise fitreyi vermek, namaz öncesinde iftar etmek yani Ramazan boyunca alışılagelen usulü bozarak, imsaktan sonra bir şeyler yemek. Kurban bayramında bayram namazından sonraya kadar hiçbir şey yemeyip, mümkünse kurban etiyle o günün yiyeceğine başlamak. (M. Varlı ilmihali)
Bayram günlerinde erkeklerin kabir ziyaretinde bulunmaları sünnet olduğu gibi, namazdan sonra musafahalaşmak ve tebrikleşmek de sünnettir. (Nimeti İslam)
BAYRAM NAMAZLARI:
Bayramlara bu adın verilmesinin sebebi; Allahu Teâlânın bayramda her yıl kullarına çeşitli ihsanlarda bulunmasıdır ki, Ramazanda yeme-içme yasaklandıktan sonra, tekrar beşeri ihtiyaçlarına dönerek yeme-içme nimetine kavuşmak, fıtır sadakası vermek, haccın farzını tavafı ile tamamlamak, kurban etleri ve diğerleridir. Bir de bayramda sevinç, ferah ve neşelenmek genellikle âdettir. lyd = avede kökünden geri dönmek demektir. Bayramlar da her yıl ferahla sevinçle geri döner ve tekrarlanır. Bu konuda Peygamberimiz (as) Medine'ye gelince, Medinelilerin eğlendikleri iki günleri vardı. Hz. Peygamber Efendimiz,'bu iki gün nedir?' diye sordu ve şöyle cevap verildi; ‘cahiliyye döneminde bizler bu iki günde eğlenirdik' dediler. Bunun üzerine Peygamber (as) Efendimiz;
"Allah (cc), o iki gün yerine size bunlardan daha hayırlısını vermiştir. Biri Kurban bayramı, diğeri de Ramazan bayramıdır" buyurmuştur.
Bu iki bayram, sevinç günleri olduğu için gelen ziyaretçilere ikramlar yapılır. Bu nedenle kurbanda dört gün, Ramazanda da bir gün oruç tutulması yasaklanmıştır. Ramazan bayramı şer'an bir gün, örfen üç gündür, denilmiştir.
Bayram namazı hicretin birinci yılında meşru kılınmıştır. Kitaptan delili; "Rabbin için namaz kıl, kurban kes" ayetidir. Tefsir kaynaklarında meşhur olan görüşe göre bu ayetteki namazdan kastedilen mana, kurban bayramı namazıdır ve kurbandır.
Sünnetten delili ise, Rasulullah (sas)'in iki bayram namazım kıldırmış olmasıdır. Hz. Peygamberin ilk kıldırdığı hicretin ikinci yılındaki Ramazan bayramı namazıdır. (Zuhayli, 2/452)
Bayram Namazlarının Hükmü:
Hanefi mezhebinin en sahih olan görüşüne göre, Cuma namazı farz olan kimselere, bayram namazı hutbesi hariç şartları ile birlikte vaciptir. Hutbe ise namazdan sonra okunur ve sünnettir. Hanefilerin dayandığı delil Hz. Peygamberin bu namaza devam mesidir. (Maliki ve Safilere göre bayram namazları müekket 'kuvvetli' sünnetttir. Ancak kuvvetlilikte vitir namazından sonradır.)
Bayram Namazlarının Vücup Şartları:
Cumanın vücup ve cevazı için şart olan her şey, bayram namazlarının da vücup şartıdır. Ancak, cumada imamdan başka iki ya da üç kişi bulunması şartı bunda aranmaz, en az tek kişi ile de olsa kılmabilir.
Bayram Namazlarının Vakti:
Bayram namazlarının vakti, güneşin bir iki mızrak boyu yükselmesinden, öğle öncesi zeval vaktine kadarki zamandır. Genellikle memleketimizde güneşin doğuşundan 40-45 dakika sonra kılınmaktadır. Bu vakit, güneşin iki mızrak boyu yükselmesi vakti olup, İmamı Azam'ın görüşüdür. İmameyne göre bir mızrak boyu ki 25 dakikadır, (s. Buhari)
Bir topluluğun, günün bayram olduğunu öğleden sonra öğrenmesi durumunda, ertesi günü vaktinde kılınır. Bayram namazları herhangi bir nedenle birinci günü kılınmamışsa, Ramazan bayram namazı ikinci günü, Kurban bayramı namazı üçüncü günü de kılmabilir. Nitekim rivayet edilmiştir ki;
"Şevval ayının hilalini görmemize bulut engel oldu. Bizler de oruçlu bulunuyorduk. Gündüzün son kısmında bir süvari topluluğu gelip, dün hilali gördüklerini söylediler. Bunun üzerine; Hz. Peygamber (as) insanlara, o gün oruçlarını bozmalarını ve yarınki gün bayram namazına çıkmalarını emretti."(Ebu Davut; Nesai; Zuhayli, 2/457)
Bayram Namazlarının Kılınışı:
İmam olsun cemaat olsun kalbinden ve dilinden bayram namazına niyet ederek yani 'niyet ettim Allah rızası için bayram namazım kılmaya, uydum hazır olan imama' der. İmam ise imamlığa ve bayram namazına niyet ettikten sonra, iftitah tekbiri alınır, eller bağlanaral sübhaneke okunur. Sonra bayram tekbirleri için elif kulakları hizasına kadar kaldırılır ve Allahüekber eller yine yanlara salınır. Sübhanellah diyecek kadar bekleyip, ikinci tekbir için eller tekrar kaldırılır, Allahüekber tekbirini alır ve eller yine yana salınır. Üçüncü tekbir için eller aynı şekilde kaldırılıp, tekbir alınır ve göbek altına bağlanır. İmam euzü besmele ile Fatiha ve sureyi okur, rükû ye secdeye vardıktan sonra ikinci rekâta kalkar.
İkinci rekâtta, besmele ile Fatiha ve sureyi okuduktan sonra, bayram tekbiri için ellerini kaldırır tekbir alır ve ellerini yanlara salıverir, ikinci tekbir için tekrar kaldırır tekbir alır ve yanlara salıverir, üçüncü tekbir için yine eller kaldırılır yanlara salıverir, dördüncü olarak eller kaldırılmadan tekbir alınır bununla rükûa varır. Artık secdelerden sonra oturur tahiyyat, salâvatlar ve dua okuduktan sonra sağa sola selam vererek namaz kılınmış olur.
Bayram namazında kıraatin dışındakilerin hepsini cemaat yerine getirir. Bayram tekbirleri için birinci rekâtta 'iki salla bir bağla', ikinci rekâtta 'üç salla bir yat' tabiri güzeldir.
Selamdan sonra "Allahümme entesselam" yerine topluca tekbirler alınır. İmam tekbir sesleri arasında hutbeyi okumak üzere minbere çıkar.
Bayram tekbirlerinin altısı vacip olduğu gibi, ikinci rekâtta rükua gitmek için alınan tekbir de onlara mülhak vacip sayılmıştır. İntikal tekbirleri her namazda olduğu gibi sünnettir.
Bazılarının, 'dokuz tekbir iki rekât bayram namazına uyun hazır olan imama' demeleri bid'at, hem de yanlıştır. Eğer bayram tekbirleri söyleniyorsa yedidir, dokuz değildir. Alınan tekbirlerin hepsini diyorsa dokuzdan çoktur. (Nimeti İslam)
Maliki ve Şafiilere göre birinci rekatta bayram tekbirleri yedi, ikinci rekatta beş tekbirdir. (Zuhayli)
Bayram Namazında İmama Sonradan Yetişen:
Sonradan gelen kişi, ilk rekâta yetişir de tekbirleri kaçırırsa, iftitah tekbirinden sonra yetişemediği tekbirleri de getirip imamla birlikte namaza devam eder. Şayet imama rükûda yetişirse, iftitah tekbirinden sonra zait tekbirleri de getirip rükûa varması halinde; imama rükûda yetişebilecekse, iftidah tekbirleri ile zaid tekbirlerini ayakta alıp, rükûdaki imama yetişir ve devam eder. Fakat, iftitah tekbiri ile zaid tekbirleri ayakta alıp rükûda imama yetişemeyecekse, iftitah tekbirinden sonra rükûa gider ve rükû teşbihleri yerine, bayram tekbirlerini getirir. Zira rükû da kıyamdan sayılır.
İkinci rekâtta yetişip imama uyan kimse, diğer namazlarda olduğu gibi imamın selam vermesinden sonra, yetişemediği birinci rekâta kalkar, normal namazlarda olduğu gibi Fatiha ve zammı sureyi okur sonra da bayram tekbirlerini sessizce getirip, rükûa varır ve böylece namazını tamamlar.
Son kadede iken imama uyan kişi, selamdan sonra kalkıp bayram namazını baştan itibaren kılıyormuş gibi
Usulüne Uygun olarak kllar. (M. Varlı ilmihali; Zuhayli, 2/461)
Bayram Namazı Hutbesi:
Bayram namazı tekbirleriyle beraber yerine getirildikten sonra, imam yine tekbir sedaları arasında hutbe okumak üzere minbere çıkar. Bayram hutbesi cumanınki gibi namazdan önce değil, namazdan sonra okunur ve sünnettir. Çünkü İbni Ömer (ra) şöyle demiştir:
"Hz. Peygamber (as), Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman Radıyallahü anhüm iki bayram namazını da hutbeden önce kıldırırlardı."
Hatip hutbesine oturmadan tekbirle başlar, tekbirleri alırken cemaat de sessizce iştirak eder. Çünkü hutbe okunurken ses çıkarmamak vaciptir. (M. Varh ilmihali)
Cuma hutbesindeki hamdü senaya bedel olarak bayram hutbesinde, "Allâhu ekber, Allâhu ekber La ilahe illellâhü vallahi! ekber, Allâhu ekber ve lillâhil hamd" der.
Keza, Cuma hutbesinde olduğu gibi hatip iki hutbe irad eder, Ramazan bayramı hutbesinde, sadaka-i fıtır, Kurban bayramı hutbesinde de tekbir-i teşrikten, kurbandan ve bayramların toplum açısından öneminden bahseder. Esasen tekbir-i teşrik ve kurban konusunda önceki Cuma hutbesinde bilgi verilmelidir. (ibni Abidin, 3/366)
Cuma hutbesinin bitiminde "İnnallahe ye'müru.." ayeti okunur, bayram hutbesinin sonunda ise "Ve külü hamdü lillahillezi.." ayeti ile bitirilir ve tekbir alınmaya işaret edilir, (isra, nı)
Hatip hutbeden iner, mihraba gelir ve cemaate dönerek bayram namazının duasını yapar.
Bayram Sabahı ve Camiye Gidiş:
Bayram sabahı erken kalkmak, banyo yapmak, misvakla» veya fırça ile dişleri fırçalamak, koku sürünmek, yeni ve temiz elbise giymek, Ramazan bayramında, namazdan önce bir şeylerve tatlı atıştırmak, kurban bayramında, kurban kesen için, kurban etine kadar bir şey yememek, hatta kurban kesmeyen dahi kahvaltıyı namazdan çıkıncaya kadar geciktirmesi de menduptur. Zira Peygamberimiz (as), Ramazan bayramında yemek yemeden evden çıkmazdı. Kurban bayramında ise namazı kıhncaya kadar bir şey yemezdi. Yememesinin sebebi eğer kurban kesiyorsa, kurbanın etinden kahvaltısını yapmasıdır.