Afyonkarahisar, köklü tarihi, özgün coğrafyası ve zengin kültürü kadar derin bir edebiyata, yüzlerce kalem ve kelam erbabı şahsiyete sahip şehirlerimizden biridir. Öyle ki bu zenginlik, bir şehre ait edebiyat tarihi hükmündeki “Afyonkarahisar Edebiyatı” adlı eserin yazılmasına vesile olmuştur. Bugünkü yazımızda yarın vefatının 84. sene-i devriyyesi olan Çizmecizâde Ahmet Vehbî’yi hayırla yâd etmek istiyorum.
Asıl adı Ahmet, mahlası Vehbî, şöhreti Çizmecizâde/Çizmeciler olup bazı eserlerinde "Afyonî", "Afyonî Çizmecizâde", "Vehbî Çizmeciler", "Karagöz'ün Çırağı Afyonlu Akgöz" imzalarını kullanan Vehbî, Edip Ali Bakı'ya gönderdiği manzum anket cevabında geçen “rasad” kelimesinin ebced değeri (re =200, sad =90, dal=4) 294 (H. 1294)ne göre H.1294/M.1877'de Afyonkarahisar'da dünyaya gelmiştir. Şâirin bu şiirinden, adının Ahmed, mahlasının Vehbî, şöhretinin Çizmecizâde olduğu da anlaşılmaktadır. Afyonkarahisarlı bir şâir ailesine mensup olan Ahmet Vehbî'nin babası şâir Ali Feyzî (Çizmeci-zâde), dedesi Osman Râşit (Çizmeci-zâde) ve oğlu Osman Özkişi (Çizmeciler) de Afyonkarahisarlı şâir ve yazarlardandır.
Rahmetli Edip Ali Bakı'nın, Afyon'da Bir Şair Ailesi adlı eserinde söylediğine göre Afyonkarahisar'da "şâir oğlu şâir" olarak tanınan Vehbî, şiirin terennüm edildiği bir ortamda yetişmiş ve şiir yazmaya küçük yaşlarda başlamıştır. Divan şairi olan dedesi Osman Raşid, babası Ali Feyzî başta olmak üzere pek çok şairin şiirlerini okuyarak yetişmiş, Bağdatlı Rûhî’nin ve Ziyâ Paşa'nın şiirlerini çok sevmiştir. Yazdığı şiirlerle hem Dîvân şiiri geleneğini devam ettirmiş hem de halk şiirinden uzak kalmadığını göstermiştir.
Âşıkâne gazelleri yanında memleket mevzularını dile getiren şiirler, Afyon tarihi ve edebiyatı açısından belge durumundaki "Yangın Destanı" ve "Kış Destanı" gibi destanlar yazmıştır. 1318/1902 yılında Afyonkarahisar'da çıkan büyük yangını anlattığı, Gedik Ahmet Paşa İl Halk Kütüphanesi'nde 13916 numaralı cönkte (vr.77a- vr.80a) Arap harfli el yazma metni bulunan, hecenin 6+5 duraklı şekliyle yazılmış, elli iki dörtlükten oluşan "Yangın Destanı" (Mehmet Sarı, "Şâir Vehbî Çizmecizâde ve Afyon Yangın Destanı", AKÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, (Afyon Kocatepe University Journal of Socaial Sciences Institute), Cilt/volume: 1, Sayı/number: 1, Mart 1999, s. 251-271) ve 1326/1911 yılında Afyonkarahisar'da şiddetli geçen kışı anlatan "Kış Destanı" Afyonkarahisar’la ilgili bilgi hazinesi durumundadır.
Vehbî, 1318/1902’de “Süleyman Çelebi Mevlidi”ni "tesdîs” (altılama) etmeye başlamıştır. Afyonkarahisar Müftülük Kütüphanesi'nde 346-1177 numara ile kayıtlı defterde, "Çizmecizâde Vehbî Efendi'nin Mevlid-i Şerîfi Tesdîsi" başlıklı mevlid, şâirin "Afyonî Çizmecizâde" imzasıyla verdiği bilgiye göre 1931 senesinde Ramazan ayının Kadir Gecesi'nde İstanbul'da Ayasofya'da okunup radyo vasıtasıyla her taraftan dinletilmiştir. (Mehmet Sarı, "Çizmecizade Vehbî ve Mevlidi", V. Afyonkarahisar Araştırmaları Sempozyumu Bildirileri 13-14 Nisan, Afyonkarahisar, 2000, s. 434-449). Sağlığında muhabbetimiz bulunan rahmetli İsmail Hızal’ın bir defterlerinde kaydettiği nota göre Vehbî Mevlidi, Afyonkarahisar'da rahmetli Felâhî Hoca ve Ömer Hoca tarafından sık sık okunurmuş.
Vehbî Çizmeciler, Bursa'da çıkan Nilüfer, İstanbul'da çıkan Geveze ve Karagöz, İzmir'de çıkan Eşek, Ege Ekspres ve Çapkın, Afyon'da çıkan Haber ve Taşpınar gibi değişik gazete ve dergilerde millî, vatanî ve sosyal mevzulu şiirler yanı sıra, ciddi ve mizahî yazılar da yazmıştır. Bu yazılarının bazılarını "Karagöz'ün Çırağı Afyonlu Akgöz" imzasıyla yayımlamıştır. Eşref'le atıştığı zamanlarda söylediği hicviyeleri başta olmak üzere, şiirlerinde bazen "Afyonî" mahlasını kullanmıştır. Ataları gibi hat sanatına meraklı olan Vehbî, kanun çalar, ney üfler ve beste yapar imiş. “Afyonkarahisarlı Heccav Şairler”den olan Vehbî, en yakın dostu Adanalı Ziyâ gibi doğruluktan ayrılmamış; gördüğü adaletsizlikleri ve haksızlıkları cesaretle hicvetmiş ve çözüm yolları göstermiştir.
Bundan 84 yıl önce 19 Ocak 1937’de vefat eden Vehbî, Asri Mezarlık’ta Adanalı Ziyâ için yaptırılan kabre defnedilmiştir. 24 Ekim 1986 tarihinde vefat eden, Vehbî'nin yeğeni Ali Türk Keskin’in de defn edildiği, Afyonkarahisarda "Şâirler Mezarı" olarak anılan bu üç güzide şahsiyetin medfun bulunduğu kabrin yerini gösteren bir kabir ve bir kabir taşı yoktur.
Ahmet Vehbî hakkında, rahmetli Edip Ali Bakı'nın, Afyon'da Bir Şair Ailesi çalışması; İ.Ünver Nasrattınoğlu’nun Afyonkarahisarlı Şâir Çizmecioğlu Vehbi kitabı; gazete ve dergi yazıları; tarafımızca yayımlanmış makaleler, sunulmuş bildiriler (“Taşralı Bir Şair Ailesi: Çizmecizâdeler”, Uluslararası Klasik Türk Edebiyatı Sempozyumu (10-12 Mayıs 2012) Bildirileri, Ordu Ü.,Yay., 2013, s. 528-538), Ansiklopedi maddeleri ve tamamlanmış projeler bulunmakla birlikte rahmetlinin Türk edebiyatı tarihinde hak ettiği yeri alabilmesi için daha kapsamlı akademik bir çalışma yapılması gereklidir.
Vefatının 84. sene-i devriyyesinde Ahmet Vehbî dedemizi rahmetle yad ediyor; mekanının cennet olmasını yüce Rabb’imden niyaz ediyorum.