Gedik Ahmet Paşa’nın Afyon’da bir zamanlar bulunduğunu biliyoruz. Gedik Ahmet Paşa ilim ve şiirden daha çok, savaş alanlarında dolaştığı ve ünlü olduğu için Abdurrahim Mısri Hz.’ni Mahmut Paşa gibi içten içe tanıyıp tanımadığını bilmiyoruz fakat Mısri Hz.’nin en değerli şair ve büyük şahsiyet olduğunu bilmemesi imkansızdır.
Serdar Gedik Ahmet Paşa, Karaosmanoğulları’nın ortadan kaldırmak için Afyonkarahisar’ı karargah olarak seçmiş ve burada kaldığı müddetçe Afyon’da cami hamam medrese imaret yaptırmıştır.
Yalnız Karaosmanoğulları’nın ortadan kaldırılması faciasında orada çok ezilen, incinen, şuraya, buraya sürülüp nakledilen Karaman diyarı ahalisinin Afyon’dan geçerken perişan hallerini Abdurrahim’in merhametli kalbi sızlamış ve Konya havalisinden getirilen halkın bir kısmını Afyon’un kenar mahallelerine (şimdiki Karaman Mahallesi) yerleştirmiştir.
Fatih Sultan Mehmed’in Rum Mehmet Paşa gibi Türk düşmanı bir Bizans’lı vezirin (Anadolu’da, İstanbul’un intikamını Türk’lerden aldım) diyecek kadar küstahça ve cüretkarca hareketine, zulmüne, memleketin tahribine ve halkın maruz kaldığı felakete bakıp Şair Abdurrahim Mısri Hz. kim bilir, ağzından söylediği mısraları terennüm edip üzülerek kahretmiştir.
“Halkı azar edeni sevmez Huda!
Olur; halkı incidenden hak cüda”
Osman Oğulları ile Karaman Oğulları’nın arasındaki ölüm kalım harbini Karaman Oğulları’na ait olan “Şikari Tarihi” şöyle anlatır:
“Fatih, Gedik Ahmet Paşa’yı serdar eyledi. Diyari Karaman’a Cenge gönderdi. Gedik, Karahisar’a konup, Kasım Bey’e (Karamanoğlu sultanı) elçi gönderdi. Elçi mabeyinlerine gelip gidip sulh edemedi. Akıbet (sonunda) Kasım Bey, Karaman, Kayseri, Beyşehir, Niğde ve Bulgar Dağları (Adana, Niğde arasındaki dağlar), Gülnar, Silifke, Mamuriye, İçel illerindeki askerleri toplayarak kırk dört bin askeri ile Konya’da Hazreti Mevlana’yı ziyaret edip kurban kesti. Andan göçüp Akşehir’e geldi. Bir mektup yazıp Kökezoğlu ve Oğuzoğlu ile gönderdi. Kökezoğlu Divana varıp mektubu Gedik Ahmet Paşa’ya sundu. Gedik Ahmet Paşa okudu. Demiş ki (mektupta) “evvela Müslüman, Müslümane kılıç çeker mi? Ve Allah’ın buyruğu mudur; yahut Peygamber’in kavli midir? Evvela eyledikleri isnatlar (bana atılan suçlardan) benim haberim yoktur. Layık mıdır ki riayayi (ahali)harap edüvüz. ”Gedik Ahmet Paşa ahvali (durumu)n Sultan Mehmet’e arz eyledi. Cümle Ulema bir yere gelip bu cengi (savaşı) makul görmediler. Sultan Mehmed haber gönderdi ki “Konya’yı bana verin. Sulh olup cenkten feragat edelim. Kökezoğlu gelip mektubu Kasım Bey’e verdi. Kasım Bey mektubu okuyup mefhumunu bildiler. (mektubun ne anlama geldiğini anladılar).
Karaman beyleri –“Konya gibi şehri vermeden ölünce cenk eylemek yektir” dediler.
Karamanoğullarına ait olan yegane kaynak olan “Şikari Tarihinin” bu kaydında meçhul olan mühim bir nokta da aydınlanmış oluyor. Bu meçhul nokta, Karamanoğlu Osmanoğlu harbinde Gedik Ahmet Paşa’nın Afyonkarahiar’ı karargah olarak kullanmış olması. Zira bu durum Osmanlı tarihçileri tarafından izah edilmemiş ve kayda alınmamıştır.
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI YÜCE TÜRK MİLLETİ’MİZE KUTLU OLSUN
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
KAYNAK KİŞİ
Yazar, şair, araştırmacı öğretmen
EDİP ALİ BAKİ