Bir Hatırat ve Vefa
Vakıf İnsan: H.Hakkı Özsoy Beyefendi
Vakıf İnsan: H.Hakkı Özsoy Beyefendi
Afyonkarahisar ilimizde beş yıl il müftülüğü yapmak nasip oldu. Öncelikle Rabbime bu görevi bize nasip ettiği için hamd ediyorum. Ülkemizde din hizmetini yürütmeye çalışan bizler, birer din hadimi olarak halkımız, cemaatimiz ve hayırseverlerin katkıları ve destekleri ile çalışmalarımızı yürütmeye gayret gösteririz.
Bazı ilçe ve illerde görev yapan arkadaşlarımız daha nasiplidir. Afyonkarahisar ilimiz de bunlardan birisidir. Başta hafızlık geleneğinde olmak üzere kırkın üzerindeki tarihi camileri, Mevlevi geleneğinin kadim ve tarihi izlerini taşıması, özellikle kış günlerinde gezek kültüre ve geleneği gibi bir güzelliği devam ettirmesi bu ilimizi ayrıcalıklı kılan özelliklerden bir kaçıdır. Yine bu toprakların yetiştirdiği büyüt hattatlardan Ahmed Şemseddin Karahisari (v.1556) ile son dönemin büyük âlimlerinden Prof. Kamil Miras (v.1957) bu güzel ilimizin önemli değerlerdendir.
Bir ilin zenginliği sadece fiziki özellikleri veya maddi zenginlikleri değildir elbette. Asıl zenginlik insan zenginliğidir. Görev yaptığım süre içinde başta valilerimiz, üniversitelerimiz ve belediye başkanlarımız olmak üzere bütün kurumların desteğini gördük. Bir başka güzellik ise sivil toplum kuruluşları ile beraber çok sayıda iş dünyasından gönül dostlarımızın ve büyüklerimizin desteklerini anmaz isek haksızlık etmiş oluruz. Kuşkusuz bu konuda çok sayıda büyüklerimizin ismini sayabilirim. Ben bunlardan bir tanesini teberrüken ifade edeceğim. Hazırlamış olduğu ve hayatından kesitleri anlattığı “ 80 Yılı Aşan Bir Ömürden Notlar “ kitabını bize gönderme lütfunda bulunan değerli büyüğümüz H.Hakkı Özsoy beyefendi.
Afyonkarahisar ilimizde 2015 yılı ramazan ayının ortalarında göreve başladım. İlk tanıştığımız günden itibaren sıcak ilgisi, bilgisi, tecrübesi, problemleri çözmedeki ufku ve en önemlisi engin hoşgörüsü bizim için ayrı bir kıymettir. Uzun yıllar Diyanet Vakfımızın Afyonkarahisar şube yönetim kurulunda görev yapması ve özellikle ilimizde derin izler bırakan rahmetli müftümüz Celal Yıldırım hocamız ile olan dostluğu ve yakınlığı ayrı bir değer ve kıymettir. Ben şahsen sadece rahmetli müftümüz Celal hocamız ile olan hatıralarını bile kaleme alsa büyük bir hazine olacağını düşünürüm. Ve Rahmetli hocamızı anma programındaki katkıları ise benim için unutulmaz değerdedir. Sadece merhum müftümüz değil her müftümüz ile yakın çalışma içinde bulunmuştur.
Değerli büyüğümüz Hakkı beyin hatıralarını kaleme almasını çok önemsiyorum. Yaşanan güzelliklerin kayda geçmesi ve gelecek nesillerin birinci elden öğrenmesi açısından son derece önemlidir. Esasında bu hatırat kaleme alma bizim geleneğimizde var. Ama belki son elli yıldır biraz unutulmuş gibi. Bu vesile ile diğer büyüklerimizin de hatıralarını kaleme almalarını arzu ederim. Bu yaşadıkları şehrin hafıza kaydının oluşması açısından da önemli bir miras olacağı aşikârdır. Dünde yaşanan güzelliklerin ve zorlukların gelecek nesiller açısından bilinmesi esasında gençler için önemlidir. Tecrübe okullarda veya derslerde kazanılmıyor. Tecrübeyi biriktirmek, esasında insan biriktirmektir.
Yine kendilerinin yerel basında uzun soluklu bir hizmet yürütmesi ise ayrıca takdire şayandır. Hem kendi yazılarında hem de gazetenin genel haber politikasında gösterdikleri dikkat, özellikle kurumlara karşı olan titizliği ve kişilik hakları konusundaki tavrı ayrı bir ders niteliğindedir. Bir konunun haber değeri olup olmaması ayrı bir konu, ama haberin doğruluğu, kişilik haklarına ihlal ve özellikle kurumaları yıpratıcı yönünün olması ise ayrı bir konu yani vebaldir. Bazı haberlerin rahatlıkla yapılabildiği bir ortamda bunlara tevessül etmeyip rehberlik eden, iyilikleri öne çıkaran, varsa olumsuzlukları da üslubunca uyaran tavrı bu kulvarda herkese en güzel rehberliktir. Her görüşmemizde ve danıştığımızda bize ümit aşılamıştır. Karşılaştığımız zorluklarla ilgili de imkanlar ölçüsünde çıkış yolu göstermiş ve tavsiyelerde bulunmuştur. Daha açık bir ifade ile hiç moral bozmayan ve hep olumlu bakış ve enerji yükleyen bir duruşu vardı.
Bir kişi hayatta iken onunla ilgili değerlendirmelerde bulunmak biraz zordur. Ama eskilerin ifadesi ile tahdis-i nimet için ve bir vefa borcu gereği ben düşüncelerimi kaleme almak durumunda idim. Köklü bir aileden gelmeleri, aynı dönemde yaşayan büyüklerinden istifade etmesi, topluma ait her türlü güzel ve hayırlı işlerde yer alması geriye bırakacağı sadaka-ı cariyelerdendir inşallah. Üniversitenin kurulması çalışmalarından eğitime olan katkıları, cami ve kur’an kursu hizmetleri için mesaisinden meslek odalarının oluşmasına destekleri ve diğer güzellikler.
H.Hakkı Özsoy beyefendinin şahsında tüm büyüklerimize ve Afyonlu hemşerilerimize tekrar teşekkür ederim. Ve değerli büyüğümüz H.Hakkı Özsoy beyefendiye sağlık ve afiyetler diler, hepinizin ramazanını tebrik ederim.
Şükrü KABUKÇU / Çanakkale İl Müftüsü