Hatırı sayılır sıcakların yaşandığı Temmuz ayının önemli olaylarından ikisine dikkatlice bakmak, geleceğimiz için de önem taşımaktadır.
-Akdeniz'in üçüncü büyük adası olan Kıbrıs, aynı zamanda Türkiye'nin güney sigortasıdır.
- Doğalgaz ve petrol gibi kaynaklara sahip olduğunun bilinmesiyle stratejik önemi daha da artmaktadır.
- ABD, İngiltere, Rusya kendileri açısından Ada ya sahip olmanın ya da kontrol altında tutmanın hesabı peşindedir.
370 yıl kadar Osmanlı hakimiyetinde kalan Kıbrıs, Osmanlı'nın güç kaybı sonrası, 70 yıl kadar İngilizlere bırakılmış, daha sonra da İngiltere-Türkiye - Yunanistan garantörlüğünde ama Yunanistan'ın kötü emelleri sonucunda Türkler için huzursuzluk kaynağı olmuştur.
20 Temmuz 1974 Barış harekatına kadar adada yaşayan Türkler hep zulüm görmüştür. Asla unutulmaması gereken barış harekatına giden süreç şu şekilde olmuştur:
1963 yılında KANLI NOEL hadisesi yaşandı. Tabip Tuğgeneral Nihat İlhan'ın eşi Mürüvvet hanım ve çocukları Murat, Hakan, Kutsi'nin de aralarında bulundu 368 Türk vahşice katledildi. Aynı yılın sonunda yeşil hat tesis edildi, ama sözde barış gücü askerleri Rumlara çalıştı.
1964' te İsmet İnönü Kıbrıs'a harekat planlaması yapmış ancak ABD Başkanı Johnson'un tehditkar mektubuyla bu başarılamamıştır. ABD ve NATO Bizim silahları Rumlara karşı kullanamazsınız küstahlığını göstermiştir.
Yıllar Yunan destekli Rumların Türklere eziyetleriyle geçmiştir.
1967 yılında MÜCADELE BİRLİĞİ tarihi bir bildiri yayınlamış; "Kıbrıs faciasını durdurmanın tek yolu adanın ilhak edilmesidir. Eğer Mehmetçik Kıbrıs'a çıkmazsa her şey biter,” demiştir.
1974 20 Temmuz Barış harekatına gelinceye kadar Mücadele Birliği ve onun başkanı sayın Aykut Edibali işin peşini bırakmamış" Türkiye'nin Kıbrıs politikası ne olmalıdır, adlı kitap yayınlamıştır.
Buradan anlaşılıyor ki bağımsızlık için yerli ve millî silah sanayisine sahip olmak zarurettir.
Şehitler verdiğimiz, binleri bulan gazilerimiz sayesinde 20 Temmuz Barış Harekatı yapıldı. Ada'nın
yaklaşık 3'te biri Türkiye'nin kontrolüne geçti. Dönemin Başbakanı Ecevit, Yardımcısı Erbakan,
Türk Cemaatinin başkanı Sayın Rauf Denktaş daha sonra vefat ettiler. Allah Rahmet Eylesin.
Toplumlar arası müzakereler 49 yıldır sürmekte ama netice alınamamaktadır.
Doğalgaz, biyogaz gibi kaynakların bolluğu, değişik küresel güçlerin mavi vatandaki iştahını kabarttığı için ada ve etrafında stratejik işbirliği savaşları sürmektedir.
Türkiye'de gerek Libya ile gerekse Kıbrıs Türk Cumhuriyetiyle yaptığı anlaşmalarla isabetli
duruşunu sergilemeyi, sürdürüyor.
Kıbrıs, tarihi, coğrafi ve stratejik açıdan Türkiye'nin tabii bir parçasıdır. Misak-ı Milli'yi korku, vehim ve saplantı içinde değil, Müslümanın ve Türkün gerçek varisleri olarak savunmaya devam etmeliyiz.
20 Temmuz barış harekatını, ona kadarki mücadeleleri, harekat sonrasındaki gelişmeleri asla unutmamalı ve nesillerimize unutturmamalıyız. Zaferlerimizi anlamalıyız, içimizdeki yeni heyecan tohumlarını yeşertmek için, ileriye güvenle bakmak için.
15 Temmuz 2016
Temmuz sıcak ayının belki de tarihteki en önemli olaylarından biridir 15 Temmuz Darbe teşebbüsü 70 li yıllardan itibaren tam bir gizlilik içinde oluşumu, gelişmesi, korunup kollanması gibi daha nice sis perdesinin aydınlığa çıkarılması kesinlikle gereklidir.
15 Temmuz 2016'ya kadar olan onlarca yıllık kilometre taşları nasıl döşenmiştir?
İstikbal'de benzeri olaylarla bir daha karşılaşmamak için bunların tespitinde yarar vardır.
15 Temmuz 2016 dan birkaç yıl öncesindeki referandum da "ölüler bile kalksın EVET oyu versin çağrısında bulunan Gülen, nasıl oluyor da birkaç yıl sonra EVET dediğine cephe alıveriyor. ÖCALAN Türkiye'ye teslim edilirken, GÜLEN' in aynı zamanlarda güya tedavi amaçlı ABD'ye teslim oluşu üzerinde düşünmek gerekir.
Üretmek, çalışmak, düşünmek, okumak ve anlamak olmazsa olmazımız prensibini benimsemeliyiz.
Yoksa toplumumuzun büyük bir kesimi kan istenince kanını, can istenince canını vermekten çekinmez.
15 Temmuz 2016 `yı takip eden akşam nöbetlerinde Zafer meydanındaki bir soruya dikkat çekmek isterim. Soru şu : 15 Temmuz'da darbe teşebbüsleri tarihe karışmış mıdır? Millet Partisi Afyonkarahisar İl Başkanı sayın Selahattin Genç şu cevabı veriyor; “Gerekli tedbirler alınmadıkça, dün falan cemaate tanınan imtiyaz ve kolaylıklar bugün yarın da başkalarına tanınırsa bu tehlike her zaman vardır.”
İyi niyetle, vatanın tehlikeye düşmesine göğsünü siper eden kahramanlar bizim milletimizde her daim vardır. Özellikle din istismarının ağına kapılmış masumların, istismarcıların kurbanı olması ne acıdır.
Allah bu millete bir daha 15 Temmuzlar yaşatmasın ama 20 Temmuz zaferlerini de artırsın.
Himmet KASAL
Sağolasın hocam hislerimize tercüman olmuşsunuz teşekkür ediyorum.