“Dünyaya iki İbrahim geldi. Biri put yıktı, öteki put dikti.
FİGANİ.
Herkese selam ve sevgilerimi en içten duygularımla iletiyorum. Önceki haftalarda film ve kitap önerisi yazılarımla siz aziz okuyucularımın karşınızdaydım. Bugün yeni bir yazımla karşınızdayım. Kendim bir tarih yazarı veya tarih konusunda uzman olmasam da tarihe gönül veren birisi olarak tarihi bir yazımla huzurunuzdayım. Bugün Osmanlı tarihinde ismi belki de tozlu raflarında yer alan bir devlet adamından bahsedeceğim. Her ne kadar yakın zamanda tarihi dizi veya filmlerin de etkisiyle artık tarihte yer alan kişileri tanıma fırsatı buluyoruz. Bugün benim bahsedeceğim kişi Sultan Süleyman Han’ın yakın arkadaşı, dostu ve Osmanlı Devleti’nin veziri azamı İbrahim Paşa’dan bahsedeceğim.
Kimdir bu İbrahim Paşa?
Tarihi kaynaklar da devşirme kökenli bir olan İbrahim Paşa’nın Parga ( Yunanistan da bir kent.) doğumlu olduğunu görmekteyiz. Hatta çoğu zaman da Pargalı İbrahim Paşa denildiğine rastlıyoruz. Küçük yaşta esir düşen Pargalı İbrahim, Manisa’ya getirildi. Şehzade Süleyman’ın maiyetine giren Pargalı İbrahim’in sıkı dostluğu başlamış oldu. Yavuz Sultan Selim Han’ın vefatından sonra başa geçen Şehzade Süleyman’ın en yakını olarak rastlıyoruz.Sultan Süleyman Han’ın başa geçmesiyle Pargalı İbrahim’in de hızlı yükselişi göze çarpıyor.Önce has odabaşı ve sonrasında da sadrazamlığa yükseldi.Bunların yanı sıra da Rumeli ve Anadolu Beylerbeyi ve Seraskerlik makamlığına kadar başarıyla yükseldi.
Osmanlı Devleti’ne karşı gerçekleştirdiği faaliyetleri neydi?
Kendisinin bir devşirme olması devlet adamları tarafından tasvip edilmese de Pargalı İbrahim Paşa’nın Sultan Süleyman’ın Macaristan’da gerçekleşen Mohaç Muharebesinin kazanılmasında büyük paya sahiptir. 1. Viyana Kuşatmasında da kendisini görmekteyiz. Bu başarılar aslında onu büyük bir sona doğru yaklaştırıyordu.
Pargalı İbrahim Paşa’nın Büyük Sonu
Pargalı İbrahim Paşa’nın, Sultan Süleyman’ın kız kardeşi Hatice(bazı kaynaklarda evlendiğine dair bilgiler var.) evlenmiş Maktul İbrahim Paşa olarak göstermiştir kendini. İbrahim Paşa’nın bu başarılar da kendinin kibri sonunu da getirmiştir. Kibir bir insanın en büyük düşmanıdır sözünü belki de İbrahim Paşa’nın hayatında görmek son derece uygundur. Keza Avusturya ile imzalanan İstanbul Antlaşmasında, Avusturya Arşidük’ünü Osmanlı sadrazamıyla eşit saymıştır.Yetmemiş Sultan Süleyman ile de kendisini eşit görmeye kalkışınca 14-15 Mart gecesi iftar için davet edilen İbrahim Paşa,padişahın talimatıyla idam ettirilmiştir. Heykel sanatına önem veren Pargalı İbrahim Paşa’nın kendi sarayında Yunan Tanrıçalarının heykellerini diktirdiğine dair bilgiler verilmektedir. Keza bu konuyla alakalı da yazımın başında da bahsettiğim üzere Figani’nin sözüne rastlanmaktadır. Kibri, Pargalı İbrahim Paşa’nın sonu olmuştur. Makul İbrahim Paşa, Maktul İbrahim Paşa olarak tarih kaynaklarında yerini almıştır.
Bir daha ki yeni yazımda görüşmek üzere kendinize çok iyi bakın.